| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Genel | ||||
| Genel | quirky s. | ilginç | ||
|
Sarah, your quirky missing person's case has turned into cold blooded murder. Sarah, senin ilginç kayıp vakan soğukkanlı bir cinayete dönüştü. More Sentences |
||||
| Genel | quirky s. | acayip | ||
|
I like Jimmy because he's quirky; he's always doing odd things. Jimmy'yi seviyorum çünkü acayip biri; her zaman tuhaf şeyler yapıyor. More Sentences |
||||
| Konuşma Dili | ||||
| Konuşma Dili | quirky s. | tuhaf | ||
|
Sarah, your quirky missing person's case has turned into cold blooded murder. Sarah, tuhaf "kayıp şahıs" vakanız soğukkanlı bir cinayete dönüştü. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | quirky s. | garip | ||
| Genel | quirky s. | kurnaz | ||
| Genel | quirky s. | alışılmadık | ||