İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | parry i. | savuşturma |
Genel | parry i. | bertaraf etme |
Genel | parry i. | rakip veya düşmandan gelen hücumu savuşturmak için yapılan hareket |
Genel | parry i. | kaçamaklı cevap |
Genel | parry i. | kaçınma manevrası |
Genel | parry f. | bertaraf etmek |
Genel | parry f. | savuşturmak |
Genel | parry f. | atlatmak |
Genel | parry f. | kaçamak cevap vermek |
Genel | parry f. | geçiştirmek |
Genel | parry f. | bertaraf etmek (darbeyi) |
Military | ||
Askeri | parry i. | siper |
Sport | ||
Spor | parry i. | eskrimde, rakibin yaptığı atağı sağa, sola, ön veya arka yana doğru eğilerek savuşturma |
Spor | parry i. | (boksör) rövanş yumruğu |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | thrust and parry f. | ağız dalaşına girmek |
Deyim | thrust and parry f. | münakaşa etmek |
Botanic | ||
Botanik | parry manzanita i. | kaliforniya'da yoğun çalılar şeklinde yetişen, kırmızı dut benzeri meyveleri olan ağaçsı bir çalı |
Geography | ||
Coğrafya | parry channel i. | kuzey kanada'da bir kanal |
Coğrafya | parry islands i. | kraliçe elizabeth adaları'nın alt gruplarından biri |