Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
pull-up!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pull-up!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
pull-up!
expr.
cesaretli ol!
2
Konuşma Dili
pull-up!
expr.
metin ol!
"pull-up!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 121 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pull up
f.
yukarı çekmek
General
2
Genel
pull-up
i.
mola yeri
3
Genel
pull-up
i.
barfiks
4
Genel
pull up
f.
kökünden sökmek (bitkiyi)
5
Genel
pull up at
f.
sürücü arabasını bir yerde durdurmak
6
Genel
pull up
f.
azarlamak
7
Genel
pull up to
f.
yakalamak
8
Genel
pull up
f.
durmak
9
Genel
pull up
f.
sökmek
10
Genel
pull up stakes
f.
başka yere taşınmak üzere pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
11
Genel
pull up
f.
kaldırmak
12
Genel
pull up with
f.
yetişmek
13
Genel
pull up
f.
arabanın yolda durması
14
Genel
pull up
f.
yetişmek
15
Genel
pull up
f.
durdurmak
16
Genel
pull up to
f.
yetişmek
17
Genel
pull up the nail(s)
f.
çivi sökmek
18
Genel
pull up one's trouser legs
f.
paçalarını kıvırmak
19
Genel
pull up one's trouser legs
f.
pantolonun paçalarını kıvırmak
20
Genel
pull up trousers
f.
pantolon giymek
21
Genel
pull up one's skirt
f.
eteğini yukarı çekmek
22
Genel
pull up a chair
f.
tabure çekmek
23
Genel
pull up a chair
f.
sandalye çekmek
24
Genel
pull up
f.
yolmak
25
Genel
pull up somewhere
f.
(aracı vb) bir yere çekmek
26
Genel
pull up somewhere
f.
bir yerde durmak
Phrasals
27
Öbek Fiiller
pull up
f.
dizginleri çekmek
28
Öbek Fiiller
pull up
f.
bertaraf etmek
29
Öbek Fiiller
pull up
f.
kendine getirmek
30
Öbek Fiiller
pull up
f.
azarlayarak uyarmak
31
Öbek Fiiller
pull up
f.
(yarışta) diğerleriyle başa baş gitmek
32
Öbek Fiiller
pull up
f.
(yarışta) başkalarının önüne geçmek
33
Öbek Fiiller
pull up
f.
(giysinin kollarını) sıvamak
34
Öbek Fiiller
pull up to something
f.
(arabayla) bir şeyin yakınında durmak
35
Öbek Fiiller
pull (up) alongside of
f.
(bir şeyin) (yanına) yanaşmak
36
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şey) boyunca yukarı çekmek/kaldırmak
37
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şey) boyunca hızla çekmek
38
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şeyin) yanına çekmek
39
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şeyin) yanına gelip durmak
40
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şeyin9 yanında durmak
41
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şey) boyunca park etmek
42
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şey) boyunca dizilmek
43
Öbek Fiiller
pull up along (something)
f.
(bir şey) boyunca arka arkaya/yan yana durmak
44
Öbek Fiiller
pull up alongside (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
45
Öbek Fiiller
pull up alongside (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanına çekmek
46
Öbek Fiiller
pull up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çekmek
47
Öbek Fiiller
pull up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) doğru çekmek
48
Öbek Fiiller
pull up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yanaşmak
49
Öbek Fiiller
pull up to (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanına çekmek
50
Öbek Fiiller
pull up to (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
51
Öbek Fiiller
pull up
f.
kendini kontrol etmek
52
Öbek Fiiller
pull up
f.
kendine bakmak
53
Öbek Fiiller
pull up
f.
hedefe varmak
54
Öbek Fiiller
pull up
f.
hedefe ulaşmak
55
Öbek Fiiller
pull up
f.
yükseltmek
56
Öbek Fiiller
pull up
f.
yükselmek
57
Öbek Fiiller
pull up
f.
kendini dikleştirmek
58
Öbek Fiiller
pull up
f.
kendini doğrultmak
59
Öbek Fiiller
pull up
f.
(bir aracı) durdurmak
60
Öbek Fiiller
pull up
f.
