Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
koordine
"koordine"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
koordine
coordinative
s.
2
Genel
koordine
coordinated
s.
3
Genel
koordine
coordinate
s.
4
Genel
koordine
co-ordinate
s.
Medical
5
Medikal
koordine
co-ordinated
s.
Chemistry
6
Kimya
koordine
coordinated
i.
"koordine"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
koordine etmek
coordinate
f.
General
2
Genel
koordine etme durumu
coordinateness
i.
3
Genel
nefes ile hareketlerin koordine yapıldığı hızlı bir yoga tarzı
vinyasa yoga
i.
4
Genel
akıl ve maddenin gerçekliği evrensel olarak koordine ettiğine dair teori
parallelism
i.
5
Genel
çeşitli duyumları koordine edemeyip bunların karşılıklı ilişkilerini gözlemleyememe
disaggregation
i.
6
Genel
çeşitli yerlerde koordine şekilde işleyen oluşum
spider web
i.
7
Genel
bacaklar arası koordine hareket etme süresi
stride
i.
8
Genel
koordine etmek
coordinate
f.
9
Genel
ile koordine etmek
coordinate with
f.
10
Genel
koordine olmamış
uncoordinated
s.
11
Genel
koordine olmamış
incoherent
s.
12
Genel
koordine edilmeyen
incoordinate
s.
13
Genel
koordine edilmeyen
incoordinated
s.
14
Genel
koordine olmayan
inorganic
s.
15
Genel
koordine olarak
coordinately
zf.
Phrasals
16
Öbek Fiiller
bir şey koordine etmek
bring something all together
f.
17
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle koordine etmek
coordinate something with something
f.
18
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) koordine olmak
synchronize with (someone or something)
f.
Trade/Economic
19
Ticaret/Ekonomi
spekülatörlerin hisse senedi fiyatlarını koordine satış yoluyla düşürme girişimi
raid
i.
20
Ticaret/Ekonomi
koordine etmek
co-ordinate
f.
Institutes
21
Kurum/Kuruluş
emniyet koordine müdürlüğü
coordination directorate of police
i.
22
Kurum/Kuruluş
gümrük koordine müdürlüğü
section of coordination of customs
i.
23
Kurum/Kuruluş
jandarma koordine müdürlüğü
coordination directorate of gendarmerie
i.
24
Kurum/Kuruluş
yabancı ülkelerde yürütülen geniş çaplı insani yardım faaliyetlerine katılan unsurları koordine eden kuruluşlararası bir yapı
humanitarian operations center
i.
25
Kurum/Kuruluş
(yeni zelanda'da) dünya genelinde işsiz yoğunluklu bölgelere yardım sağlayan çeşitli kurumları koordine eden bir kuruluş
corso (council of organizations for relief services overseas)
kısalt.
Advertising
26
Reklam
üreticinin reklamıyla koordine biçimde yapılan perakende reklamı
tie-in
i.
Technical
27
Teknik
koordine edilmiş tasarım
co-ordinated design
i.
28
Teknik
kumanda gibi cihazların koordine şekilde düzenlenmesi
controls
i.
Computer
29
Bilgisayar
koordine edilmiş evrensel zaman
universal time coordinated
i.
30
Bilgisayar
koordine şekilde ayrı işlemci dizini kullanan bir bilgisayar sistemi türü
distributed array processor
i.
Television
31
Televizyon
bir şeyi koordine etmekle görevli televizyon veya radyo sunucusu
animator [canadian]
i.
32
Televizyon
bir şeyi koordine etmekle görevli televizyon veya radyo sunucusu
animater [canadian]
i.
Aeronautic
33
Havacılık
koordine fiksi
coordination fix
i.
34
Havacılık
koordine edilmiş taarruz yapan iki veya daha fazla savaş uçağından oluşan grup
wolfpack
i.
Marine
35
Denizcilik
gemilere koordine edilmiş taarruz yapan iki veya daha fazla denizaltından oluşan taktik birliği
wolfpack
i.
