kids - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kids

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"kids" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
kids i. çocuklar

"kids" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 102 sonuç

İngilizce Türkçe
General
the kids i. çocuklar
kids favourite i. çocukların sevgilisi
non-white kids i. beyaz olmayan çocuklar
kids these days i. zamane çocukları
kids these days i. zamane gençleri
kids games i. çocuk oyunları
children/kids from broken homes i. boşanmış aile çocukları
father of my kids i. çocuklarımın babası
someone's children/kids i. birinin çocukları
kids' menu i. çocuk menüsü
kids wear i. çocuk giyim
young kids i. küçük çocuklar
stray kids i. başıboş çocuklar
kids club i. çocuk kulübü
special needs kids i. özel gereksinimli çocuklar
kids material i. çocuk materyal
make (children/kids) laugh f. çocukları güldürmek
take care of the kids f. çocuklarla ilgilenmek
take care of the kids f. çocuklara bakmak
raise two kids on one salary f. bir maaşla iki çocuğa bakmak
raise two kids on one salary f. bir maaşla iki çocuk büyütmek
raise two kids on one salary f. tek maaşla iki çocuğa bakmak
be too protective of one’s kids f. çocuklarına karşı aşırı derecede koruyucu olmak
get the kids to school f. çocukları okula bırakmak
take the kids to school f. çocukları okula bırakmak
see the kids around the swings f. çocukları salıncakların civarından görmek
spend time with the kids f. çocuklarla vakit geçirmek
for your kids zf. çocukların için
for your kids zf. çocuklarınız için
Phrasals
divide the kids into smaller groups f. çocukları daha küçük gruplara ayırmak
separate the kids into smaller groups f. çocukları daha küçük gruplara ayırmak
Phrases
kids will be kids expr. çocuk çocukluğunu yapacak illa ki
kids will be kids expr. çocuk işte
compared to other kids expr. diğer çocuklara nazaran
Colloquial
dual income no kids (dink) i. çocuksuz çift
two kids i. iki çocuk
kids' stuff i. sadece çocuklara uygun olduğu düşünülen şey
kids' stuff i. çocuk işi
kids' stuff i. çocukça şey
kids' stuff i. çok basit
help someone out with the kids f. çocuklara bakmak için birine yardımcı olmak
get away from my kids expr. çocuklarımdan uzak dur
kids really need their parents expr. çocukların gerçekten ailelerine ihtiyaçları var
kids don't judge expr. çocuklar yargılamaz
kids twice my size expr. iki katım olan çocuklar
Idioms
find oneself at the kids' table f. çocuk muamelesi görmek
down with the kids f. yeni nesil gibi takılmak
down with the kids f. yeni nesille takılmak
down with the kids f. yeni nesil gibi hareket etmek
down with the kids f. yeni nesil gibi davranmak
kids' stuff expr. çocuk oyuncağı
Speaking
there are thousands of kids like this expr. bunun gibi binlerce çocuk var
I will never raise kids in this city expr. bu şehirde asla çocuk büyütmeyeceğim
when you grow up and have kids you will understand me expr. büyüyüp çocukların olduğunda beni anlarsın
he's known us since we were kids expr. bizi çocukluğumuzdan beri tanır
don't tell me how to raise my kids expr. çocuklarımı nasıl yetiştireceğimi bana öğretmeye/anlatmaya kalkışma
never let your kids out of your sight expr. çocuğunuzu gözünüzün önünden ayırmayın
where are your kids? expr. çocuklarınız nerede?
your kids deserve better expr. çocukların daha iyisini hak ediyor
do you have any kids? expr. çocuğun var mı?
where are the kids? expr. çocuklar nerede?
I'm really worried about the kids expr. çocuklar hakkında gerçekten çok endişeleniyorum
I love my kids expr. çocuklarımı seviyorum
we're helping the kids expr. çocuklara yardım ediyoruz
do you have kids? expr. çocukların var mı?
do you have kids? expr. çocuğun var mı?
don't let the kids hear expr. çocuklar duymasın
where are your kids? expr. çocukların nerede?
you never told me if you had kids expr. çocuğun olduğunu daha önce söylememiştin
I'm married with three kids expr. evliyim ve üç çocuğum var
I'm married with three kids expr. evli ve üç çocukluyum
they're still making kids read this book in the school expr. hala çocuklara okulda bu kitabı okutuyorlar
I have two kids expr. iki çocuğum var
you seem like good kids expr. iyi çocuklara benziyorsunuz
we were just kids back then expr. o zamanlar çocuktuk daha
how many kids do you have? expr. kaç çocuğun var?
why aren't you playing with the kids? expr. neden çocuklarla oynamıyorsun?
how many kids do you have? expr. kaç tane çocuğunuz var?
how many kids do you have? expr. kaç çocuğunuz var?
how many kids does he have? expr. onun kaç çocuğu var?
how many kids does she have? expr. onun kaç çocuğu var?
how many kids do you have? expr. kaç tane çocuğun var?
what do you kids want expr. siz çocuklar ne istiyorsunuz
Trade/Economic
double income no kids (dinks/dinkies) i. çocuksuz yaşayan ve her ikisi de çalışan çiftler
Social Sciences
street kids rehabilitation association i. sokak çocukları rehabilitasyon derneği
free-range kids i. özgür yetiştirilen çocuklar
free-range kids i. kendi başının çaresine bakan çocuklar
free-range kids i. sınırlı ebeveyn müdahalesiyle kendi kendini idare etmesine izin verilen çocuklar
free-range kids i. kendi işini kendi görmesine izin verilen çocuklar
free-range kids i. sınırlı yardımla çoğu şeyi tek başına yapmasına izin verilen çocuklar
free-range kids i. kendine yeten çocuklar
free-range kids i. kendini idare edebilen çocuklar
free-range kids i. kendini idare etmesine izin verilen çocuklar
Slang
kids in parents' pockets eroding retirement savings (kippers) i. evden gitme çağına gelmiş olmasına rağmen evden gitmeyen çocuklar
kids' stuff i. marihuana
kids' stuff i. esrar
kids' stuff i. ot
kids' stuff i. yeni başlayanların kullandığı uyuşturucu
kids' stuff i. hafif uyuşturucu
nfbsk (not for british school kids) expr. uygunsuz bir sözcük yerine kullanılan şaka yollu bir ifade
nfbsk (not for british school kids) expr. küfür yerine kullanılan şaka yollu bir ifade
British Slang
drop the kids off at the pool f. sıçmak