kaynaşık

"kaynaşık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	insan ve diğer memelilerde görülen, kemiklerin birbiriyle kaynaşık olduğu üst çene	maxillae i.
Technical

2	Teknik	fırınlanmış kaynaşık taneli refrakter	rebonded fused grain refractory i.
3	Teknik	kaynaşık karbürlü takımlar	cemented carbide tools i.
4	Teknik	kaynaşık dökümlü refrakterler	monofrax i.
5	Teknik	kaynaşık taneli refrakter	fused-grain refractory i.
6	Teknik	kaynaşık kemik	synostosis i.
7	Teknik	kaynaşık silika	fused silica i.
8	Teknik	kaynaşık dökülmüş tuğla refrakterler	fused-cast brick refractories i.
9	Teknik	kaynaşık kuvarz	fused quartz i.
10	Teknik	kaynaşık çift odaklı gözlük camı	fused bifocals i.
11	Teknik	kaynaşık kemik	synosterisis i.
12	Teknik	kaynaşık silika borular	fused-silica tubes i.
13	Teknik	kaynaşık silika refrakterler	fused-silica refractories i.
14	Teknik	kaynaşık karbürler	cemented carbides i.
15	Teknik	kaynaşık silika dökültüler	fused-silica castables i.
16	Teknik	cam yapımında eriyiğin üst katmanında oluşan kaynaşık sodyum sülfat	salt water i.

17	Teknik	kaynaşık dökülmüş	fused-cast s.
Medical

18	Medikal	kaynaşık eklem	synarthrosis i.
Linguistics

19	Dilbilim	kaynaşık sözcük	telescoped word i.
20	Dilbilim	kaynaşık çatı	syncretism i.
21	Dilbilim	kaynaşık benzeşim	coalescent assimilation i.
22	Dilbilim	kaynaşık sözcük türetme	portmantologism i.
23	Dilbilim	kaynaşık olmayan	uninflected s.