İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | mourn f. | yas tutmak |
General | ||
Genel | mourn f. | matem tutmak |
Genel | mourn f. | kederlenmek |
Genel | mourn f. | yas tutmak |
Genel | mourn f. | yasını tutmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | begin to mourn f. | mateme girmek |
Genel | leave someone behind to mourn f. | arkasında yasını tutacak birini bırakmak |
Genel | mourn the death of one's wife f. | karısının yasını tutmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | mourn over someone f. | biri için yas tutmak |
Öbek Fiiller | mourn for someone f. | biri için yas tutmak |