Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | hazır bulundurulan | in store s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | zorlu yollar için hazır bulundurulan ekstra at | cockhorse i. |
Idioms | ||
Deyim | hazır bulundurulan misilleme planı | a rod in pickle [obsolete] i. |
Deyim | hazır bulundurulan ceza planı | a rod in pickle [obsolete] i. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | günlük işler için kasada hazır bulundurulan nakit para | till money i. |
Media | ||
Medya | sonradan kullanılmak üzere hazır bulundurulan video | archive footage i. |
Medya | sonradan kullanılmak üzere hazır bulundurulan video | stock footage i. |
Medya | sonradan kullanılmak üzere hazır bulundurulan video | file footage i. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | alternatif olarak hizmete hazır bulundurulan | change s. |