Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
iki şey arasında
"iki şey arasında"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
iki şey arasında
on the cusp
expr.
"iki şey arasında"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
iki şey arasında gidip gelmek
hover
f.
2
Genel
arasında ilişki kurmak (iki şey/sonuç/rakam)
correlate
f.
3
Genel
bağ kurmak (iki şey arasında)
connect with
f.
4
Genel
(iki şey arasında) benzerlik noktası yaratmak
parallelize
f.
5
Genel
(iki şey arasında) benzerlik noktası yaratmak
parallelise
f.
6
Genel
iki şey arasında olan
intermedial
s.
7
Genel
iki şey arasında sıkışmış halde
bodkin [uk]
zf.
Phrasals
8
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
9
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız olmak
hover between (something) and (something else)
f.
10
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak
hover between something (and something else)
f.
11
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız olmak
hover between something (and something else)
f.
12
Öbek Fiiller
iki zıt kişi veya şey arasında karar vermek
judge between (someone or something and someone or something else)
f.
13
Öbek Fiiller
iki zıt kişi veya şey arasında seçim yapmak
judge between (someone or something and someone or something else)
f.
14
Öbek Fiiller
(iki veya daha çok kişi veya şey) arasında yavaş yavaş yürümek
step between (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
iki şey arasında kalmak (karar verememek)
oscillate between someone and someone
f.
16
Öbek Fiiller
iki yer/şey arasında araçla seyahat etmek
drive between
f.
17
Öbek Fiiller
iki yer/şey arasında araçla ulaşım sağlamak
drive between
f.
18
Öbek Fiiller
iki yer/şey arasında araçla gidip gelmek
drive between
f.
19
Öbek Fiiller
iki yer/şey arasında araçla gitmek
drive between
f.
20
Öbek Fiiller
iki yer/şey arasında araçla ulaşım sağlamak
drive between
f.
21
Öbek Fiiller
iki yer/şey arasında araçla seyahat etmek
drive between
f.
22
Öbek Fiiller
iki yer/şey arasında araçla gidip gelmek
drive between
f.
23
Öbek Fiiller
iki şey arasında asılı kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
24
Öbek Fiiller
(iki şey arasında) gidip gelmek
hover between (something) and (something else)
f.
25
Öbek Fiiller
(iki şey arasında) kararsız kalmak/karar verememek
hover between (something) and (something else)
f.
26
Öbek Fiiller
iki şey arasında asılı kalmak
hover between something (and something else)
f.
27
Öbek Fiiller
(iki şey arasında) gidip gelmek
hover between something (and something else)
f.
28
Öbek Fiiller
(iki şey arasında) kararsız kalmak/karar verememek
hover between something (and something else)
f.
29
Öbek Fiiller
(iki veya bir kaç şey/kişi) arasında seçim yapmak
judge between (someone or something) (and someone or something else)
f.
30
Öbek Fiiller
(iki veya bir kaç şey/kişi) arasında seçim yapmak
judge between (someone or something and someone or something else)
f.
31
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölünmek
split between (two or more people or things)
f.
32
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kararsız kalmak
split between (two or more people or things)
f.
33
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kalmak
split between (two or more people or things)
f.
34
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek
split between (two or more people or things)
f.
35
Öbek Fiiller
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek/paylaştırmak
split between (two or more people or things)
f.
36
Öbek Fiiller
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında pay etmek
split between (two or more people or things)
f.
37
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında yer işgal etmek
split between (two or more people or things)
f.
38
Öbek Fiiller
(iki kişi/iki şey) arasında kararsız kalmak
vacillate between (one person or thing) and (another)
f.
39
Öbek Fiiller
(iki kişi/iki şey) arasında karar verememek
vacillate between (one person or thing) and (another)
f.
40
Öbek Fiiller
(iki kişi/iki şey) arasında kalmak
vacillate between (one person or thing) and (another)
f.
41
Öbek Fiiller
(iki kişi/şey) arasında bir seçim yapmak
decide between (someone or something)
f.
42
Öbek Fiiller
(iki kişi/şey) arasında bir karar vermek
decide between (someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında duraksamak
hover between (something) and (something else)
f.
