marker - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

marker

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"marker" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 62 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
marker i. işaret
marker i. işaretleme kalemi
marker i. işaretleyici
General
marker i. fosforlu kalem
marker i. markacı
marker i. keçeli kalem
marker i. marker
marker i. damga
marker i. işaretçi
marker i. im
marker i. imleyici
marker i. belirteç
marker i. imleç
marker i. işaretleyen şey
marker i. nişan
marker i. kitap ayracı
marker i. okul veya koleje katılımların kaydını tutan kimse
marker i. sınıf başkanı
marker i. gözlemci öğrenci
marker i. öğretmenin yaptığı sınavları veya verdiği ödevleri notlayan kimse
marker i. kesilecek veya kesilmiş olup kütük haline getirilecek ağaçlar ile mevcut kütükleri tespit eden ağaç kesicisi
marker i. ayakkabıların deri kısımlarında yapıştırma yapılacak, ilik açılacak veya dikiş yapılacak yerleri işaretleyen işçi
marker i. kesilmeden önce giysi, ahşap ve metal gibi malzemelerin üzerine desen taslağı çizen işçi
marker i. kesilmeden önce giysi, ahşap ve metal gibi malzemelerin üzerine çizilen desen taslağı
marker i. sıralar halinde ekim yapabilmek için toprağı işaretlemek üzere kullanılan alet veya parça
marker i. tenis sahasının çizgilerini yapmaya yarayan bir düzenek
marker i. takip edilecek çizgileri işaretlemek için kullanılan çeşitli dikiş gereçleri
marker i. kumarda anımsatıcı olarak kullanılan bir işaret
marker i. tren sinyali
marker i. sinyal direğine yerleştirilmiş işaret ışığı
marker i. siyah koyun
marker i. hemen ayırt edilebilen koyun
marker i. çeşitli müsabakalarda skoru tutan kimse
marker i. skor
marker i. paintball'da kapsül atan tüfek
marker f. fosforlu kalem kullanarak bir şeyi işaretlemek veya bir şeyin üzerine yazmak
Colloquial
marker i. kişisel borç senedi
marker i. borç senedi
Trade/Economic
marker i. markacı
Technical
marker i. uygun bir ana hattı seçen ve uzak mesafeli telefon konuşmaları için gerekli bağlantıları yapan santrale bağlı cihaz
marker i. işaret sinyali
marker i. telsiz işaret farı
marker i. uçağın kendi konumunu belirlemek için kullandığı, menzili sınırlı küçük verici
Medical
marker i. gösterge
marker i. markör
marker i. tümör işaretleyicisi
Zoology
marker i. egemen olunan bölgeyi işaretleyen koku
Social Sciences
marker i. tıbbi veya psikolojik bir bozukluğun varlığını veya bu bozukluğa yatkınlığın olduğunu gösteren bir özellik, durum, gen veya madde
Linguistics
marker i. belirtici
marker i. değerlendirici
marker i. notlandırıcı
Geology
marker i. kolaylıkla ayırt edilebilen jeolojik oluşum
marker i. kuyu açmada rehber işlevi gören jeolojik oluşum
Military
marker i. belirli bir hedefe yönelik ani saldırı veya hedefi engelleyici deniz harekatı yapabilen donanma birimi
Sport
marker i. maçta karşı tarafın topa hakim olmaması için defans yapan kimse
marker i. maçın kaydını tutan kimse
marker i. puanları kaydeden kimse
marker i. atış taliminde atışları kaydeden kimse
marker i. (rakip takımın oyuncusuna karşı) defans yapan oyuncu
marker i. saha sporlarında oyun dışı topları, kural dışı atışları izleyip gerçekleşip gerçekleşmediklerine karar veren görevli
Slang
marker i. yazılı ve imzalı taahhüt içeren belge
Star Wars
marker i. işaret

"marker" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
marker marker i.

"marker" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 192 sonuç

İngilizce Türkçe
General
marker pulse i. marker darbesi
magic marker i. keçeli kalem
national marker analysis i. ulusal marker analizi
historical marker i. tarihsel bir dönüm noktasının simgesi
boundary marker i. sınır işareti
column marker i. sütun imi
back-marker i. yarışta geride kalan yarışmacı
board marker i. tahta kalemi
felt marker i. keçeli kalem
colored marker i. renkli markör
coloured marker i. renkli markör
discourse marker i. söylem belirleyicisi
discourse marker i. söylem belirleyici
discourse marker i. söylem işaretçisi
marker pen i. keçeli kalem
chalk marker i. sıvı tebeşir
grave marker i. mezar taşı
Idioms
lay down the marker f. örnek teşkil etmek
lay down the marker f. öncülük etmek
lay down the marker f. yolunu açmak
lay down the marker f. habercisi olmak
put down a marker f. kendini göstermek
put down a marker f. gelecekte yapacaklarının sinyalini vermek
put down a marker f. kendini belli etmek
call in (one's) marker f. (birinden) geri ödeme talep etmek
call in (one's) marker f. (birinden) ödeme iadesi talep etmek
Technical
end of tape marker i. bandın sonu işareti
file marker i. dosya işareti
index marker i. dizin işareti
side marker lights i. gabari lambası
group marker i. grup işareti
speed marker i. hız işaretleyicisi
marker post i. işaret dikmesi
illuminated convoy marker i. ışıklı konvoy işaretleyicisi
file marker i. kütük işareti
marker antenna i. marker anteni
marker pulses i. marker darbeleri
side/marker lamp i. park lambası
position marker i. pozisyon lambası
marker lamp i. park lambası
position marker i. pozisyon işaretçisi
coloured marker pen i. renkli işaret kalemi
tab marker i. sekme imleyici
level marker i. seviye işaretleyicisi
end-of-tape marker i. şerit sonu işareti
intermediate marker i. yardımcı işaret
side marker lights i. yan sinyal lambası
side/marker lamp i. yan pozisyon lambası
laser target marker i. lazer işaretleyici
marker assisted s. marköre dayalı
Computer
end of field marker i. alan sonu işareti
end marker i. bitiş işareti
line/marker i. çizgi/imleç
index marker i. dizin işareti
file marker i. dosya işareti
column marker i. dikeç imi
home marker i. ev ikonu
home marker i. ev işareti
home marker i. ev simgesi
group marker i. grup işareti
indent marker i. girinti imi
margin marker i. kenar boşluğu imi
margin marker i. marj işaretleyicisi
file marker i. kütük işareti
previous marker i. önceki işaretçi
indentation marker i. satırbaşı işartleyicisi
indentation marker i. satırbaşı işaretleyicisi
tab stop marker i. sekme durağı imi
left margin marker i. sol kenar boşluğu imi
left margin marker i. sol kenar boşluk imi
left margin marker i. sol marj işaretleyicisi
next marker i. sonraki işaretçi
column marker i. sütun imi
left indent marker i. soldan girinti imi
tab marker i. tab işretleyicisi
tab marker i. tab işaretleyicisi
table cell marker i. tablo hücre imi
tab marker i. tab imleyici
data marker i. veri işaretleyici
delete marker expr. işaretçiyi sil
Informatics
column marker i. dikeç imi
end-of-tape marker i. şerit sonu imi
tab marker i. tab imleyici
Telecom
dial tone marker i. çevir sesi markörü
Electric
marker antenna i. marker anteni
marker pulses i. marker darbeleri
Radio
z marker beacon i. emisyonları dikey koni şeklinde yayılan bir tür radyo vericisi
fan marker beacon i. radyo sinyal vericisi
fan marker beacon i. radyo parıldağı
Textile
skirt marker i. etek boyu ölçer
dalo marker i. tekstil endüstrisinde kullanılan bir işaretleme kalemi markası
Construction
column marker i. kolon imi
Automotive
spark plug cable marker i. buji kablo işaretleyicisi
raised pavement marker i. kabartma yol işareti
countdown marker i. mesafe işareti
marker lamp i. park lambası
roof marker lamps/reflectors i. tavan işaret lambaları/reflektörleri
marker lamp i. tepe lambası
projection marker i. uzun geniş yük işareti
end-outline marker lamps i. uç hat lambaları
side marker lamp i. yan tampon lambası
side marker light i. yan park lambası
side-marker lamp i. yan işaret lambası
side marker lamp i. yan işaret lambası
roadside marker post i. yol kenar dikmesi
Traffic
marker post i. kenar dikmesi
mile marker i. yol üzerinde kilometreyi gösteren direk
Aeronautic
azimuth marker i. azimut markalayıcısı
outer marker i. dış marker
outer marker i. diş marker
fan marker beacon i. fan tipi far
inner marker beacon i. iç marker radyofarı
inner marker i. iç marker
en route marker beacon i. mesafe işaret farı
middle marker i. orta marker
middle marker i. orta işaretçi
en route marker beacon i. rota işaret farı
sky marker i. paraşütlü aydınlatma fişeği
Marine
simplified marker-and-cell method i. basitleştirilmiş işaretleme ve hücre yöntemi
surface marker buoy i. dalgıcın orada olduğunu belirtmek üzere suyun üstüne bırakılan ve halatla bir yere bağlanan küçük şa
surface marker buoy i. işaret şamandırası
marker and cell method i. işaretleme ve hücre yöntemi
marker ship i. kontrol noktası gemisi
marker vessel i. kontrol noktası gemisi
Medical
angiogenesis marker i. anjiyogenez belirteci
biological marker i. biyolojik belirleyici
volume marker i. hacim belirteci
inflammatory marker i. inflamatuvar belirteç
intraperitoneal volume marker i. intraperitoneal hacim belirteci
immunological marker i. immünolojik belirteç
cardiac marker i. kardiyak belirteç
clinical marker i. klinik belirteç
molecular marker i. moleküler belirleyici
molecular marker i. moleküler markör
radio opaque marker i. radyoopak işaret
radio-opaque marker i. radyoopak işaret
tumor-associated marker i. tümör ilişkili belirteç
tumor marker i. tümör belirteci
tumour marker i. tümör belirteci
medical marker i. tıbbi veya psikolojik bir bozukluğun veya bu bozukluğa olan yatkınlığın varlığını gösteren özellik veya hal
medical marker i. cerrahi operasyon sırasında kesilerin yapılacağı yerleri işaretlemek için kullanılan tükenmez kalem veya mürekkep benzeri bir madde
Psychology
triple marker i. üçlü tarama
Statistics
marker variable i. işaret edici değişken
Biology
biological marker of exposure i. biyolojik işaret takibi
biological marker i. biyolojik işaret
phylogenetic marker i. filogenetik belirteç
uniparental marker i. tek soydan gelen markör
genetic marker i. genetik işaretleyici
Forestry
tree marker i. kereste çizici
tree marker i. kereste işaretleyici
tree marker i. ağaç işaretleyici
tree marker i. kereste işaretleme bıçağı
tree marker i. keresteyi işaretlemeye yarayan metal nesne
Education
permanent marker i. tahta kalemi
Linguistics
semantic marker i. anlam belirleyeni
syntagmatic marker i. dizimsel belirtici
function marker i. işlev izleyen
order marker i. konumlayıcı
clause marker i. tümcecik belirleyeni
base phrase marker i. taban dizilim belirleyicisi
tense marker i. zaman eki
infinitive marker i. mastar haldeki fiil köküne eklenen sözcük
infinitive marker i. mastar haldeki fiil kökünde yer alan ek
phrase marker i. öbek belirteci
phrase marker i. cümlenin kurucu yapısının ağaç diyagramı biçiminde temsili
phrase-marker i. öbek belirteci
phrase-marker i. cümlenin kurucu yapısının ağaç diyagramı biçiminde temsili
Military
instrument landing system marker beacon i. aletli iniş sistemi işaret sinyali
beach marker i. çıkarma plajı markalama işareti
marker centre i. çabuk bozulabilen yiyecek maddeleri tedarik bürosu
sea marker i. deniz markalama boyası
fan marker beacon i. fan işaret feneri
lane marker i. geçit işareti
gap marker i. gedik işareti
marker beacon i. işaret sinyali
marker beacon i. işaret radyofarı
marker buoy i. işaret şamandırası
marker circle i. işaret dairesi
marker buoy i. markalama şamandırası
strip marker i. mayın kuşağı işareti
minefield marker i. mayın tarlası işareti
row marker i. mayın sıra işareti
marker beacon i. marker radyofarı
marker beacon i. marker biykın
range marker i. seyir işaretçisi
strobe marker i. strop işareti
radio marker beacon i. telsiz işaret farı
z marker beacon i. z huzmeli radyofar
intermediate marker (land mine warfare) i. (kara mayın savaşında) yardımcı işaret
Sport
back marker i. yarışta arkada kalmış sporcu
billiard marker i. bilardo skor aleti
Football
yard marker i. yarda çizgisini gösteren işaret