(bir aracı) kenara çekmek
61
Öbek Fiiller
pull up
f.
almak
62
Öbek Fiiller
pull up
f.
kurtarmak
63
Öbek Fiiller
pull up
f.
geri almak
Idioms
64
Deyim
pull (up) chocks
f.
takozları kaldırmak
65
Deyim
pull (up) chocks
f.
toplanıp gitmek
66
Deyim
pull (up) chocks
f.
pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
67
Deyim
pull (up) chocks
f.
çekip gitmek
68
Deyim
pull (up) chocks
f.
ne var ne yok toplayıp gitmek
69
Deyim
pull (up) chocks
f.
eşyaları toplamak
70
Deyim
pull (up) chocks
f.
pılıyı pırtıyı toplamak
71
Deyim
pull (up) chocks
f.
tası tarağı toplayıp gitmek
72
Deyim
pull (up) chocks
f.
gitmek
73
Deyim
pull (up) chocks
f.
ayrılmak
74
Deyim
pull (up) chocks
f.
terk etmek
75
Deyim
pull (up) chocks
f.
çekip gitmek
76
Deyim
pull (up) chocks
f.
basıp gitmek
77
Deyim
pull up stakes
f.
gitmek
78
Deyim
pull up stakes
f.
ayrılmak
79
Deyim
pull up stakes
f.
terk etmek
80
Deyim
pull up stakes
f.
çekip gitmek
81
Deyim
pull up stakes
f.
basıp gitmek
82
Deyim
pull up stakes
f.
pılıyı pırtıyı toplamak
83
Deyim
pull up stakes
f.
tası tarağı toplamak
84
Deyim
pull up stakes
f.
ayağını kesmek
85
Deyim
pull up stakes
f.
bağlarını koparmak
86
Deyim
pull up short
f.
birdenbire durmak
87
Deyim
pull up short
f.
düşüşe geçmek
88
Deyim
pull up stakes
f.
tası tarağı toplamak/toplayıp gitmek
89
Deyim
pull up roots
f.
(rahat bir yerden) kalıcı olarak göç etmek/ayrılmak
90
Deyim
pull up stumps [uk/australia]
f.
krikette oyunun sonu/oyun bitimi/gün sonu
91
Deyim
pull up stumps [uk/australia]
f.
bitirmek
92
Deyim
pull up stumps [uk/australia]
f.
sona erdirmek
93
Deyim
pull up stumps [uk/australia]
f.
paydos etmek
94
Deyim
pull up stumps [uk/australia]
f.
kamptan/kamp yerinden ayrılmak
95
Deyim
pull up stumps [uk/australia]
f.
kampı toplayıp ayrılmak/gitmek
96
Deyim
pull up (one's) socks
f.
aklını başına devşirmek
97
Deyim
pull up (one's) socks
f.
kendine çekidüzen vermek
98
Deyim
pull up (one's) socks
f.
işe koyulmak
99
Deyim
pull up (one's) socks
f.
kolları sıvamak
100
Deyim
pull up (one's) socks
f.
kendini toplamak
101
Deyim
pull up (one's) socks
f.
paçaları sıvamak
Speaking
102
Konuşma
pull up a chair and sit down!
expr.
bir iskemle çekip otur!
103
Konuşma
pull up a chair
expr.
çek bir tabure
104
Konuşma
pull up a chair
expr.
çek bir sandalye
Telecom
105
Telekom
pull-up resistor
i.
kaldırma direnci
Automotive
106
Otomotiv
pull-up [uk]
i.
yol kenarında bulunan kafe
107
Otomotiv
pull up
f.
durmak
108
Otomotiv
pull up
f.
öne geçmek
Aeronautic
109
Havacılık
pull-up
i.
burun kaldırma manevrası
110
Havacılık
pull-up
i.
hafif yükselme
Medical
111
Medikal
gastric pull-up technique
i.
gastrik pull-up tekniği
112
Medikal
gastric pull-up
i.
gastrik pull-up
Military
113
Askeri
pull-up point
i.
burun kaldırma noktası
114
Askeri
pull-up point
i.
yükselme noktası
Sport
115
Spor
pull up
i.
barfiks
116
Spor
pull-up
i.
barfiks egzersizi
117
Spor
pull up
f.
barfiks çekmek
118
Spor
pull-up
f.
barfiks çekmek
119
Spor
do pull-up
f.
mekik çekmek
Basketball
120
Basketbol
pull up
f.
zıplayarak şut atmak
Slang
121
Argo
pull up a floor
f.
yere oturmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pull-up!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy