Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hareket veren
"hareket veren"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hareket veren
actuator
i.
Technical
2
Teknik
hareket veren
actuator
i.
"hareket veren"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kendi kendine hareket eden anlamı veren ön ek
automat-
ök.
2
Genel
hareket anlamını veren bir ön ek
moto-
ök.
3
Genel
yukarıdaki hareket anlamı veren ön ek
over-
ök.
4
Genel
testere gibi hareket eden anlamı veren bir ön ek
prion-
ök.
5
Genel
testere gibi hareket eden anlamı veren bir ön ek
priono-
ök.
6
Genel
belirli bir tür hareket, süreç veya sanat anlamını veren bir son ek
-ment
snk.
7
Genel
belirli bir hareket veya ilerleme şekli anlamı veren son ek
-grade
snk.
8
Genel
hareket anlamı veren son ek
-ion
snk.
9
Genel
belirli bir sonuç için hareket etmek anlamı veren son ek
-ise
snk.
10
Genel
hareket, uygulama veya süreç anlamı veren son ek
-ism
snk.
11
Genel
hareket ya da davranış tarzı anlamı veren son ek
-ism
snk.
12
Genel
tarafından hareket ettirilmiş anlamı veren son ek
-oriented
snk.
Idioms
13
Deyim
zarar veren bir hareket
a nail in the coffin
i.
Technical
14
Teknik
hareket veren tahrik kolu
actuator
i.
Automotive
15
Otomotiv
dolaylı hareket veren üstten eksantrik mili
indirect overhead camshaft
i.
16
Otomotiv
doğrudan hareket veren üstten eksantrik
direct-acting over head camshaft
i.
17
Otomotiv
motordan şarj dinamosuna hareket veren kayış
generator belt
i.
Railway
18
Demiryolu
belirli noktalar arasında hareket eden trenlere dair bilgi veren cihaz
describer [uk]
i.
Optics
19
Optik
loş ışıkta sabit parlak bir nokta hareket ediyormuş hissi veren görsel yanılsama
autokinesis
i.
20
Optik
loş ışıkta sabit parlak bir nokta hareket ediyormuş hissi veren görsel yanılsama
autocinesis
i.
Physics
21
Fizik
atom altı parçacıkları hareket ettirmekte kullanılan cihaz anlamı veren son ek
-tron
snk.
Biology
22
Biyoloji
uyaranlara tepki olarak (belirli bir yönde) hareket anlamı veren son ek
-tropies
snk.
Botanic
23
Botanik
dış uyaranlara hareket ederek veya eğrilerek tepki veren
sensitive
s.
24
Botanik
nastik hareket anlamı veren son ek
-nasty
snk.
Entomology
25
Böcek Bilimi
abd'nin orta batı eyaletlerinde büyük gruplar halinde hareket ederek tahıllara ve yoncalara zarar veren larvalar
army cutworm (chorizagrotis auxiliaris)
i.
Slang
26
Argo
yıkıcı zarar veren darbe/söylem/hareket
sunday punch
i.
Modern Slang
27
Modern Argo
duygularıyla hareket eden/karar veren
all up in his feelings
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hareket veren
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy