İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | glitter i. | parıltı |
Yaygın Kullanım | glitter f. | parıldamak |
General | ||
Genel | glitter i. | ışıltı |
Genel | glitter i. | gösteriş |
Genel | glitter i. | parlak |
Genel | glitter i. | şaşaa |
Genel | glitter i. | pırıltı |
Genel | glitter i. | parıltı |
Genel | glitter i. | parlaklık |
Genel | glitter i. | sim |
Genel | glitter f. | pırıldamak |
Genel | glitter f. | parlamak |
Genel | glitter f. | ışıldamak |
Genel | glitter f. | göze çarpmak |
Genel | glitter f. | çekici görünmek |
Technical | ||
Teknik | glitter i. | parlama |
Teknik | glitter i. | yağmur buzu |
Teknik | glitter f. | parıldamak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | glitter ball i. | disko topu | ||
Genel | glitter with f. | ışık saçmak/ışığı yansıtmak | ||
Genel | glitter with f. | pırıl pırıl parlamak | ||
Genel | glitter with f. | parıldamak | ||
Genel | glitter with f. | parlamak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | glitter with something f. | bir şeyle parıldamak | ||
Öbek Fiiller | glitter with something f. | bir şeyle ışıldamak | ||
Öbek Fiiller | glitter with something f. | bir şeyle pırıldamak | ||
Öbek Fiiller | glitter with something f. | gözünden ışık saçmak | ||
Öbek Fiiller | glitter with something f. | gözü parlamak | ||
Öbek Fiiller | glitter with something f. | gözünden alev çıkmak | ||
Technical | ||||
Teknik | glitter powder i. | sim tozu | ||
Music | ||||
Müzik | glitter rock i. | icra edenlerin gösterişli ve genellikle grotesk kostüm ve makyajla sahne aldığı bir rock müziği türü | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | gary glitter i. | göt | ||
İngiliz Argosu | gary glitter i. | kıç |