pull-up! - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

pull-up!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"pull-up!" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
pull-up! expr. cesaretli ol!
pull-up! expr. metin ol!

"pull-up!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 121 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
pull up f. yukarı çekmek
General
pull-up i. mola yeri
pull-up i. barfiks
pull up f. kökünden sökmek (bitkiyi)
pull up at f. sürücü arabasını bir yerde durdurmak
pull up f. azarlamak
pull up to f. yakalamak
pull up f. durmak
pull up f. sökmek
pull up stakes f. başka yere taşınmak üzere pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
pull up f. kaldırmak
pull up with f. yetişmek
pull up f. arabanın yolda durması
pull up f. yetişmek
pull up f. durdurmak
pull up to f. yetişmek
pull up the nail(s) f. çivi sökmek
pull up one's trouser legs f. paçalarını kıvırmak
pull up one's trouser legs f. pantolonun paçalarını kıvırmak
pull up trousers f. pantolon giymek
pull up one's skirt f. eteğini yukarı çekmek
pull up a chair f. tabure çekmek
pull up a chair f. sandalye çekmek
pull up f. yolmak
pull up somewhere f. (aracı vb) bir yere çekmek
pull up somewhere f. bir yerde durmak
Phrasals
pull up f. dizginleri çekmek
pull up f. bertaraf etmek
pull up f. kendine getirmek
pull up f. azarlayarak uyarmak
pull up f. (yarışta) diğerleriyle başa baş gitmek
pull up f. (yarışta) başkalarının önüne geçmek
pull up f. (giysinin kollarını) sıvamak
pull up to something f. (arabayla) bir şeyin yakınında durmak
pull (up) alongside of f. (bir şeyin) (yanına) yanaşmak
pull up along (something) f. (bir şey) boyunca yukarı çekmek/kaldırmak
pull up along (something) f. (bir şey) boyunca hızla çekmek
pull up along (something) f. (bir şeyin) yanına çekmek
pull up along (something) f. (bir şeyin) yanına gelip durmak
pull up along (something) f. (bir şeyin9 yanında durmak
pull up along (something) f. (bir şey) boyunca park etmek
pull up along (something) f. (bir şey) boyunca dizilmek
pull up along (something) f. (bir şey) boyunca arka arkaya/yan yana durmak
pull up alongside (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
pull up alongside (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanına çekmek
pull up to (someone or something) f. (birine/bir şeye) çekmek
pull up to (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru çekmek
pull up to (someone or something) f. (birine/bir şeye) yanaşmak
pull up to (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanına çekmek
pull up to (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
pull up f. kendini kontrol etmek
pull up f. kendine bakmak
pull up f. hedefe varmak
pull up f. hedefe ulaşmak
pull up f. yükseltmek
pull up f. yükselmek
pull up f. kendini dikleştirmek
pull up f. kendini doğrultmak
pull up f. (bir aracı) durdurmak
pull up f. (bir aracı) kenara çekmek
pull up f. almak
pull up f. kurtarmak
pull up f. geri almak
Idioms
pull (up) chocks f. takozları kaldırmak
pull (up) chocks f. toplanıp gitmek
pull (up) chocks f. pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
pull (up) chocks f. çekip gitmek
pull (up) chocks f. ne var ne yok toplayıp gitmek
pull (up) chocks f. eşyaları toplamak
pull (up) chocks f. pılıyı pırtıyı toplamak
pull (up) chocks f. tası tarağı toplayıp gitmek
pull (up) chocks f. gitmek
pull (up) chocks f. ayrılmak
pull (up) chocks f. terk etmek
pull (up) chocks f. çekip gitmek
pull (up) chocks f. basıp gitmek
pull up stakes f. gitmek
pull up stakes f. ayrılmak
pull up stakes f. terk etmek
pull up stakes f. çekip gitmek
pull up stakes f. basıp gitmek
pull up stakes f. pılıyı pırtıyı toplamak
pull up stakes f. tası tarağı toplamak
pull up stakes f. ayağını kesmek
pull up stakes f. bağlarını koparmak
pull up short f. birdenbire durmak
pull up short f. düşüşe geçmek
pull up stakes f. tası tarağı toplamak/toplayıp gitmek
pull up roots f. (rahat bir yerden) kalıcı olarak göç etmek/ayrılmak
pull up stumps [uk/australia] f. krikette oyunun sonu/oyun bitimi/gün sonu
pull up stumps [uk/australia] f. bitirmek
pull up stumps [uk/australia] f. sona erdirmek
pull up stumps [uk/australia] f. paydos etmek
pull up stumps [uk/australia] f. kamptan/kamp yerinden ayrılmak
pull up stumps [uk/australia] f. kampı toplayıp ayrılmak/gitmek
pull up (one's) socks f. aklını başına devşirmek
pull up (one's) socks f. kendine çekidüzen vermek
pull up (one's) socks f. işe koyulmak
pull up (one's) socks f. kolları sıvamak
pull up (one's) socks f. kendini toplamak
pull up (one's) socks f. paçaları sıvamak
Speaking
pull up a chair and sit down! expr. bir iskemle çekip otur!
pull up a chair expr. çek bir tabure
pull up a chair expr. çek bir sandalye
Telecom
pull-up resistor i. kaldırma direnci
Automotive
pull-up [uk] i. yol kenarında bulunan kafe
pull up f. durmak
pull up f. öne geçmek
Aeronautic
pull-up i. burun kaldırma manevrası
pull-up i. hafif yükselme
Medical
gastric pull-up technique i. gastrik pull-up tekniği
gastric pull-up i. gastrik pull-up
Military
pull-up point i. burun kaldırma noktası
pull-up point i. yükselme noktası
Sport
pull up i. barfiks
pull-up i. barfiks egzersizi
pull up f. barfiks çekmek
pull-up f. barfiks çekmek
do pull-up f. mekik çekmek
Basketball
pull up f. zıplayarak şut atmak
Slang
pull up a floor f. yere oturmak