Geçmiş

not to all

"not to all" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Military
1	Askeri	not to all i.	her adrese yollanmamıştır

"not to all" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	not to say anything at all f.	bir kelime etmemek
2	Genel	not to say anything at all f.	ağzını açmamak
Proverb
3	Atasözü	all truth is not always to be told	doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
Colloquial
4	Konuşma Dili	be all (one) could do (not) to (do something) f.	elinden bir tek (bir şeyi yapmak ya da yapmamak) gelmek
5	Konuşma Dili	be all somebody can/could do (not) to do something f.	elinden bir tek bir şeyi yapmak ya da yapmamak gelmek
6	Konuşma Dili	(not) be/take all day (to do something) f.	(bir şeyi yapmak) bütün gün sürmemek
7	Konuşma Dili	(not) be/take all day (to do something) f.	bütün günü almamak
8	Konuşma Dili	(not) be/take all day (to do something) f.	çok sürmez
9	Konuşma Dili	(not) be/take all day (to do something) f.	çok sürmemek
Idioms
10	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	elinden geleni yapmak
11	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	kendini zor tutmak
12	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	kendini tutmaya çalışmak
13	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	kendisiyle mücadele etmek
14	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	tüm/olanca/var gücüyle yapmaya/yapmamaya çalışmak
15	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	tüm/olanca/var gücünü kullanmak
16	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	elinden geleni yapmak
17	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	kendini zor tutmak
18	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	kendini tutmaya çalışmak
19	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	kendisiyle mücadele etmek
20	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	tüm/olanca/var gücüyle yapmaya/yapmamaya çalışmak
21	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	tüm/olanca/var gücünü kullanmak
22	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	(bir şeyi yapmak ya da yapmamak) için elinden geleni yapmak
23	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	(bir şeyi yapmak ya da yapmamak) için her yolu denemek
24	Deyim	be all (one) could do (not) to (do something) f.	(bir yapmamak) için kendini zor tutmak
25	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	bir şeyi yapmak (ya da yapmamak) için elinden geleni yapmak
26	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	bir şeyi yapmak (ya da yapmamak) için her yolu denemek
27	Deyim	be all somebody can/could do (not) to do something f.	(bir yapmamak) için kendini zor tutmak
28	Deyim	be not all it's cracked up to be f.	söylendiği kadar iyi olmamak
29	Deyim	be not all it's cracked up to be f.	sanıldığı kadar iyi olmamak
30	Deyim	(not) be all day, morning (to do something) f.	(bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek
31	Deyim	(not) be all day, morning (to do something) f.	(bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak
32	Deyim	(not) be all day, morning (to do something) f.	(bir şeyi yapmak) çok sürmemek
33	Deyim	(not) take all day, morning (to do something) f.	(bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek
34	Deyim	(not) take all day, morning (to do something) f.	(bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak
35	Deyim	(not) take all day, morning (to do something) f.	(bir şeyi yapmak) çok sürmemek
36	Deyim	not all (someone or something) is cracked up to be f.	söylendiği kadar iyi değil
37	Deyim	not all (someone or something) is cracked up to be f.	söylendiği kadar yok
38	Deyim	not all (someone or something) is cracked up to be f.	sanıldığı kadar iyi değil
39	Deyim	not all (someone or something) is cracked up to be f.	sanıldığı kadar yok
40	Deyim	not be all it's cracked up to be expr.	söylenildiği kadar iyi değil
41	Deyim	not be all it's cracked up to be expr.	sanıldığı kadar iyi değil
42	Deyim	not all is cracked up to be expr.	söylendiği kadar iyi değil
43	Deyim	not all is cracked up to be expr.	söylendiği kadar yok
44	Deyim	not all is cracked up to be expr.	sanıldığı kadar iyi değil
45	Deyim	not all is cracked up to be expr.	sanıldığı kadar yok
46	Deyim	not all it's cracked up to be expr.	söylendiği kadar iyi değil
47	Deyim	not all it's cracked up to be expr.	söylendiği kadar yok
48	Deyim	not all it's cracked up to be expr.	sanıldığı kadar iyi değil
49	Deyim	not all it's cracked up to be expr.	sanıldığı kadar yok
Speaking
50	Konuşma	you do not mean anything at all to me expr.	benim için (artık) hiçbir anlam ifade etmiyorsun
51	Konuşma	not all it is cracked up to be expr.	söylenildiği kadar iyi değil