İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | garage i. | garaj | ||
For example, Philips invented the light bulb at home and Bill Gates started developing software from his garage. Örneğin, Philips ampulü evde icat etmiş ve Bill Gates yazılım geliştirmeye garajında başlamıştır. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | garage i. | garaj | ||
Has the flat got a garage? Apartman dairesinin bir garajı var mı? More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | garage i. | tamirhane | ||
General | ||||
Genel | garage i. | arabalık | ||
Genel | garage i. | akaryakıt istasyonu | ||
Genel | garage i. | benzin istasyonu | ||
Genel | garage f. | garajda muhafaza etmek | ||
Genel | garage f. | garaja çekmek | ||
Genel | garage f. | garajda bırakmak | ||
Genel | garage f. | garaja koymak | ||
Genel | garage f. | garajda tutmak | ||
Speaking | ||||
Konuşma | garage i. | akaryakıt istasyonu | ||
Konuşma | garage i. | benzinlik | ||
Konuşma | garage i. | benzinci | ||
Konuşma | garage i. | petrol istasyonu | ||
Konuşma | garage i. | benzin istasyonu | ||
Technical | ||||
Teknik | garage i. | taşıt korunağı | ||
Architecture | ||||
Mimarlık | garage i. | arabalık | ||
Construction | ||||
İnşaat | garage i. | kanal yan hattı | ||
Furniture | ||||
Mobilya | garage i. | içine küçük mutfak aletleri konan sürgülü dolap | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | garage i. | tamirhane | ||
Music | ||||
Müzik | garage i. | bir rock müzik türü | ||
Müzik | garage i. | bir disko müziği türü | ||
Müzik | garage s. | garage rock müziğiyle ilgili | ||
Müzik | garage s. | garage rock müziği gruplarıyla ilgili |