İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | irradiate f. | ışık tutmak |
Genel | irradiate f. | ışık saçmak |
Genel | irradiate f. | ışın tedavisi yapmak |
Genel | irradiate f. | ışınlamak |
Genel | irradiate f. | saçmak |
Genel | irradiate f. | aydınlatmak |
Genel | irradiate f. | ısıyla can vermek |
Genel | irradiate f. | ışıkla canlandırmak |
Genel | irradiate f. | radyasyonla işlemek |
Genel | irradiate f. | parlak |
Genel | irradiate f. | (gıda) radyasyona maruz bırakarak korumak |
Genel | irradiate s. | aydınlatılmış |
Technical | ||
Teknik | irradiate f. | parıldamak |
Teknik | irradiate f. | ışıma enerjisiyle ısıtmak |
Food Engineering | ||
Gıda | irradiate f. | bakterileri öldürüp bozulmayı geciktirmek için (yiyecekleri) elektromanyetik radyasyona maruz bırakmak |
Religious | ||
Dini | irradiate f. | manevi içgörü sunmak |
Environment | ||
Çevre | irradiate f. | radyasyona tutmak |