one's home

"one's home" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	one's home i.	sıla

"one's home" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	take somebody to one's home f.	evine bırakmak
2	Genel	take somebody to one's home f.	eve bırakmak
3	Genel	invite to one's home f.	eve davet etmek
4	Genel	abduct someone in one’s home f.	birini evinden kaçırmak
5	Genel	leave one’s home address f.	ev adresini bırakmak
6	Genel	return to one's mother's home f.	annesinin evine dönmek
7	Genel	return to one's mother's home f.	eve annesine dönmek
8	Genel	return to one's mother's home f.	baba ocağına dönmek
9	Genel	be on one's way home from one's shift f.	vardiyasından evine dönüyor olmak
Proverb
10	Atasözü	the lights are on but nobody's/no-one's home	kendi burada ama aklı başka yerde
Colloquial
11	Konuşma Dili	one's home country i.	memleketi
12	Konuşma Dili	one's long home i.	mezar
13	Konuşma Dili	one's long home i.	öteki dünya
14	Konuşma Dili	go to one's last home f.	hakkın rahmetine kavuşmak
15	Konuşma Dili	go to one's last home f.	ölmek
16	Konuşma Dili	one's last day at home expr.	evdeki son günü
17	Konuşma Dili	in the comfort of one's own home expr.	evde
Idioms
18	Deyim	make one's self at home f.	kendi evindeymiş gibi davranmak
19	Deyim	make one's self at home f.	ortama alışmak
20	Deyim	hang up (one's) fiddle when (one) comes home f.	eve gelince tüm neşesini yitirmek
21	Deyim	hang up (one's) fiddle when (one) comes home f.	ailesinin yanındayken keyfi kaçmak
22	Deyim	hang up (one's) fiddle when (one) comes home f.	eve gelince kendini kapatmak
23	Deyim	press home (one's) advantage f.	birinin avantajlarından sonuna kadar yararlanmak/faydalanmak
24	Deyim	press home (one's) advantage f.	birinin avantajlarından sonuna kadar menfaat sağlamak
25	Deyim	hang up (one's) fiddle when (one) comes home f.	eve gelince pestili çıkmak
26	Deyim	hang up (one's) fiddle when (one) comes home f.	eve gelince hali kalmamak
27	Deyim	hang up (one's) fiddle when (one) comes home f.	eve gelince hiçbir şey yapacak hali kalmamak
28	Deyim	be (one's) spiritual home f.	(birinin) meskeni olmak
29	Deyim	be (one's) spiritual home f.	(biri için) yaşanacak yer olmak
30	Deyim	be (one's) spiritual home f.	tam (birine) göre bir yer olmak
31	Deyim	take (one's) ball and go home f.	hemen pes etmek
32	Deyim	take (one's) ball and go home f.	hemen küsüp gitmek
33	Deyim	take (one's) ball and go home f.	küsüp gitmek
34	Deyim	take (one's) ball and go home f.	kızıp gitmek
35	Deyim	pick up (one's) marbles and go home f.	pılını pırtısını toplayıp gitmek
36	Deyim	pick up (one's) marbles and go home f.	tasını tarağını toplayıp gitmek
37	Deyim	pick up (one's) marbles and go home f.	tası tarağı toplayıp gitmek
38	Deyim	pick up (one's) marbles and go home f.	çekilmek
39	Deyim	when one's ship comes home expr.	çok zengin olunca
40	Deyim	the lights are on but no-one's home expr.	kendi burada ama aklı başka yerde
41	Deyim	the lights are on but no-one's home expr.	kendi burada aklı başka yerde
42	Deyim	the lights are on but no-one's home expr.	kendisi burada aklı başka yerde
43	Deyim	the lights are on but no-one's home expr.	kafa var akıl yok
44	Deyim	on one's home ground expr.	kendi evinde
45	Deyim	on one's home ground expr.	kendi sahasında
46	Deyim	on one's home ground expr.	kendi mekanında
47	Deyim	on one's home ground expr.	aşina olduğu yerde
48	Deyim	on one's home ground expr.	yaşadığı yerde
49	Deyim	on one's home ground expr.	yerleşik/yerlisi olduğu yerde
50	Deyim	on one's home ground expr.	yakınlığı/aşinalığı olan şeyde (alanda, meslekte )
51	Deyim	on one's home ground expr.	en iyi bildiği/derin bilgiye sahip olduğu şeyde (alanda, meslekte)
52	Deyim	on one's home ground expr.	kendi alanında
53	Deyim	on (one's) home patch expr.	(birinin) kendi yerinde
54	Deyim	on (one's) home patch expr.	(birinin) kendi alanında
55	Deyim	on (one's) home patch expr.	(birinin) kendi sahasında
56	Deyim	on (one's) home patch expr.	(birinin) kendi evinde
57	Deyim	on (one's) home patch expr.	(birinin) aşina/alışık olduğu bir alanda
58	Deyim	on (one's) home patch expr.	(birinin) kendi alanında
59	Deyim	on (one's) home patch expr.	(birinin) ilgisi/tecrübesi olan bir alanda
60	Deyim	on (one's) home turf expr.	(birinin) kendi yerinde
61	Deyim	on (one's) home turf expr.	(birinin) kendi alanında
62	Deyim	on (one's) home turf expr.	(birinin) kendi sahasında
63	Deyim	on (one's) home turf expr.	(birinin) kendi evinde
64	Deyim	on (one's) home turf expr.	(birinin) aşina/alışık olduğu bir alanda
65	Deyim	on (one's) home turf expr.	(birinin) kendi alanında
66	Deyim	on (one's) home turf expr.	(birinin) ilgisi/tecrübesi olan bir alanda
67	Deyim	(one's) chickens come home to roost expr.	kişi ettiğini bulur
68	Deyim	(one's) chickens come home to roost expr.	kişi ne ekerse onu biçer
69	Deyim	(one's) chickens come home to roost expr.	çanağına ne doğrarsan kaşığında o çıkar
70	Deyim	(one's) chickens come home to roost expr.	dün yediğin hurmalar, gün gelir seni tırmalar
71	Deyim	one's home away from home expr.	birinin evi gibi rahat
72	Deyim	one's home away from home expr.	birinin evi gibi