in play - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

in play

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"in play" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrases
in play expr. şaka olarak
Idioms
in play expr. işlemde
in play expr. oyunda
in play expr. geçerli
in play expr. eylem halinde
in play expr. etkili
in play expr. başka bir şirket tarafından devralınmaya açık
in play expr. başka bir şirket tarafından satın alınma sürecinde
in play expr. satışta
in play expr. başka bir şirketin alımına açık
in play expr. alıma açık
in play expr. satışa çıkmış
in play expr. devralınabilecek durumda
in play expr. satışa çıktığı söylenen
in play expr. devralınabileceği söylenen
Card
in play expr. (kart) hala oynanabilir

"in play" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 132 sonuç

İngilizce Türkçe
General
play a role in f. rol üstlenmek
play a part in f. rolü olmak
play an active role in f. aktif rol oynamak
play a part in f. rol oynamak
play in final f. final oynamak
play in the garden f. bahçede oynamak
play in a tv show f. dizide oynamak
play piggy in the middle f. ortada sıçan oynamak
play pig in the middle f. ortada sıçan oynamak
play in the dirt f. toprakta oynamak
play in the dirt f. toprak içinde oynamak
play in a band f. bir grupta çalışmak
play in an orchestra f. bir orkestrada çalmak
be costarring in the play f. biriyle oyunda baş rolu paylaşmak
play in the mud f. çamur içinde oynamak
play in the dirt f. çamur içinde oynamak
play in the park f. parkta oynamak
play in the classroom f. sınıfta oyun oynamak
play in the sand f. kumda oynamak
Phrasals
play in something f. bir şeyde çalmak
play in f. ...'de/da oynamak
Colloquial
play no part in one’s life f. hayatında hiçbir rol oynamamak
play (oneself) in f. -e alışmak
play (oneself) in f. oyunun içine girmek
play (oneself) in f. (kendini) oyunun içine sokmak
play (oneself) in f. '-e dahil olmak
play (oneself) in f. (kendini) oyuna dahil etmek
play (oneself) in f. duruma alışmak
play (oneself) in f. (kendini) akışa dahil etmek
play (oneself) in f. akışa dahil olmak
play (oneself) in f. ritmi yakalamak
play yourself in f. -e alışmak
play yourself in f. oyunun içine girmek
play yourself in f. kendini oyunun içine sokmak
play yourself in f. '-e dahil olmak
play yourself in f. kendini oyuna dahil etmek
play yourself in f. duruma alışmak
play yourself in f. kendini akışa dahil etmek
play yourself in f. akışa dahil olmak
play yourself in f. ritmi yakalamak
Idioms
hold in play f. meşgul etmek
hold in play f. çalışır vaziyette tutmak
play a big part in something f. büyük bir rol oynamak
play a large part in something f. büyük bir rol oynamak
play in the big leagues f. büyükler liginde oynamak
play in the big leagues f. devler liginde/arenasında oynamak
play a part in f. rol üstlenmek
play a role in f. rol oynamak
play/take no part in/of something f. bir şeye karışmamış olmak
play/take no part in/of something f. bir şeyde yer almamış olmak
play a bit role (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rol oynamak
play a bit role (in something) f. (bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak
play a bit role (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rolü olmak
play a bit role (in something) f. (bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
play a bit role (in something) f. (bir şeyde) önemsiz bir etkisi olmak
play a bit role (in something) f. (bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
play a large role (in something) f. (bir şeyde) büyük bir rol oynamak
play a large role (in something) f. (bir şeyde) önemli bir rol oynamak
play a small part (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rol oynamak
play a small part (in something) f. (bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak
play a small part (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rolü olmak
play a small part (in something) f. (bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
play a small part (in something) f. (bir şeyde) önemsiz bir etkisi olmak
play a small part (in something) f. (bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
play in peoria f. ana akıma/ortalama tüketiciye hitap etmek
play in peoria f. ana akım/ortalama tüketici tarafından kabul edilebilir olmak
play in peoria f. ana akıma/ortalama tüketiciye uygun olmak
play in peoria f. ana akım/ortalama tüketici için cezbedici olmak
play in peoria f. ana akımdan rağbet/ilgi görmek
play in peoria f. ortalama tüketiciden rağbet/ilgi görmek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyde yer almamak/almak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyde hiçbir şekilde payı olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeye dahil olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyle ilgisi olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeye karışmamış olmak/karışmak istememek
play a role in f. (bir şeyde) payı/etkisi olmak
have a part to play (in something) f. (bir şeyde) görevi/sorumluluğu/üstüne düşen bir rol/işlev (olmak)
have a part to play (in something) f. (bir şeyde) oynayacak/alacak bir rolü olmak
be in play f. işin içinde olmak
play a big role (in something) f. (bir şeyde) büyük bir rol oynamak
play a big role (in something) f. (bir şeyde) büyük bir rolü olmak
play a big role (in something) f. (bir şeyde) büyük bir etkisi olmak
play a bit part (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rolü olmak
play a bit part (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rol almak
play a bit part (in something) f. (bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak
play a bit part (in something) f. (bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
play a bit part (in something) f. (bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
play a part in (something) f. (bir şeyde) rol oynamak
play a part in (something) f. (bir şeyin) içinde yer almak
play a part in (something) f. (bir şeyde) rol almak
play a part in (something) f. (bir şeyde) rol oynamak
play a role in (something) f. (bir şeyde) rol oynamak
play a role in (something) f. (bir şeyin) içinde yer almak
play a role in (something) f. (bir şeyde) rol almak
play a role in (something) f. (bir şeyde) rol oynamak
play a small role (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rol almak
play a small role (in something) f. (bir şeyde) küçük bir rolü olmak
play a small role (in something) f. (bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak
play a small role (in something) f. (bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
play a small role (in something) f. (bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
play a part (in something) f. (bir şeyde) rol oynamak
play a part (in something) f. (bir şeyin) içinde yer almak
play a part (in something) f. (bir şeye) yol açmak/neden olmak
play your part (in something) f. (bir şeyde) rol oynamak
play your part (in something) f. (bir şeyin) içinde yer almak
play your part (in something) f. (bir şeye) yol açmak/neden olmak
will it play in peoria? expr. ana akıma/ortalama tüketiciye hitap edecek mi?
will it play in peoria? expr. ana akım/ortalama tüketici için kabul edilebilir mi?
will it play in peoria? expr. ana akıma/ortalama tüketiciye uygun mu?
will it play in peoria? expr. ana akım/ortalama tüketici için cezbedici mi?
Speaking
I play volleyball when I am in stress expr. ben stresliyken voleybol oynarım
I play volleyball when I am in stress expr. ben stres anında voleybol oynarım
work in pairs and play the vocabulary game. expr. çiftler halinde kelime oyunu oynayın
go play in the traffic! expr. defol git!
go play in the traffic! expr. çık git!
go play in the traffic! expr. git/çık git buradan!
go play in the traffic! expr. git başımdan!
let's play in the park expr. hadi parkta oynayalım
Computer
continue slideshow play in background expr. slayt gösterisini artalanda yürütmeye devam et
Sport
play in final f. finalde karşılaşmak
play in final f. finalde kapışmak
be in play f. oyunda olmak
play in f. (krikette vuruşçu) ilk pozisyonuna geri dönmek
play in f. (hücum pozisyonundaki oyuncuya) pas vermek
Football
play in f. forma giymek
play in league f. ligde oynamak
play in (a team) f. top koşturmak
be in play f. (top) oyunda olmak
Slang
go and play in the traffic expr. defol git gözüm görmesin seni