Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
no one
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"no one"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
no one
zm.
hiç kimse
"no one"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 145 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
want no one
f.
hiç kimseyi istememek
2
Genel
trust no one
f.
kimseye güvenmemek
3
Genel
no one else
zm.
başka hiç kimse
4
Genel
no one else
zm.
başka kimse
Phrases
5
İfadeler
no one ever went broke underestimating the intelligence of…
expr.
bizde geri zekalı/zevksiz insan çok
6
İfadeler
no one ever went broke underestimating the intelligence of…
expr.
bunun da alıcısı çıkar/bu da satılır
7
İfadeler
one is no better than the other
expr.
al birini vur ötekine
8
İfadeler
no one is infallible
expr.
hatasız kul olmaz
9
İfadeler
while no one is around
expr.
hazır kimse yokken
10
İfadeler
what belongs to everyone belongs to no one
expr.
herkese ait olan hiç kimseye ait değildir
11
İfadeler
no matter how tied up one is
expr.
iki eli kanda olsa
12
İfadeler
no matter how tied up one is
expr.
iki eli kızıl kanda olsa
13
İfadeler
no one took any notice
expr.
kimse aldırış etmedi
14
İfadeler
no one took any notice
expr.
kimse farkına varmadı
15
İfadeler
no one is indispensable
expr.
kimse vazgeçilmez değildir
16
İfadeler
no-one is judge in his own cause
expr.
kimse kendi davasının hakimi olamaz
17
İfadeler
no one should be judge in his own cause
expr.
kimse kendi davasının hakimi olamaz
Proverb
18
Atasözü
time and tide wait for no one
zaman kimseyi beklemek
19
Atasözü
time and tide wait for no one
zamanı durduramayız
20
Atasözü
time and tide wait for no one
geç kalırsan fırsatlar elinden kayıp gider
21
Atasözü
time and tide wait for no one
ertelersen kaçırırsın
22
Atasözü
time and tide wait for no one
fırsatlar ve zaman durup beklemez
23
Atasözü
time and tide wait for no one
zaman su gibi akıp gider
24
Atasözü
time and tide wait for no one
fırsatları yakalamazsan kaybedersin
25
Atasözü
it's an ill wind that blows no one any good
her işte bir hayır vardır
26
Atasözü
it's an ill wind that blows no one any good
her şerde bir hayır vardır
27
Atasözü
it's an ill wind that blows no one any good
birinin felaketi diğerinin selametidir
Colloquial
28
Konuşma Dili
mean (one) no harm
f.
(birine) zarar vermek istememek
29
Konuşma Dili
mean (one) no harm
f.
(birini) üzmek istememek
30
Konuşma Dili
mean (one) no harm
f.
(birini) kırmak istememek
31
Konuşma Dili
mean (one) no harm
f.
(birini) olumsuz etkilemek istememek
32
Konuşma Dili
no better than (one) ought to be
expr.
(daha çok kadın için) terbiyesiz/iyi terbiye almamış
33
Konuşma Dili
no better than (one) ought to be
expr.
(daha çok kadın için) edepsiz/utanmaz
34
Konuşma Dili
no better than (one) ought to be
expr.
(daha çok kadın için) ahlaksız/bayağı/seviyesiz
35
Konuşma Dili
no better than (one) ought to be
expr.
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
36
Konuşma Dili
no better than (one) should be
expr.
(daha çok kadın için) terbiyesiz/iyi terbiye almamış
37
Konuşma Dili
no better than (one) should be
expr.
(daha çok kadın için) edepsiz/utanmaz
38
Konuşma Dili
no better than (one) should be
expr.
(daha çok kadın için) ahlaksız/bayağı/seviyesiz
39
Konuşma Dili
no better than (one) should be
expr.
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
40
Konuşma Dili
let no one see it
expr.
kimse görmesin
41
Konuşma Dili
no one in his/her/their right mind would (do something)
expr.
(bir şeyi yapmak) akıllı işi değil
42
Konuşma Dili
no one in his/her/their right mind would (do something)
expr.
aklı başında olan hiç kimse (bir şeyi yapmaz)
43
Konuşma Dili
(one) catch no ball
expr.
(biri) anlamıyor
44
Konuşma Dili
(one) catch no ball
expr.
(biri) tam olarak anlamıyor
45
Konuşma Dili
(one) catch no ball
expr.
(biri) idrak edemiyor
46
Konuşma Dili
(one) has no problem with that
expr.
(birine) uyar
47
Konuşma Dili
(one) has no problem with that
expr.
(biri) için sorun/problem değil
48
Konuşma Dili
(one) has no problem with that
expr.
(biri) için sıkıntı değil
49
Konuşma Dili
(one) has no problem with that
expr.
(biri) için bir sakıncası yok
50
Konuşma Dili
(one) has no problem with that
expr.
(biri) için hava hoş
51
Konuşma Dili
(one) has no problem with that
expr.
(biri) için hiç problem değil
52
Konuşma Dili
no one can mess with my dude and me
expr.
kankama ve bana hiç kimse karışamaz
53
Konuşma Dili
no one can mess with my buddy and me
expr.
kankama ve bana hiç kimse karışamaz
54
Konuşma Dili
no one can mess with me and my dude
expr.
bana ve kankama hiç kimse karışamaz
55
Konuşma Dili
no one can mess with me and my buddy
expr.
bana ve kankama hiç kimse karışamaz
56
Konuşma Dili
ain't no one
expr.
kimse
Idioms
57
Deyim
do (one) no service
f.
(birine) iyilik etmemek
58
Deyim
do (one) no service
f.
(birine) yarar sağlamamak
59
Deyim
do (one) no service
f.
(birine) zarar verecek bir şey yapmak
60
Deyim
do (one) no service
f.
(birine) engel oluşturacak bir şey yapmak
61
Deyim
do (one) no service
f.
(birinin) iyiliğine hizmet etmemek
62
Deyim
have no one to blame but oneself
f.
kendi sorunlarından sorumlu olmak
63
Deyim
boldly go where no one has gone before
f.
kaptan kirk'ün ilk uzay yolu (star trek) dizisinin başlangıcındaki sözlerinden gelen ifade
64
Deyim
boldly go where no one has gone before
f.
daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere korkmadan gitmek
65
Deyim
boldly go where no one has gone before
f.
hiç kimsenin başarmadığı şeyleri yapmaya çalışmak
66
Deyim
boldly go where no one has gone before
f.
daha önce hiç insan ayağı/eli değmemiş yerlere gidecek cesareti göstermek
67
Deyim
boldly go where no one has gone before
f.
büyük bir cesaretle daha önce hiç yapılmamış olanı yapmak
68
Deyim
cut no ice with (one)
f.
(birine) sökmemek
69
Deyim
cut no ice with (one)
f.
(birine) etki etmemek
70
Deyim
cut no ice with (one)
f.
(birine) işlememek
71
Deyim
cut no ice with (one)
f.
(birini) etkilememek
72
Deyim
cut no ice with (one)
f.
(biri) üzerinde bir etki yaratmamak
73
Deyim
cut no ice with (one)
f.
(biri) üzerinde etkili olmamak
74
Deyim
cut no ice with (one)
f.
(birinin) fikrini değiştirmemek
75
Deyim
make no difference to (one)
f.
(biri) için önemi olmamak/fark etmemek
76
Deyim
make no difference to (one)
f.
(birine) fark etmemek
77
Deyim
make no difference to (one)
f.
(birini) etkilememek
78
Deyim
no one ever went broke underestimating the intelligence of...
expr.
aptal/enayi mi yok
79
Deyim
no one ever went broke underestimating the intelligence of...
expr.
farkına bile varmazlar
80
Deyim
no one ever went broke underestimating the taste of...
expr.
bunun da alıcısı çıkar/bu da satılır
81
Deyim
no one ever went broke underestimating the taste of...
expr.
farkına bile varmazlar
82
Deyim
no one ever went broke underestimating the taste of...
expr.
her şeyin bir alıcısı vardır/çıkar
83
Deyim
no flies on one
expr.
kül yutmaz
84
Deyim
no flies on one
expr.
çok uyanık
85
Deyim
no flies on one
expr.
cin gibi
86
Deyim
no one in their right mind
expr.
aklı başında hiç kimse
87
Deyim
no one in their right mind
expr.
mantıklı olan hiç kimse
88
Deyim
no one in their right mind
expr.
kafası çalışan hiç kimse
89
Deyim
the lights are on but no one is at home
expr.
kafa var akıl yok
90
Deyim
the lights are on but no one is at home
expr.
kafası pek basmıyor
91
Deyim
the lights are on but no one is at home
expr.
kendi burada aklı başka yerde
Speaking
92
Konuşma
I had no one to help me
expr.
bana yardım edecek kimse yoktu
93
Konuşma
no one can that
expr.
bunu kimse yapamaz
94
Konuşma
there's no one here
expr.
burada hiç kimse yok
95
Konuşma
there's no one here
expr.
burada kimse yok
96
Konuşma
there's no one here by that name
expr.
burada öyle birisi yok
97
Konuşma
he asked me if there was somewhere where no one would see us
expr.
bizi kimsenin göremeyeceği bir yer var mı diye sordu
98
Konuşma
no one can judge me
expr.
beni kimse yargılayamaz
99
Konuşma
there's no one here by that name
expr.
burada öyle biri yok
100
Konuşma
there's no one here by that name
expr.
burada o isimde biri yok
101
Konuşma
I had no one to help me
expr.
bana yardım edecek hiç kimsem yoktu
102
Konuşma
don't bother to write no one would read
expr.
boşuna yazma kimse okumaz
103
Konuşma
the earth shall be left to no one
expr.
dünya kimseye kalmaz
104
Konuşma
no one is infallible
expr.
hiç kimse hatasız değildir
105
Konuşma
trust no one
expr.
kimseye güvenme
106
Konuşma
no one rivals him in soccer
expr.
kimse futbol konusunda onunla ölçüşemez
107
Konuşma
no one will be any the wiser
expr.
kimse farkına varmaz
108
Konuşma
there is no one out there
expr.
orada kimse yok
109
Konuşma
no one will talk to me
expr.
kimse benimle konuşmayacak
110
Konuşma
no one is that lucky
expr.
kimse o kadar şanslı değildir
111
Konuşma
no one escapes their past
expr.
kimse geçmişinden kaçamaz
112
Konuşma
no one understands me
expr.
kimse beni anlamıyor
113
Konuşma
no one pays attention to me
expr.
kimse beni dikkate almıyor
114
Konuşma
tell no one
expr.
kimseye söylememek
115
Konuşma
no one will notice
expr.
kimse farkına varmaz
116
Konuşma
tell no one
expr.
kimseye söyleme
117
Konuşma
no one helps
expr.
kimse yardım etmiyor
118
Konuşma
trust no one
expr.
kimseye güvenme
119
Konuşma
go someplace where no one knows your name
expr.
kimsenin adını bilmediği bir yere git
120
Konuşma
no one will be any the wiser
expr.
kimsenin ruhu duymaz
121
Konuşma
no one knows where i am
expr.
kimse nerede olduğumu bilmiyor
122
Konuşma
no one knows who i am
expr.
kimse kim olduğumu bilmiyor
123
Konuşma
there's no way one person did all of this
expr.
tüm bunları bir kişi yapmış olamaz
124
Konuşma
if I can't have you, no one can
expr.
ya benimsin, ya toprağın
125
Konuşma
if I can't have you, no one can
expr.
ya benimsin, ya kara toprağın
126
Konuşma
I hope no one saw us
expr.
inşallah bir gören olmamıştır bizi
127
Konuşma
I hope no one saw us
expr.
umarım bir gören olmamıştır bizi
Trade/Economic
128
Ticaret/Ekonomi
over one month but no more than one year
expr.
1 ay 1 yıl arası
Law
129
Hukuk
ignorance of the law excuses no one
expr.
kanunu bilmemek mazeret değildir
130
Hukuk
ignorance of the law excuses no one
expr.
kanunu bilmemek mazeret sayılmaz
Latin
131
Latince
nemo judex in causa sua (no-one should be a judge in his own cause)
expr.
kimse kendi davasının yargıcı olamaz
132
Latince
nemo judex in causa sua (no-one should be a judge in his own cause)
expr.
kimse kendi davasında yargıç olamaz
133
Latince
nemo judex in sua causa (no-one should be a judge in his own cause)
expr.
kimse kendi davasında yargıç olamaz
134
Latince
nemo judex in sua causa (no-one should be a judge in his own cause)
expr.
kimse kendi davasının yargıcı olamaz
Slang
135
Argo
said no one ever
expr.
dermişsin
136
Argo
said no one ever
expr.
dermişim
137
Argo
said no one ever
expr.
falan dermişsin
138
Argo
said no one ever
expr.
dermişsin mesela
139
Argo
said no one ever
expr.
falan dermişim
140
Argo
said no one ever
expr.
dermişim mesela
141
Argo
there's no one home
expr.
salak
142
Argo
there's no one home
expr.
beyinsiz
143
Argo
there's no one home
expr.
dangalak
144
Argo
there's no one home
expr.
nato kafa nato mermer
145
Argo
there's no one home
expr.
mankafa
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of no one
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy