koordine - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

koordine



"koordine" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
koordine coordinative s.
koordine coordinated s.
koordine coordinate s.
koordine co-ordinate s.
Medical
koordine co-ordinated s.
Chemistry
koordine coordinated i.

"koordine" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
koordine etmek coordinate f.
General
koordine etme durumu coordinateness i.
nefes ile hareketlerin koordine yapıldığı hızlı bir yoga tarzı vinyasa yoga i.
akıl ve maddenin gerçekliği evrensel olarak koordine ettiğine dair teori parallelism i.
çeşitli duyumları koordine edemeyip bunların karşılıklı ilişkilerini gözlemleyememe disaggregation i.
çeşitli yerlerde koordine şekilde işleyen oluşum spider web i.
bacaklar arası koordine hareket etme süresi stride i.
koordine etmek coordinate f.
ile koordine etmek coordinate with f.
koordine olmamış uncoordinated s.
koordine olmamış incoherent s.
koordine edilmeyen incoordinate s.
koordine edilmeyen incoordinated s.
koordine olmayan inorganic s.
koordine olarak coordinately zf.
Phrasals
bir şey koordine etmek bring something all together f.
bir şeyi bir şeyle koordine etmek coordinate something with something f.
(biriyle/bir şeyle) koordine olmak synchronize with (someone or something) f.
Trade/Economic
spekülatörlerin hisse senedi fiyatlarını koordine satış yoluyla düşürme girişimi raid i.
koordine etmek co-ordinate f.
Institutes
emniyet koordine müdürlüğü coordination directorate of police i.
gümrük koordine müdürlüğü section of coordination of customs i.
jandarma koordine müdürlüğü coordination directorate of gendarmerie i.
yabancı ülkelerde yürütülen geniş çaplı insani yardım faaliyetlerine katılan unsurları koordine eden kuruluşlararası bir yapı humanitarian operations center i.
(yeni zelanda'da) dünya genelinde işsiz yoğunluklu bölgelere yardım sağlayan çeşitli kurumları koordine eden bir kuruluş corso (council of organizations for relief services overseas) kısalt.
Advertising
üreticinin reklamıyla koordine biçimde yapılan perakende reklamı tie-in i.
Technical
koordine edilmiş tasarım co-ordinated design i.
kumanda gibi cihazların koordine şekilde düzenlenmesi controls i.
Computer
koordine edilmiş evrensel zaman universal time coordinated i.
koordine şekilde ayrı işlemci dizini kullanan bir bilgisayar sistemi türü distributed array processor i.
Television
bir şeyi koordine etmekle görevli televizyon veya radyo sunucusu animator [canadian] i.
bir şeyi koordine etmekle görevli televizyon veya radyo sunucusu animater [canadian] i.
Aeronautic
koordine fiksi coordination fix i.
koordine edilmiş taarruz yapan iki veya daha fazla savaş uçağından oluşan grup wolfpack i.
Marine
gemilere koordine edilmiş taarruz yapan iki veya daha fazla denizaltından oluşan taktik birliği wolfpack i.
aynı seyir planına sahip koordine gemi grubu running-mate i.
Medical
koordine olmayan kaba motor davranışları mass action i.
Pathology
kalp atriyumunun koordine olmadan ve çok hızlı kasılması atrial fibrillation i.
Optics
(gözlerin koordine hareketinde) konverjans convergence i.
Chemistry
en az iki metal olmayan iyona koordine kovalent bağ ile bağlanmış bir metal iyonu içeren heterosiklik halka şeklindeki kimyasal bileşik chelate i.
en az iki metal olmayan iyona koordine kovalent bağ ile bağlanmış bir metal iyonu içeren heterosiklik halka şeklindeki kimyasal bileşik chelate compound i.
molekülün diğerleriyle koordine bağ yaptığı kimyasal bileşikler complex i.
koordine kovalent bağ ile bileşik oluşturmak coordinate f.
iki farklı atom vasıtasıyla koordine edebilen ambidentate s.
iki farklı atom vasıtasıyla koordine edebilen amphidentate s.
Linguistics
koordine eden bağlaçlar coordinating conjunctions i.
Military
ateşin koordine edilmesi fire coordination i.
koordine taarruz coordinated attack i.
koordine makamı coordinating authority i.
koordine edilmiş aydınlatma ateşi coordinated illumination fire i.
koordine edilmiş tedarik coordinated procurement i.
koordine edilmiş hava taarruzu coordinated air attack i.
koordine çalışma buddy system i.
koordine edilmiş taslak plan coordinated draft plan i.
koordine edilmiş tatbikat coordinated exercise i.
müşterek görev kuvvet karşı istihbarat koordine makamı joint task force counterintelligence coordinating authority i.
koordine edilmiş taarruz yapan iki veya daha fazla savaş uçağından oluşan bir grup wolf pack i.
iki veya daha fazla ulusun desteklediği çok uluslu bir kuvvet için koordine edilen herhangi bir lojistik faaliyet multinational logistics i.
belirli bir muharebe arama ve kurtarma faaliyetini yönetip koordine etmek üzere atanmış kişi ya da kuruluş combat search and rescue mission coordinator i.
belirli bir muharebe arama ve kurtarma faaliyetini yönetip koordine etmek üzere atanmış kişi ya da kuruluş csar mission coordinator i.
askeri kuvvetlerin yönlendirilmesi, koordine edilmesi ve denetimi için yetkilendirilmiş bireyin yetkisini kullanma sürekliliğini belirten derece veya durum continuity of command i.
yasadışı uyuşturucu üretip satan ulusal ve uluslararası örgütlerle mücadeleyi koordine etmek üzere tasarlanmış bir kuruluş organized crime drug enforcement task force i.
müşterek görev kuvvet karşı istihbarat koordine makamı tfcica kısalt.
Sport
karışıklık hallerinde takımı koordine eden oyuncu pivot i.
Music
birkaç müzisyenin koordine biçimde esere giriş yapması attack i.
Engineering
operasyonlar, iletişim ve istihbaratta elektromanyetik spektrum kullanımını koordine eden sistematik yönetim prosedürü frequency deconfliction i.