|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
kitchen garden i.
|
bostan |
|
General |
|
2 |
Genel |
kitchen stove i.
|
kuzine |
|
3 |
Genel |
soup kitchen i.
|
aşevi |
|
4 |
Genel |
kitchen sink i.
|
eviye |
|
5 |
Genel |
kitchen garden i.
|
sebze bahçesi |
|
6 |
Genel |
kitchen furniture i.
|
mutfak mobilyası |
|
7 |
Genel |
soup kitchen i.
|
yoksullara parasız yemek verilen yer |
|
8 |
Genel |
kitchen table i.
|
mutfak masası |
|
9 |
Genel |
soup kitchen i.
|
aşhane |
|
10 |
Genel |
kitchen cabinet i.
|
mutfak dolabı |
|
11 |
Genel |
kitchen stove i.
|
fırın |
|
12 |
Genel |
kitchen utensil i.
|
mutfak eşyası |
|
13 |
Genel |
kitchen utensils i.
|
mutfak aletleri |
|
14 |
Genel |
kitchen equipment i.
|
mutfak ekipmanı |
|
|
15 |
Genel |
set of kitchen utensils i.
|
mutfak takımı |
|
16 |
Genel |
kitchen sink i.
|
bulaşık teknesi |
|
17 |
Genel |
preparatory kitchen i.
|
hazırlık mutfağı |
|
18 |
Genel |
kitchen sponge i.
|
bulaşık süngeri |
|
19 |
Genel |
kitchen equipment i.
|
mutfak malzemesi |
|
20 |
Genel |
kitchen ladder i.
|
mutfak merdiveni |
|
21 |
Genel |
kitchen scales i.
|
mutfak tartısı |
|
22 |
Genel |
central kitchen i.
|
merkezi mutfak |
|
23 |
Genel |
kitchen cupboards i.
|
mutfak dolapları |
|
24 |
Genel |
kitchen cupboard i.
|
mutfak dolabı |
|
25 |
Genel |
dining kitchen i.
|
yemek köşeli mutfak |
|
26 |
Genel |
public soup-kitchen i.
|
imaret |
|
27 |
Genel |
soup-kitchen i.
|
imaret |
|
28 |
Genel |
public soup-kitchen i.
|
aşevi |
|
29 |
Genel |
kitchen boy i.
|
aşçı yamağı |
|
30 |
Genel |
kitchen maid i.
|
aşçı yamağı |
|
31 |
Genel |
kitchen story i.
|
mutfak katı |
|
32 |
Genel |
kitchen compartment i.
|
mutfak |
|
33 |
Genel |
kitchen waste i.
|
mutfak atıkları |
|
34 |
Genel |
kitchen glove i.
|
mutfak eldiveni |
|
|
35 |
Genel |
kitchen closet i.
|
mutfak dolabı |
|
36 |
Genel |
kitchen waste i.
|
ıslak çöp |
|
37 |
Genel |
kitchen stove i.
|
mutfak sobası |
|
38 |
Genel |
kitchen appliance i.
|
mutfak aleti |
|
39 |
Genel |
kitchen equipments i.
|
mutfak ekipmanları |
|
40 |
Genel |
kitchen wall i.
|
mutfak duvarı |
|
41 |
Genel |
kitchen glassware i.
|
mutfak cam eşyası |
|
42 |
Genel |
kitchen cleaning i.
|
mutfak temizleme |
|
43 |
Genel |
kitchen cleaning i.
|
mutfak temizliği |
|
44 |
Genel |
kitchen expenses i.
|
mutfak giderleri |
|
45 |
Genel |
hotel kitchen i.
|
otel mutfağı |
|
46 |
Genel |
a kitchen-sink play i.
|
sıradan insanlarla ilgili sahne eseri |
|
47 |
Genel |
system-kitchen i.
|
komple hazır mutfak |
|
48 |
Genel |
kitchen mixer i.
|
mutfak bataryası |
|
49 |
Genel |
kitchen mixer i.
|
mutfak mikseri |
|
50 |
Genel |
kitchen bench i.
|
mutfak tezgahı |
|
51 |
Genel |
kitchen garden i.
|
sebzelik |
|
52 |
Genel |
kitchen paper i.
|
kağıt mutfak havlusu |
|
53 |
Genel |
kitchen roll i.
|
kağıt havlu |
|
54 |
Genel |
kitchen roll i.
|
kağıt mutfak havlusu |
|
55 |
Genel |
kitchen paper i.
|
kağıt havlu |
|
56 |
Genel |
kitchen stove i.
|
kuzine/mutfak sobası/fırınlı ocak |
|
57 |
Genel |
kitchen range i.
|
kuzine/mutfak sobası/fırınlı ocak |
|
58 |
Genel |
kitchen apron i.
|
mutfak önlüğü |
|
59 |
Genel |
industrial kitchen i.
|
endüstriyel mutfak |
|
60 |
Genel |
built-in kitchen i.
|
mutfak nişi |
|
61 |
Genel |
kitchen island i.
|
mutfak masası |
|
62 |
Genel |
kitchen island i.
|
(genelde mutfağın ortasına yerleştirilmiş) mutfak masası |
|
63 |
Genel |
kitchen drain i.
|
mutfak gideri |
|
64 |
Genel |
kitchen foil i.
|
mutfak folyosu |
|
65 |
Genel |
kitchen grease i.
|
mutfak yağı (lekesi) |
|
66 |
Genel |
big kitchen i.
|
büyük mutfak |
|
67 |
Genel |
kitchen hand i.
|
mutfak elemanı |
|
68 |
Genel |
kitchen hand i.
|
aşçı yamağı |
|
69 |
Genel |
back-kitchen i.
|
mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda |
|
70 |
Genel |
thieves' kitchen [brit] i.
|
çocukların kolayca suça sürüklendiği, hırsızların barındığı gecekondu mahallesi |
|
71 |
Genel |
open kitchen i.
|
amerikan mutfak |
|
72 |
Genel |
hell's kitchen i.
|
manhattan'da bir zamanlar adı suçla, gecekondularla, kötü olaylarla anılan bir bölge |
|
73 |
Genel |
kitchen help i.
|
mutfakta çalışması için işe alınan kimse |
|
74 |
Genel |
kitchen lee i.
|
kirli sabunlu su |
|
|
75 |
Genel |
kitchen match i.
|
mutfak kibriti |
|
76 |
Genel |
kitchen match i.
|
aşçı kibriti |
|
77 |
Genel |
kitchen match i.
|
pürüzlü yüzeye sürtüldüğünde yanabilen, ahşap ve gaz sobasını tutuşturmaya elverişli ahşap kibrit |
|
78 |
Genel |
kitchen tea [australia/new zealand] i.
|
kadın davetlilerin hediye olarak mutfak gereçleri getirdiği düğün öncesi parti |
|
79 |
Genel |
kitchen unit i.
|
mutfak dolapları ve aletlerinden oluşan set |
|
80 |
Genel |
kitchen-diner i.
|
ayrı bir yemek odası olmadığından yemek yenen mutfak |
|
81 |
Genel |
kitchen-sink i.
|
ev veya restoranda mutfak lavabosu |
|
82 |
Genel |
kitchen sink i.
|
eviye |
|
83 |
Genel |
kitchen value i.
|
mutfak değeri |
|
84 |
Genel |
clean the kitchen f.
|
mutfağı temizlemek |
|
85 |
Genel |
tidy up the kitchen f.
|
mutfağı toplamak |
|
86 |
Genel |
tidy up the kitchen f.
|
mutfağı toparlamak |
|
87 |
Genel |
tidy up the kitchen f.
|
mutfağa çeki düzen vermek |
|
88 |
Genel |
tidy up the kitchen f.
|
mutfağı toparlamak/düzeltmek |
|
89 |
Genel |
take for the kitchen f.
|
bir tartışmada sessiz kalmak |
|
90 |
Genel |
take for the kitchen f.
|
bir konuşmadan çekilmek |
|
91 |
Genel |
kitchen-sink s.
|
titizlik veya plandan yoksun |
|
92 |
Genel |
kitchen-sink s.
|
rastgele |
|
93 |
Genel |
kitchen-sink s.
|
gelişigüzel |
|
Phrases |
|
94 |
İfadeler |
too many cooks in the kitchen [us] expr.
|
bir kadın tam kadın |
|
95 |
İfadeler |
too many cooks in the kitchen [us] expr.
|
iki kadın yarım kadın |
|
96 |
İfadeler |
too many cooks in the kitchen [us] expr.
|
nerde çokluk |
|
97 |
İfadeler |
too many cooks in the kitchen [us] expr.
|
orda bokluk |
|
98 |
İfadeler |
too many cooks in the kitchen [us] expr.
|
üç kadın hiç kadın |
|
Proverb |
|
99 |
Atasözü |
if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
|
hamama giren terler |
|
100 |
Atasözü |
if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
|
bara giren oynar |
|
101 |
Atasözü |
if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
|
zorluklarına katlanamayacaksan hiç başlama |
|
102 |
Atasözü |
if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
|
hamama giren terler |
|
103 |
Atasözü |
if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
|
işine gelirse |
|
104 |
Atasözü |
if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
|
beceremiyorsan, bırak |
|
Colloquial |
|
105 |
Konuşma Dili |
if you can't stand the heat get out of the kitchen! expr.
|
beceremiyorsan, bırak! |
|
Idioms |
|
106 |
Deyim |
everything but the kitchen sink i.
|
fuzuli şeyler |
|
107 |
Deyim |
everything but the kitchen sink i.
|
gereksiz şeyler |
|
108 |
Deyim |
everything but the kitchen sink i.
|
hemen hemen her şey |
|
109 |
Deyim |
kitchen-sink i.
|
çul çaput |
|
110 |
Deyim |
kitchen-sink i.
|
hırtı pırtı |
|
111 |
Deyim |
kitchen-sink i.
|
fuzuli eşya |
|
112 |
Deyim |
kitchen-sink i.
|
saçma sapan şeyler |
|
113 |
Deyim |
kitchen cabinet i.
|
devlet başkanının resmi olmayan fakat çok etkili olduğu düşünülen danışman grubu |
|
114 |
Deyim |
kitchen cabinet i.
|
resmi olmayan kabine |
|
115 |
Deyim |
everything but/bar the kitchen sink i.
|
fuzuli şeyler |
|
116 |
Deyim |
everything but/bar the kitchen sink i.
|
gereksiz şeyler |
|
117 |
Deyim |
everything but/bar the kitchen sink i.
|
gerekli gereksiz her şey |
|
118 |
Deyim |
everything but/bar the kitchen sink i.
|
ıvır zıvır her şey |
|
119 |
Deyim |
kitchen-sink approach i.
|
ince eleyip sık dokuma |
|
120 |
Deyim |
kitchen-sink approach i.
|
aşırı titiz davranma/yaklaşma |
|
121 |
Deyim |
kitchen-sink drama [uk] i.
|
sıradan insanlarla ilgili sahne eseri |
|
122 |
Deyim |
take for the kitchen f.
|
konuşmadan çekilmek veya sessiz kalmak |
|
123 |
Deyim |
throw the kitchen sink f.
|
elinden gelen her şeyi yapmak |
|
124 |
Deyim |
throw the kitchen sink f.
|
(bir şeyi başarmak için) elinde ne var ne yok her şeyi vermek |
|
125 |
Deyim |
too many chefs in the kitchen expr.
|
herkes patron |
|
126 |
Deyim |
too many chefs in the kitchen expr.
|
herkes patron kesilmiş |
|
127 |
Deyim |
too many chefs in the kitchen expr.
|
bir işe elli kişi karışırsa … |
|
128 |
Deyim |
too many chefs in the kitchen expr.
|
çok el girerse … |
|
129 |
Deyim |
too many cooks in the kitchen expr.
|
bir işe çok sayıda kişinin karışması |
|
130 |
Deyim |
too many cooks in the kitchen expr.
|
yapılacak bir işte herkesin söyleyecek bir şeyi olması |
|
131 |
Deyim |
too many cooks in the kitchen expr.
|
herkesin patron kesilmesi |
|
132 |
Deyim |
everything and the kitchen sink expr.
|
aklına gelebilecek her şey |
|
133 |
Deyim |
everything and the kitchen sink expr.
|
bir sürü değişik şey |
|
134 |
Deyim |
everything and the kitchen sink expr.
|
pılı pırtı |
|
135 |
Deyim |
everything and the kitchen sink expr.
|
neyi var neyi yok |
|
136 |
Deyim |
everything and the kitchen sink expr.
|
gerekli gereksiz her şey |
|
137 |
Deyim |
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr.
|
bara giren oynar |
|
138 |
Deyim |
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr.
|
zorluklarına katlanamayacaksan hiç başlama |
|
139 |
Deyim |
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr.
|
hamama giren terler |
|
140 |
Deyim |
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr.
|
beceremiyorsan, bırak |
|
141 |
Deyim |
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr.
|
işine gelirse |
|
Speaking |
|
142 |
Konuşma |
if you can't stand the heat get out of the kitchen expr.
|
hamama giren terler |
|
143 |
Konuşma |
if you can't stand the heat get out of the kitchen expr.
|
işine gelirse |
|
Trade/Economic |
|
144 |
Ticaret/Ekonomi |
soup kitchen i.
|
aşevi |
|
145 |
Ticaret/Ekonomi |
kitchen and food services i.
|
mutfak yemek hizmetleri |
|
146 |
Ticaret/Ekonomi |
kitchen industry i.
|
mutfak sanayii |
|
147 |
Ticaret/Ekonomi |
kitchen equipment i.
|
mutfak malzemesi |
|
Politics |
|
148 |
Siyasal |
soup kitchen i.
|
aşevi |
|
149 |
Siyasal |
food kitchen i.
|
aşevi |
|
150 |
Siyasal |
kitchen cabinet i.
|
hükümet başkanının resmi olmayan danışman grubu |
|
Tourism |
|
151 |
Turizm |
kitchen worker i.
|
mutfak işçisi |
|
Technical |
|
152 |
Teknik |
kitchen hood i.
|
aspiratör |
|
153 |
Teknik |
kitchen sink i.
|
bulaşık teknesi |
|
154 |
Teknik |
electrically operated commercial kitchen machine i.
|
elektrikle çalışan ticari mutfak makinesi |
|
155 |
Teknik |
electric kitchen machine i.
|
elektrikli mutfak makinesi |
|
156 |
Teknik |
electric kitchen machines i.
|
elektrikli mutfak makineleri |
|
157 |
Teknik |
fitted kitchen i.
|
hazır mutfak |
|
158 |
Teknik |
kitchen machines i.
|
mutfak makineleri |
|
159 |
Teknik |
kitchen furniture i.
|
mutfak mobilyası |
|
160 |
Teknik |
kitchen machine i.
|
mutfak makinesi |
|
Textile |
|
161 |
Tekstil |
kitchen curtain i.
|
mutfak perdesi |
|
162 |
Tekstil |
kitchen apron i.
|
mutfak önlüğü |
|
163 |
Tekstil |
kitchen curtain patterns i.
|
mutfak perde modelleri |
|
164 |
Tekstil |
kitchen towel i.
|
mutfak havlusu |
|
165 |
Tekstil |
kitchen curtain patterns i.
|
mutfak perdesi modelleri |
|
Construction |
|
166 |
İnşaat |
large kitchen i.
|
geniş mutfak |
|
167 |
İnşaat |
kitchen floor i.
|
mutfak zemini |
|
168 |
İnşaat |
kitchen counter i.
|
mutfak tezgahı |
|
169 |
İnşaat |
kitchen top i.
|
mutfak tezgahı |
|
170 |
İnşaat |
built-in kitchen i.
|
niş mutfak |
|
Furniture |
|
171 |
Mobilya |
kitchen furniture i.
|
mutfak mobilyası |
|
Aeronautic |
|
172 |
Havacılık |
flight kitchen i.