44
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında ikircikte kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
45
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında ikilemde kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
46
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
47
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında tereddütte kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
48
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında tereddüt etmek
hover between (something) and (something else)
f.
49
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında bocalamak
hover between (something) and (something else)
f.
50
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında gidip gelmek
hover between (something) and (something else)
f.
51
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında karar verememek
hover between (something) and (something else)
f.
52
Öbek Fiiller
(iki yer/iki şey) arasında sürekli göç etmek
migrate between (some place or something) and (some place or something else)
f.
53
Öbek Fiiller
(iki kişi veya şey) arasında kalmak (karar verememek)
oscillate between (two people or things)
f.
54
Öbek Fiiller
(iki kişi veya şey) arasında kararsız kalmak
oscillate between (two people or things)
f.
55
Öbek Fiiller
(iki kişi veya şey) arasında gidip gelmek
oscillate between (two people or things)
f.
56
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey) arasında gidip gelmek
vary between (something)
f.
57
Öbek Fiiller
(iki kişi/şey) arasında sıkışıp kalmak
wedge between (someone or something)
f.
58
Öbek Fiiller
iki kişi/şey arasında sıkışıp kalmak
wedge between people or things
f.
Colloquial
59
Konuşma Dili
bilindik iki kategori veya tür arasında sayılan kişi veya şey
tweener
i.
Idioms
60
Deyim
(iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek
tread a fine line between (something)
f.
61
Deyim
(iki şey) arasında denge kurmak
tread a fine line between (something)
f.
62
Deyim
(iki şey) arasında denge oluşturmak
tread a fine line between (something)
f.
63
Deyim
(iki şey) arasında denge sağlamak
tread a fine line between (something)
f.
64
Deyim
(iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek
tread a thin line between (something)
f.
65
Deyim
(iki şey) arasında denge kurmak
tread a thin line between (something)
f.
66
Deyim
(iki şey) arasında denge oluşturmak
tread a thin line between (something)
f.
67
Deyim
(iki şey) arasında denge sağlamak
tread a thin line between (something)
f.
68
Deyim
(iki veya daha fazla kişi/şey arasında) bağlantı kurmak
join (up) the dots
f.
69
Deyim
(iki şey) arasında ince bir çizgide gidip gelmek
tread a fine line between (something)
f.
70
Deyim
(iki şey) arasında denge kurmak
tread a fine line between (something)
f.
71
Deyim
iki zıt şey arasında gidip gelmek
sway to and fro
f.
72
Deyim
iki şey arasında kararsız kalmak
sway to and fro
f.
73
Deyim
iki kişi/şey arasında ayrım yapmak
make fish of one and fowl of another
f.
74
Deyim
iki kişi/şey arasında ayrım yapmak
make fish of one and fowl of the other
f.
75
Deyim
(iki kişi/şey) arasında kalmış
torn between (people or things)
s.
76
Deyim
(iki kişi/şey) arasında kararsız kalmış
torn between (people or things)
s.
77
Deyim
(iki kişi/şey) arasında ikilemde kalmış
torn between (people or things)
s.
78
Deyim
iki zıt şey arasında
between hawk and buzzard
zf.
79
Deyim
(iki şey) arasında hiçbir fark yok
there is no daylight between (two things)
expr.
80
Deyim
(iki şey) arasında gidip gelen
on the borderline
expr.
81
Deyim
(iki şey) arasında kalmış
on the borderline
expr.
82
Deyim
(iki şey) arasında bir yerde
on the borderline
expr.
83
Deyim
(iki kişi/şey) arasında bir fark yok
there's nothing to choose between (two people or things)
expr.
Trade/Economic
84
Ticaret/Ekonomi
iki şey arasında ilişki kurmak
associate
f.
Law
85
Hukuk
iki şey arasında seçimlik hakkını kullanmak suretiyle diğerinden vazgeçme
waiver by election
i.
Medical
86
Medikal
iki şey arasında beklenen oranın kaybolmuş olması hali
disproportion
i.
87
Medikal
iki şey arasında bulunan
intermediate
s.
Linguistics
88
Dilbilim
özünde alakasız iki şey arasında (ahlaki veya didaktik amaçlı) kurulan ilişki
parabola
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of iki şey arasında
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy