Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
in favor
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"in favor"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrases
1
İfadeler
in favor
expr.
gözde
"in favor"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 192 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
militate in favor of
f.
lehine olmak
2
Genel
prejudice someone in favor of
f.
birine (bir konu hakkında) olumlu fikirler aşılamak
3
Genel
tell in someone's favor
f.
bir şey birinin lehinde olmak
4
Genel
decide in favor of something
f.
bir şeyin lehinde karar vermek
5
Genel
prejudice someone in favor of
f.
lehine çevirmek (birini)
6
Genel
tip the scales in someone's favor
f.
durumu birinin lehine çevirmek
7
Genel
vote in favor
f.
evet oyu kullanmak
8
Genel
result in one's favor
f.
lehine sonuçlanmak
9
Genel
militate in favor of
f.
-e yararlı olmak
10
Genel
decide in favor of
f.
lehine karar vermek
11
Genel
discriminate in favor of
f.
ayrımcılık yapmak
12
Genel
call in a favor
f.
(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek
13
Genel
be for; be in favor
f.
lehte olmak
14
Genel
find favor in the eyes of
f.
(birinin) şifalı ellerinde iyileşmek
15
Genel
find favor in the eyes of
f.
merhametle tedavi edilmek
16
Genel
in favor of
ed.
beraat etmesi için
17
Genel
in favor of
ed.
lehine
18
Genel
in favor of
ed.
yararına
19
Genel
in favor of
ed.
faydasına
20
Genel
in favor of
ed.
(çek) bir kimsenin emrine
21
Genel
in favor of
ed.
seçmek için
22
Genel
in favor of
ed.
bir şeyi tercih ederek
Phrasals
23
Öbek Fiiller
come out in favor of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) desteğini açıklamak
24
Öbek Fiiller
come out in favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak
25
Öbek Fiiller
come out in favor of (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
26
Öbek Fiiller
come out in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında olduğunu dile getirmek
27
Öbek Fiiller
decide in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
28
Öbek Fiiller
decide in favor of (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
Phrases
29
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
30
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
31
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
32
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
33
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafında olmak
34
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
35
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
36
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
37
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
taraflı yazı yazmak
38
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
taraflı bir şey sunmak
39
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
40
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
41
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
42
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
43
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
44
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
45
İfadeler
slant in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
46
İfadeler
slant something in favor of someone or something
f.
bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
47
İfadeler
slant something in favor of someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
48
İfadeler
slant something in favor of someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
49
İfadeler
slant something in favor of someone or something
f.
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
50
İfadeler
slant something in favor of someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
51
İfadeler
slant something in favor of someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
52
İfadeler
in favor of
ed.
adına
53
İfadeler
in favor of
expr.
emrine
54
İfadeler
in favor of
expr.
lehine
55
İfadeler
in favor of
expr.
lehinde
56
İfadeler
in someone's favor
expr.
lehine
57
İfadeler
may the odds be ever in your favor (hunger games quote)
expr.
şans sonsuza dek sizinle olsun
58
İfadeler
the tides are turning in our favor
expr.
rüzgar arkamızdan esiyor
59
İfadeler
in favor of
expr.
-in lehinde
60
İfadeler
in someone's favor
expr.
yararına
61
İfadeler
in favor of
expr.
-den yana
62
İfadeler
in favor of
expr.
-in lehine
63
İfadeler
in return of the favor
expr.
yapılan iyiliğin karşılığında
64
İfadeler
in favor of
expr.
-in taraftarı
65
İfadeler
in favor (with someone)
expr.
(birinin) gözdesi
66
İfadeler
in favor (with someone)
expr.
(birinin) en sevdiği
67
İfadeler
in favor (with someone)
expr.
(birinin) çok hoşlandığı
68
İfadeler
in favor (with someone)
expr.
(birinin) onayladığı
69
İfadeler
in favor (with someone)
expr.
(birinin) kabul ettiği
70
İfadeler
in favor (with someone)
expr.
(birinin) saygı duyduğu
71
İfadeler
in favor with
expr.
gözdesi
72
İfadeler
in favor with
expr.
en sevdiği
73
İfadeler
in favor with
expr.
çok hoşlandığı
74
İfadeler
in favor with
expr.
onayladığı
75
İfadeler
in favor with
expr.
saygı duyduğu
76
İfadeler
in favor of (someone or something)
expr.
(birinden/bir şeyden) yana
77
İfadeler
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) taraftarı
78
İfadeler
in favor of (someone or something)
expr.
(birinden/bir şeyden) taraf
79
İfadeler
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) lehinde
80
İfadeler
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) lehine
81
İfadeler
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) adına
82
İfadeler
in favor of (someone or something)
expr.
çekin alıcısı (biri/bir şey) olarak
83
İfadeler
in favor of (something)
expr.
(bir şey) uğruna
84
İfadeler
in favor of (something)
expr.
(bir şeyi) seçerek/tercih ederek
85
İfadeler
in favor of (something)
expr.
(bir şey) için
Colloquial
86
Konuşma Dili
in your favor
expr.
sizin lehinize
Idioms
87
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
(başkasına karşı birine) haksız kazanç veya avantaj sağlamak
88
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
düzen veya avantaj (başkasına göre birinden) yana olmak
89
Deyim
opt in favor of someone or something
f.
belli birini ya da bir şeyi seçmek/tercih etmek
90
Deyim
come out in favor of someone
f.
birine desteğini açıklamak
91
Deyim
go in someone's favor
f.
lehine değişmek
92
Deyim
go in someone's favor
f.
lehine dönüşmek
93
Deyim
go in someone's favor
f.
lehine dönmek
94
Deyim
rule in favor of someone
f.
lehine karar vermek
95
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
96
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
97
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
98
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
99
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
100
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
101
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
102
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
103
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
104
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
105
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
106
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
107
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
108
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
109
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
110
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
111
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
112
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
113
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
114
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
115
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
116
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
117
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
118
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
119
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
120
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
121
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
122
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
123
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
124
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
125
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
126
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
127
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
128
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
129
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
130
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
131
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
132
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
133
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
134
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
135
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
136
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
137
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
138
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
139
Deyim
be in favor of (something)
f.
(bir şeyi) desteklemek
140
Deyim
be in favor of (something)
f.
(bir şeyin) destekçisi/taraftarı olmak
141
Deyim
be in favor of (something)
f.
(bir şeyden) yana olmak
142
Deyim
be in (one's) favor
f.
(birinin) yararına olmak
143
Deyim
be in (one's) favor
f.
(birinin) lehine olmak
144
Deyim
be in (one's) favor
f.
(birinin) gözüne girmek
145
Deyim
be in (one's) favor
f.
(birinin) takdirini kazanmak
146
Deyim
be in (one's) favor
f.
(birinin) gözünde değer kazanmak
147
Deyim
be in (one's) favor
f.
(biri) tarafından sevilmek/beğenilmek/kabul görmek
148
Deyim
go in (one's) favor
f.
(birinin) lehine olmak/karar verilmek
149
Deyim
go in (one's) favor
f.
(birinden) yana olmak/karar verilmek
150
Deyim
go in (one's) favor
f.
(birinin) yararına olmak
151
Deyim
go in favor
f.
lehine dönüşmek
152
Deyim
go in favor
f.
lehine dönmek
153
Deyim
go in favor
f.
lehine değişmek
154
Deyim
opt in favor of
f.
-i seçmek/tercih etmek
155
Deyim
rule in favor of
f.
-in lehine karar vermek
156
Deyim
rule in favor of
f.
-den yana karar vermek
157
Deyim
rule in favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) lehine karar vermek
158
Deyim
rule in favor of (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
159
Deyim
the odds are in favor of something
expr.
gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel
160
Deyim
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
161
Deyim
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
162
Deyim
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
şansı yaver gidiyor
163
Deyim
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
şansı yaver gidiyor
164
Deyim
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
165
Deyim
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
166
Deyim
all in favor
expr.
(oy verme sırasında) evet diyenler
167
Deyim
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
her şey (birinin/bir şeyin) lehine
168
Deyim
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
169
Deyim
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
170
Deyim
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
171
Deyim
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
172
Deyim
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
173
Deyim
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
174
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
her şey (birinin/bir şeyin) lehine
175
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
176
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
177
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
178
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
179
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
180
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
181
Deyim
in (one's) favor
expr.
(birinin) lehine
182
Deyim
in (one's) favor
expr.
(birinin) yararına
183
Deyim
in (one's) favor
expr.
(birinin) gözüne girmiş
184
Deyim
in (one's) favor
expr.
(birinin) gözdesi
185
Deyim
in (one's) favor
expr.
(birinin) takdirini kazanmış
186
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) şansı yüksek
187
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması mümkün
188
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması olası
189
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) lehine
190
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
durum/şartlar (birinden/bir şeyden) yana
Trade/Economic
191
Ticaret/Ekonomi
in favor of
expr.
emrine
192
Ticaret/Ekonomi
in favor of
expr.
lehine
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in favor
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy