| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Common Usage | ||
| Yaygın Kullanım | resuscitate f. | dirilmek |
| Yaygın Kullanım | resuscitate f. | diriltmek |
| General | ||
| Genel | resuscitate f. | ayıltmak |
| Genel | resuscitate f. | hortlatmak |
| Genel | resuscitate f. | yaşama döndürmek |
| Genel | resuscitate f. | yeniden canlandırmak |
| Genel | resuscitate f. | yeniden canlanmak |
| Genel | resuscitate f. | yeniden ortaya çıkarmak |
| Genel | resuscitate f. | canlandırmak |
| Genel | resuscitate f. | bilinci yerine gelmek |
| Genel | resuscitate f. | bilinci açılmak |
| Genel | resuscitate f. | hayata döndürmek |
| Medical | ||
| Medikal | resuscitate f. | resusite etmek |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Speaking | ||
| Konuşma | do not resuscitate expr. | canlandırmayın emri |
| Konuşma | do not resuscitate expr. | canlandırmayın |
| Medical | ||
| Medikal | do not resuscitate i. | canlandırma girişiminde bulunmama |
| Medikal | dnr (do not resuscitate) i. | tıbbi müdahale sonucunda kalbi duran bir hastanın tekrar canlandırılmaması kararı |
| Medikal | do not resuscitate i. | ümitsiz hastalarda kalp ve solunum durması olayında herhangi bir müdahalede bulunmama kararı |
