run-up - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

run-up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"run-up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
General
run-up i. hız kazanma
run-up i. hamle
run-up i. hedefe yaklaşma
run-up i. (olay veya etkinlikten önceki) zaman dilimi
run-up i. ani artış
run-up i. ani yükselme
run-up i. hız alma koşusu
run-up f. (fiyat) yükseltmek
run-up f. sancağı çekmek
run-up f. koşarak varmak
run-up f. koşarak yukarı çıkmak
Aeronautic
run-up i. (motorun hızlandırılması ile) uçak motoru deneme çalışması
Marine
run-up i. tırmanma
Sport
run-up i. koşarak ısınma
run-up i. (kriket) top atma hamlesi
run-up i. (kriket) saha çizgisi

"run-up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç

İngilizce Türkçe
General
run up against somebody f. karşılaşmak
run up f. borcun birikmesi
run up against somebody f. rastlamak
run up f. koşuşmak
run up f. kısalmak
run up f. artırmak
run up to f. erişmek
run up f. yüklü bir hale getirmek (ödenecek bir faturayı)
run up f. bayrağı göndere çekmek
run up f. çekmek
run up f. uğramak
run up f. koşturmak
run up f. birden artmak
run up f. çekmek (bayrak)
run up f. dikivermek
run up f. yükseltmek
run up f. gitmek
run up f. fırlamak
run up to the store f. bir koşu (bakkala) gitmek
run up to the store f. (markete kadar) gidip gelmek
run up a debt f. borcun altına girmek
run up f. borç biriktirmek
run up f. borçlanmak
run up f. borç yığmak
Phrasals
run up f. yukarı çıkmak
run up f. artırmak
run up f. (bina) dikmek
run up f. hızla büyümek
run up f. (fiyat, teklif, vb.) yükselmek
run up f. birikmek
run up f. yığılmak
run up f. (kumaşı) hızlıca dikmek
run up f. (bir dizi sayıyı) hızlıca toplamak
run up f. belirli kart kombinasyonlarına ulaşmak için (desteyi) karıştırmak
run up f. test, kontrol veya ısıtma amacıyla (uçak motorunu) yüksek hızda çalıştırmak
run up f. (bayrak) göndere çekmek
run up f. yapıvermek
run up (to someone or something) f. (birine/bir şeye) koşmak
run up (to someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanına koşmak
run up (to someone or something) f. (birine/bir şeye) kadar koşmak
run up against (someone or something) f. (birine/bir şeye) çarpmak
run up against (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkıştırmak
run up against (someone or something) f. (birini/bir şeyi) ittirmek
run up against (someone or something) f. (birine/bir şeye) çarptırmak
run up against (someone or something) f. (birine/bir şeye) sıkıştırmak
run up against (someone or something) f. (birine/bir şeye) ittirmek
run up against (someone or something) f. problemli (biriyle/bir şeyle) sıkıntı yaşamak
run up against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) beklenmedik şekilde anlaşmazlığa düşmek
run up against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) zorluk/problem yaşamak
run up against (someone or something) f. (rakibiyle/rakibine karşı) arayı açmak
run up on (someone or something) f. koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run up on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek
run up on (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru hızla yaklaşmak
run up on (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru kaçınılmaz bir şekilde yaklaşmak
run up on (someone or something) f. (rakibiyle/rakibine karşı) arayı açmak
run up to (someone, something, or some place) f. (birine/bir şeye/bir yere) kadar koşmak
run up to (someone, something, or some place) f. hızla (birine/bir şeye/bir yere) kadar gitmek
run up to (someone, something, or some place) f. hızla (birine/bir şeye/bir yere) koşmak/gitmek
run up to (someone, something, or some place) f. (birinin/bir şeyin/bir yerin) yanına/önüne koşmak
run up to (someone, something, or some place) f. (birinin/bir şeyin/bir yerin) yanına/önüne gidivermek
Phrases
the run-up to something expr. önemli bir olayın arifesi
the run-up to something expr. önemli bir olayın arifesinde
the run-up to something expr. önemli bir olayın öncesi
the run-up to something expr. önemli bir olayın öncesinde
Idioms
run up a bill f. faturayı şişirmek
run up against f. göğüs germek
run (up) a tab f. veresiye mal alıp deftere yazdırmak
run (up) a tab f. (barda, gece kulübünde) hesap açtırmak
run (up) a tab f. sonra ödemek üzere hesaba yazdırmak
run up a tab f. borcun altına girmek
run up a tab f. borç yapmak
run up the flagpole f. nabız yoklamak
run up to some place f. hızla bir yere gitmek
run up to some place f. bir yere gidivermek
run up to some place f. bir yere kadar gidivermek
Trade/Economic
run up an account i. veresiye alış hesabı açtırma
run up f. artmak
run up f. fiyatı artırmak
run up an account f. veresiye alış hesabı açtırmak
Technical
run-up time i. devreye alma süresi
run-up to rated speed i. nominal hıza çıkarma
Aeronautic
engine run up area i. bremze
engine run-up i. motor kontrolü
engine run-up i. motor çalıştırma
engine run-up i. (uçak) motoru çalıştırma
run-up area i. hava aracı test alanı
Military
run-up distance i. birikim mesafesi
run-up area i. test alanı
Sport
run up i. hız alma koşusu
run up f. ısıtmak
run up f. ısınmak
Slang
run up f. hızlı hareket etmek
run up f. (fiyatları vb) yükseltmek