Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kabalıkla | roughly zf. | ||
She shoved him roughly out of the door. Onu kabalıkla kapıdan dışarı itti. More Sentences |
||||
Genel | kabalıkla | crassly zf. | ||
Idioms | ||||
Deyim | kabalıkla | with bad grace expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (bir kadının) saçlarını kabalıkla karıştırmak | ruffle [obsolete] f. |
Genel | kabalıkla almak | ruffle [obsolete] f. |
Genel | kabalıkla suçlamak | scab f. |