sınırda - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sınırda



"sınırda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
sınırda on the edge expr.
sınırda on the borderline expr.
Medical
sınırda borderline s.
sınırda liminal s.

"sınırda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sınırda olan frontier i.
sınırda oturan kimse borderer i.
sınırda oturan kimse frontiersman i.
sınırda oturan kimse frontierswoman i.
belli bir sınırda tutmak keep within bounds f.
sınırda olmak verge f.
denetim amacıyla sınırda yürümek perambulate f.
sınırda olan attiguous [obsolete] s.
sınırda olan bubble s.
sınırda bulunan limitrophe s.
iki kategori arasındaki sınırda bulunan on the line s.
belirli sınırda gelişen ingrowing s.
iki kategori arasındaki sınırda on the line zf.
Idioms
sınırda dolaşmak walk the line f.
(bir şeyi) belli bir sınırda tutmak keep (something) within bounds f.
uçta/sınırda on the fringe expr.
Trade/Economic
sınırda alım buying on margin i.
sınırda teslim delivered at frontier s.
sınırda teslim free at frontier s.
Politics
sınırda pasaport yerine kullanılan geçiş kartı laisser passer i.
sınırda pasaport yerine kullanılan geçiş kartı laissez-passer i.
sınırda kabul admission at the border i.
Automotive
sınırda teslim delivered at frontier s.
Psychology
sınırda kişilik bozukluğu borderline personality disorder i.
sınırda psikopat mattoid i.
sınırda kişilik bozukluğu bpd (borderline personality disorder) kısalt.
Math
alt sınırda lower s.
Environment
sınırda karbon düzenlemesi carbon border adjustment i.
sınırda karbon düzenlemesi mekanizması carbon border adjustment mechanism i.
sınırda karbon düzenleme mekanizması carbon border adjustment mechanism i.
sınırda karbon vergisi carbon border tax i.
Geography
carson city'nin batısında, nevada ve california arasındaki sınırda bulunan, popüler tatil yeri olan göl lake tahoe i.
arjantin ve şili arasındaki sınırda bulunan bir dağ tupungato i.
afrika'da kongo ve uganda arasındaki sınırda uzanan bir nehir uele i.
kongo ile demokratik kongo cumhuriyeti arasındaki sınırda yer alan zaire nehri'nin genişlemesi ile oluşan gölcük malebo pool i.
kongo ile demokratik kongo cumhuriyeti arasındaki sınırda yer alan zaire nehri'nin genişlemesi ile oluşan gölcük stanley pool i.
surinam ve fransız ginesi arasındaki sınırda ilerleyip atlantik'e dökülen bir nehir maroni i.
surinam ve fransız ginesi arasındaki sınırda ilerleyip atlantik'e dökülen bir nehir marowijne [dutch] i.
Music
(enstrüman ve vücut arasındaki doğal fiziksel sınırda yazılan) müzik bestesi idiomatic s.