say-so - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

say-so

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"say-so" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
General
say-so i. iddia
say-so i. düşünce
say-so i. izin
say-so i. herhangi bir kanıta dayanmayan düşünce
say-so i. son karar
say-so i. yetkili karar

"say-so" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

İngilizce Türkçe
General
though I say so myself zf. övünmek gibi olmasın ama
Phrases
if I do say so i. ayıptır söylemesi
without my say so expr. ben söylemedikçe
without my say so expr. ben demedikçe
without his father’s say-so expr. babasının izni olmadan
if I may say so expr. deyim yerindeyse
if I do say so myself expr. övünmek gibi olmasın
Colloquial
but you did not say so the last time we talked expr. en son konuştuğumuzda öyle demiyordun ama
what makes you say so? expr. neden öyle söylüyorsun?
what makes you say so? expr. neden öyle dedin?
what makes you say so? expr. bunu sana söyleten ne?
what makes you say so? expr. neden öyle diyorsun?
Idioms
be on (one's) say-so f. (birinin) sözüne bağlı olmak
be on (one's) say-so f. (birinin) iznine bağlı olmak
be on (one's) say-so f. (birinin) yetkisinde olmak
be on the say-so of (someone) f. (birinin) sözüne bağlı olmak
be on the say-so of (someone) f. (birinin) iznine bağlı olmak
be on the say-so of (someone) f. (birinin) yetkisinde olmak
on someone's say-so expr. (birinin) talimatıyla/söylemesiyle/demesiyle/izniyle
on (one's) say-so expr. (birinin) iznine bağlı olarak
on (one's) say-so expr. (birinin) izniyle
on (one's) say-so expr. (birinin) sözüne bağlı olarak
on (one's) say-so expr. (birinin) verdiği yetkiyle
on (one's) say-so expr. (birinin) talimatıyla
on say-so expr. talimatıyla
on say-so expr. söylemesiyle
on say-so expr. demesiyle
on say-so expr. izniyle
on say-so expr. yetkisiyle
on say-so expr. iznine bağlı olarak
on somebody's say-so expr. birinin talimatıyla
on somebody's say-so expr. birinin söylemesiyle
on somebody's say-so expr. birinin izniyle
on somebody's say-so expr. birinin verdiği yetkiyle
on somebody's say-so expr. birinin iznine bağlı olarak
on the say-so of (someone) expr. (birinin) sözüne bağlı olarak
on the say-so of (someone) expr. (birinin) izniyle
on the say-so of (someone) expr. (birinin) verdiği yetkiyle
Speaking
I did not say so expr. böyle bir şey demedim
why didn't you just say so? expr. baştan söyleseydiniz ya?
I did not say so expr. ben böyle bir şey söylemedim
if I may say so expr. beni mazur görün
if I may say so myself expr. beni mazur görün
I did not say so expr. ben öyle demedim
you don't say so! expr. deme ya!
I should say so! expr. hem de nasıl!
I should say so expr. herhalde
why don't you say so expr. öyle desene
if you say so expr. madem öyle diyorsun
I should say so expr. öyle zannediyorum
if you say so expr. öyle dersen
since you say so it must be true expr. mademki siz söylüyorsunuz doğrudur
say so then expr. öyle desene
if you say so expr. öyle diyorsan
if you say so expr. öyle olsun bari
if I may say so expr. söylememde mahzur/sakınca yoksa
because you say so? expr. sen söylüyorsun diye mi?
if you say so expr. sen öyle diyorsan
if I may say so myself expr. söylememde mahzur/sakınca yoksa
if you say so expr. sen öyle diyorsan doğrudur
you don't say so expr. yapma