kalkerli - Türkçe İngilizce Sözlük

kalkerli

"kalkerli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kalkerli calcareous s.
Technical
kalkerli limey s.
kalkerli calcareous s.
Construction
kalkerli calcareous s.

"kalkerli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kalkerli kil marl i.
kalkerli biçimde calcareously zf.
Technical
kalkerli kumtaşı calcareous sandstone i.
kalkerli kireçtaşı calcareous marl i.
kalkerli malzeme calcareous material i.
kalkerli cüruf calcareous sinter i.
kalkerli marn calcareous marl i.
kalkerli kil calcareous clay i.
kalkerli balçık malm i.
kalkerli kayaçlar calcareous rocks i.
kalkerli toprak calcareous earth i.
kalkerli toprak calcareous soil i.
kalkerli zemin calcareous ground i.
kalkerli kil calcerous clay i.
bir bölümü kalkerli semicalcareous i.
kireçli kalkerli calcareous s.
Construction
portland kalkerli çimento portland-limestone cement i.
Mining
kalkerli tüf calcareous sinter i.
parlatılabilen kalkerli tüf onyx marble i.
kalkerli ve killi (toprak) calcareoargillaceous s.
kalkerli ve silisli calcareosiliceous s.
Anatomy
omurgasızlarda dokuları sertleştirip destekleyen kalkerli veya silisli küçük cisimler spicule i.
Biology
genç bir tür kalkerli sünger olynthus i.
Marine Biology
mercanlarda kalkerli çeper theca i.
ince duvarlı soyu tükenmiş kalkerli bir sünger cinsi amblysiphonella i.
kalkerli spikülleri olan deniz süngerleri calcispongiae i.
bir araya gelere resif ve adaları oluşturan, kalkerli iskeletlere sahip mercanlar stony coral i.
sert kalkerli bir iskelete sahip olup resif oluşumunda etkili olan, özellikle taş mercanları takımına ait çeşitli mercan familyası hayvanlarına verilen ad hard coral i.
belemnitlerin kabuğunun arka kısmında oluşan kalkerli sert parça guard i.
eskiden tıpta kullanılan, bazı kabukluların midesinde bulunan sert ve kalkerli bir kütle crab's eyes i.
(çeşitli yumuşakçalarda) kalkerli yuvarlak solungaç kapağı sea bean i.
mercanın koralit duvarının altında bulunan kalkerli radyal tabaka septum i.
Zoology
bazı hayvan hücrelerinde bulunan, özellikle duyusal işlevi olan kalkerli kitle lithite i.
pek çok omurgasız hayvanda bulunan, kalkerli kitle içeren bir kese lithocyst i.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercanların çoğunda bulunan boynuzsu kalkerli kabuk sclerobase i.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercanların çoğunda bulunan boynuzsu kalkerli kabuk foot secretion i.
Botanic
boru şeklinde kalkerli çanak yaprakları olan yosun hayvancıkları şubesine mensup canlı tubulipore i.
kalkerli toprakta yetişmeyen calcifuge s.
Agriculture
kalkerli toprak calcareous soil i.
kalkerli topraklar calcareous soils i.
Geology
kalkerli tüf thinolite i.
kalkerli dış iskelete sahip bir grup paleozoik hayvan calcichordates i.
kalkerli kaya calcareous rock i.
kalkerli kil calcareous clay i.
kalkerli yapıdaki mercanlar gorgonian i.
kalkerli agrega calcareous aggregate i.
kalkerli çamur calcareous ooze i.
planktonik organizmaların sert kısımlarından oluşan ince taneli kalkerli veya silikalı deniz tortusu ooze i.
(kalkerli kayaçlarda) boru şeklinde oyuk sand pipe i.
organik içerik bakımından fakir olan kalkerli bir toprak türü sierozem i.
kil ve kalkerli topraktan oluşan argillo-calcareous s.
kil ve kalkerli toprak içeren argillo-calcareous s.