| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Yaygın Kullanım | ||||
| Yaygın Kullanım | seesaw i. | tahterevalli | ||
|
I used to be afraid of playing with the seesaw. Eskiden tahterevalli ile oynamaktan korkardım. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | seesaw i. | iniş çıkış | ||
|
Our relationship turned into an emotional seesaw. İlişkimiz duygusal bir iniş çıkış halindeydi. More Sentences |
||||
| Genel | seesaw f. | gidip gelmek | ||
|
The prices seesawed between 12 and 20. Fiyatlar 12 ile 20 arasında gidip gelmekteydi. More Sentences |
||||
| Teknik | ||||
| Teknik | seesaw i. | tahterevalli | ||
|
Two girls played on the seesaw. İki kız tahterevallide oynadı. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | seesaw i. | aşağı yukarı (hareket) | ||
| Genel | seesaw i. | sallantı | ||
| Genel | seesaw f. | kararsız olmak | ||
| Genel | seesaw f. | tereddüt etmek | ||
| Genel | seesaw f. | ikilem yaşamak | ||
| Genel | seesaw f. | aşağı yukarı sallanmak | ||
| Genel | seesaw f. | çöğünmek | ||
| Genel | seesaw f. | tahterevalliye binmek | ||
| Genel | seesaw f. | kah öyle kah böyle olmak | ||
| Genel | seesaw f. | ikilemde kalmak | ||
| Genel | seesaw f. | inip çıkmak | ||
| Genel | seesaw f. | inişli çıkışlı hareket ettirmek | ||
| Genel | seesaw f. | zikzak çizdirmek | ||
| Genel | seesaw s. | inişli çıkışlı hareket eden | ||
| Genel | seesaw s. | ileri geri giden | ||
| Genel | seesaw s. | zikzak çizen | ||
| Genel | seesaw s. | karşılıklı | ||
| Teknik | ||||
| Teknik | seesaw i. | ileri geri | ||
| Teknik | seesaw i. | iniş-çıkış | ||
| İskambil | ||||
| İskambil | seesaw i. | iskambil oyununda eller | ||
| İskambil | seesaw i. | el çaka yer çaka | ||
| İskambil | seesaw i. | briç gibi oyunlarda bir tür manevra | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Genel | ||
| Genel | seesaw between two opinions f. | iki arada bir derede kalmak |