|
uçuş mutfağı |
|
Marine |
|
173 |
Denizcilik |
kitchen worktop i.
|
mutfak tezgahı |
|
Gastronomy |
|
174 |
Mutfak |
soup kitchen i.
|
aş ocağı |
|
175 |
Mutfak |
open kitchen i.
|
açık mutfak |
|
176 |
Mutfak |
kitchen hood i.
|
davlumbaz |
|
177 |
Mutfak |
central kitchen i.
|
merkezi mutfak |
|
178 |
Mutfak |
kitchen stove i.
|
mutfak (ocak) |
|
179 |
Mutfak |
kitchen tools i.
|
mutfak malzemeleri |
|
180 |
Mutfak |
kitchen tools i.
|
mutfak gereçleri |
|
181 |
Mutfak |
court kitchen i.
|
saray mutfağı |
|
182 |
Mutfak |
cold kitchen i.
|
soğuk mutfak |
|
183 |
Mutfak |
kitchen knife i.
|
yemek hazırlamada kullanılan bıçak |
|
184 |
Mutfak |
kitchen knife i.
|
mutfak bıçağı |
|
185 |
Mutfak |
kitchen stuff i.
|
yemek malzemesi |
|
186 |
Mutfak |
kitchen stuff i.
|
mutfak ihtiyaçları |
|
187 |
Mutfak |
diet kitchen i.
|
ihtiyacı olanlar için özel yemeklerin hazırlandığı mutfak |
|
Tobacco |
|
188 |
Tütün |
casing kitchen i.
|
sos odası |
|
Linguistics |
|
189 |
Dilbilim |
kitchen kaffir i.
|
güney afrika'da konuşulan karma bir dil |
|
190 |
Dilbilim |
kitchen kaffir i.
|
fanagalo dili |
|
Archaeology |
|
191 |
Arkeoloji |
kitchen midden i.
|
genellikle kemik, çömlek parçası ve deniz kabuğu gibi kalıntılar içeren ve bir tarihöncesi yerleşimin varlığına işaret eden evsel atıklardan oluşmuş büyük höyük |
|
192 |
Arkeoloji |
kitchen middens i.
|
danimarka kıyılarında bulunmuş deniz kabuğu yığınlarından oluşan neolitik dönem kalıntıları |
|
Environment |
|
193 |
Çevre |
kitchen midden i.
|
birikmiş atık mutfak malzemesi |
|
194 |
Çevre |
kitchen midden i.
|
mutfak çöpünden oluşan yığın |
|
195 |
Çevre |
kitchen stuff i.
|
mutfak atığı |
|
196 |
Çevre |
kitchen stuff i.
|
tencere ve tavalarda biriken yağ |
|
Military |
|
197 |
Askeri |
kitchen truck i.
|
mutfak kamyonu |
|
198 |
Askeri |
field kitchen i.
|
sahra mutfağı |
|
199 |
Askeri |
rolling kitchen i.
|
seyyar mutfak |
|
200 |
Askeri |
kitchen police i.
|
mutfakta çalışan askeri personel |
|
201 |
Askeri |
kitchen police i.
|
askerlikte aşçılara yardım etme görevi |
|
Art |
|
202 |
Sanat |
kitchen sink i.
|
ev yaşamının sefil ve alçak yönlerini yansıtan, 1950'lerde doğmuş olan realist sanat ekolünden oyun veya tablo |
|
203 |
Sanat |
kitchen sink i.
|
dram ve resimde ev yaşamının sefil ve alçak yönlerini yansıtan realist bir sanat ekolü |
|
204 |
Sanat |
kitchen-sink s.
|
yaşamın ve özellikle domestik yaşamın olumsuz ve çirkin yönlerini realist bakış açısıyla tasvir eden |
|
Printery |
|
205 |
Matbaa |
coating kitchen i.
|
kuşe karışımı hazırlama ünitesi |
|
206 |
Matbaa |
coating kitchen i.
|
kuşe mutfağı |
|
British Slang |
|
207 |
İngiliz Argosu |
kitchen sink (rhyming slang on chink) i.
|
çinli |
|