hear something

"hear something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	hear of something f.	duyum almak
2	Genel	hear something in the jungle f.	ormanda bir şey duymak
Phrasals
3	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) haber almak
4	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) mesaj almak
5	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(birinden) azar işitmek
6	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(birinden) papara yemek
7	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(birinden) fırça yemek
8	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(birinden) zılgıt yemek
9	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(birinden) laf işitmek
10	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	(bir şeyi) dinlemek
11	Öbek Fiiller	hear from (someone or something) f.	sunulan bir şeyi dinlemek
12	Öbek Fiiller	hear about someone or something f.	biri/bir şey hakkında haber almak
13	Öbek Fiiller	hear about someone or something f.	birine/bir şeye ne olduğunu öğrenmek/duymak
14	Öbek Fiiller	hear about someone or something f.	biri/bir şey hakkındaki haberleri duymak
15	Öbek Fiiller	hear about someone or something f.	birinden/bir şeyden haberi olmak/haberdar olmak
Colloquial
16	Konuşma Dili	I am (someone), hear me (do something) expr.	ben (biriyim), (bir şey yaptığımı) duyun
17	Konuşma Dili	I am (someone), hear me (do something) expr.	ben (biriyim), (sesimi) duy
18	Konuşma Dili	I can't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden seni duyamıyorum
19	Konuşma Dili	I can't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden senin sesin gelmiyor
20	Konuşma Dili	I can't hear you over the sound of (something) expr.	ne dedin ne dedin?, (bir şeyden) sesin gelmiyor
21	Konuşma Dili	I couldn't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden seni duyamadım
22	Konuşma Dili	I couldn't hear you over the sound of (something) expr.	(bir şeyin) sesinden senin sesin gelmiyor
23	Konuşma Dili	I couldn't hear you over the sound of (something) expr.	ne dedin ne dedin?, (bir şeyden) sesin gelmedi
Idioms
24	Deyim	would hear nothing of something f.	kulak asmamak
25	Deyim	hear something through f.	bir şeyi sonuna kadar dinlemek
26	Deyim	will not hear of something f.	bir şeye izin/onay vermemek
27	Deyim	won't hear of something f.	bir şeye izin/onay vermemek
28	Deyim	hear the last of somebody/something f.	(birisi/birşey ile yeniden) uğraşmak zorunda/durumunda kalmamak
29	Deyim	hear the last of somebody/something f.	(özellikle istenmeyen birisi/olay vb) son kez duymuş olmak
30	Deyim	hear of someone or something f.	varlığından haberdar olmak
31	Deyim	hear (something) on the jungle telegraph [uk] f.	(bir şey) kulağına gelmek
32	Deyim	hear (something) on the jungle telegraph [uk] f.	(bir şeyi) dedikodu yoluyla duymak
33	Deyim	hear (something) on the jungle telegraph [uk] f.	(bir şeyi) resmi olmayan yollarla öğrenmek
34	Deyim	hear (something) on the jungle telegraph [uk] f.	bir şeyi söylentilerden duymak/öğrenmek
35	Deyim	hear something on the grapevine f.	bir şey kulağına çalınmak
36	Deyim	hear something on the grapevine f.	bir şey kulağına gelmek
37	Deyim	hear something on the grapevine f.	üçüncü kişilerden bilgi almak
38	Deyim	hear something on the grapevine f.	üçüncü kişilerden haber almak
39	Deyim	hear something on the grapevine f.	bir söylenti/dedikodu duymak
40	Deyim	hear (something) straight from the horse's mouth f.	(bir bilgiyi, haberi) en yetkili ağızdan öğrenmek
41	Deyim	hear something through the grapevine f.	bir şey kulağına çalınmak
42	Deyim	hear something through the grapevine f.	bir şey kulağına gelmek
43	Deyim	hear something through the grapevine f.	üçüncü kişilerden bilgi almak
44	Deyim	hear something through the grapevine f.	üçüncü kişilerden haber almak
45	Deyim	hear something through the grapevine f.	bir söylenti/dedikodu duymak
46	Deyim	hear something on the grapevine [uk] f.	bir şey kulağına çalınmak
47	Deyim	hear something on the grapevine [uk] f.	bir şey kulağına gelmek
48	Deyim	hear something on the grapevine [uk] f.	üçüncü kişilerden bilgi almak
49	Deyim	hear something on the grapevine [uk] f.	üçüncü kişilerden haber almak
50	Deyim	hear something on the grapevine [uk] f.	bir söylenti/dedikodu duymak
51	Deyim	hear the end of (someone or something) f.	dırdırının sonu gelmek
52	Deyim	hear the end of (someone or something) f.	anlatacakları bitmek
53	Deyim	hear the end of (someone or something) f.	anlatacaklarının sonu gelmek
54	Deyim	hear word (from someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) bir haber/mesaj almak
55	Deyim	hear the end/the last of somebody/something f.	(özellikle istenmeyen birisi/olay) son kez duymak
56	Deyim	hear the end/the last of somebody/something f.	(birisi/bir şey ile yeniden) uğraşmak zorunda/durumunda kalmamak
57	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şey hakkında sürekli şikayet duymak
58	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şey sürekli başına kakılmak
59	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şeyle ilgili sonsuza kadar başının etini yemek
60	Deyim	never (or not) hear the end of something f.	bir şeyle ilgili sonsuza kadar başının eti yenmek
61	Deyim	not hear of (something) f.	(bir şeyi) duymamış olmak
62	Deyim	not hear of (something) f.	(bir şeye) asla/katiyen izin vermemek
63	Deyim	won't hear a word against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı tek bir kelime/eleştiri duymak istememek
64	Deyim	(one) won't hear of (something) expr.	(biri bir şeye) izin/onay vermeyecek/vermez
65	Deyim	(one) won't hear of (something) expr.	(biri) bir şeyi kabul etmeyecek/etmez
66	Deyim	(one) won't hear of (something) expr.	(ben bir şeyi) duymamış olayım
Speaking
67	Konuşma	did you hear something? expr.	bir şey mi duydun?
68	Konuşma	if you know something or hear anything let me know expr.	eğer bir şey biliyorsan ya da duyarsan bana haber ver