36
Denizcilik
aynı seyir planına sahip koordine gemi grubu
running-mate
i.
Medical
37
Medikal
koordine olmayan kaba motor davranışları
mass action
i.
Pathology
38
Patoloji
kalp atriyumunun koordine olmadan ve çok hızlı kasılması
atrial fibrillation
i.
Optics
39
Optik
(gözlerin koordine hareketinde) konverjans
convergence
i.
Chemistry
40
Kimya
en az iki metal olmayan iyona koordine kovalent bağ ile bağlanmış bir metal iyonu içeren heterosiklik halka şeklindeki kimyasal bileşik
chelate
i.
41
Kimya
en az iki metal olmayan iyona koordine kovalent bağ ile bağlanmış bir metal iyonu içeren heterosiklik halka şeklindeki kimyasal bileşik
chelate compound
i.
42
Kimya
molekülün diğerleriyle koordine bağ yaptığı kimyasal bileşikler
complex
i.
43
Kimya
koordine kovalent bağ ile bileşik oluşturmak
coordinate
f.
44
Kimya
iki farklı atom vasıtasıyla koordine edebilen
ambidentate
s.
45
Kimya
iki farklı atom vasıtasıyla koordine edebilen
amphidentate
s.
Linguistics
46
Dilbilim
koordine eden bağlaçlar
coordinating conjunctions
i.
Military
47
Askeri
ateşin koordine edilmesi
fire coordination
i.
48
Askeri
koordine taarruz
coordinated attack
i.
49
Askeri
koordine makamı
coordinating authority
i.
50
Askeri
koordine edilmiş aydınlatma ateşi
coordinated illumination fire
i.
51
Askeri
koordine edilmiş tedarik
coordinated procurement
i.
52
Askeri
koordine edilmiş hava taarruzu
coordinated air attack
i.
53
Askeri
koordine çalışma
buddy system
i.
54
Askeri
koordine edilmiş taslak plan
coordinated draft plan
i.
55
Askeri
koordine edilmiş tatbikat
coordinated exercise
i.
56
Askeri
müşterek görev kuvvet karşı istihbarat koordine makamı
joint task force counterintelligence coordinating authority
i.
57
Askeri
koordine edilmiş taarruz yapan iki veya daha fazla savaş uçağından oluşan bir grup
wolf pack
i.
58
Askeri
iki veya daha fazla ulusun desteklediği çok uluslu bir kuvvet için koordine edilen herhangi bir lojistik faaliyet
multinational logistics
i.
59
Askeri
belirli bir muharebe arama ve kurtarma faaliyetini yönetip koordine etmek üzere atanmış kişi ya da kuruluş
combat search and rescue mission coordinator
i.
60
Askeri
belirli bir muharebe arama ve kurtarma faaliyetini yönetip koordine etmek üzere atanmış kişi ya da kuruluş
csar mission coordinator
i.
61
Askeri
askeri kuvvetlerin yönlendirilmesi, koordine edilmesi ve denetimi için yetkilendirilmiş bireyin yetkisini kullanma sürekliliğini belirten derece veya durum
continuity of command
i.
62
Askeri
yasadışı uyuşturucu üretip satan ulusal ve uluslararası örgütlerle mücadeleyi koordine etmek üzere tasarlanmış bir kuruluş
organized crime drug enforcement task force
i.
63
Askeri
müşterek görev kuvvet karşı istihbarat koordine makamı
tfcica
kısalt.
Sport
64
Spor
karışıklık hallerinde takımı koordine eden oyuncu
pivot
i.
Music
65
Müzik
birkaç müzisyenin koordine biçimde esere giriş yapması
attack
i.
Engineering
66
Engineering
operasyonlar, iletişim ve istihbaratta elektromanyetik spektrum kullanımını koordine eden sistematik yönetim prosedürü
frequency deconfliction
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of koordine
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy