six - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

six

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"six" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
six i. altı
General
six i. şeş
six i. altı rakamı
six i. 6
six i. altılı
six i. saat altı
six i. bir yarısı altı noktalı domino taşı
six i. altı beden ölçülü kıyafet
six i. (girl guide hareketinde) altı genç kızlık alt birim
six s. altı adet olan
six s. altı değerinde olan
six zm. altı kişi
six zm. altı şey
six zm. altılı grup
Computer
six i. altısı
Automotive
six i. altı silindirli içten yanmalı motor
six i. altı silindirli motoru olan otomobil
Sport
six i. (krikette) altı puanlık vuruş
six i. (krikette) altı sayı getiren vuruş
six i. (buz hokeyi) altı oyunculu takım
six i. altı kürek ile götürülen tekne
six i. altı kürekli tekne
six i. altı kişilik kürek takımı
Football
six i. (amerikan futbolunda) gol
Card
six i. altılı
six i. altılı iskambil kartı
Slang
six i. kişinin arkasında kalan kısım
six i. arka alan
six i. sırt
six i. kuyruk

"six" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 437 sonuç

İngilizce Türkçe
General
six pack chair i. altı koltuklu teleferik
twenty six i. yirmi altı
six cylinder engine i. altı silindirli motor
double six i. düşeş (zar)
six days i. altı gün
six-pack i. altı kutuluk paket
six-fingered i. altıparmak
six-pack i. altı kutuluk karton
twenty six i. 26
thirty six i. 36
forty six i. 46
thirty six i. otuz altı
forty six i. kırk altı
fifty six i. 56
fifty six i. elli altı
sixty six i. altmış altı
sixty six i. 66
seventy six i. 76
seventy six i. yetmiş altı
eighty six i. seksen altı
eighty six i. 86
ninety six i. doksan altı
ninety six i. 96
six degrees of separation i. altı derecelik ayrılık
six-pack i. altılık bira/içecek
coach and six i. geniş gezinti aracı
coach and six i. atlı araba
six nations i. altı millet
six-shooter i. altıpatlar
six-gun i. altıpatlar
a revolver firing six shots without reloading i. altıpatlar
six-top i. (restoranda) altı kişilik masa
six hundred i. altı yüz
six hundred i. 600
thirty-six i. otuz altı birim
thirty-six i. otuz altılı grup
thirty-six i. arap rakamlarıyla otuz altının simgelediği numara
thirty-six i. serinin otuz altıncı elemanı
twenty-six i. yirmi altılı grup
twenty-six i. serinin yirmi altıncı elemanı
joe six-pack i. mavi yakalı işçi
one thousand six hundred i. bin altı yüz
six pack i. altı şişelik kutu
six pack i. altı konservelik kutu
six-footer i. en az 1.82 boyunda olan kimse
six-seater i. altı kişilik araç
six-spot i. altılı oyun kartı
six-spot i. altılı gelen zar
six-spot i. altılı domino taşı
forty-six i. kırk altı sayısı
forty-six i. kırk altı birim
forty-six i. kırk altı nesne
forty-six i. kırk altılı grup
forty-six i. kırk altılı dizi
forty-six i. kırk altılık miktar
forty-six i. kırk altıncı öge
forty-six i. kırk altı beden kıyafet
sixty-six i. altmış altı
sixty-six i. altmış altı birim
sixty-six i. altmış altı nesne
sixty-six i. altmış altılı grup
sixty-six i. altmış altılı dizi
sixty-six i. altmış altıncı sıra
six-year-old i. altı yaşında çocuk
six-year-old i. altı yaşında hayvan
be knocked for six f. darbe yemek
knock somebody for six f. darbe vurmak
be hit for six f. darbe yemek
hit somebody for six f. darbe vurmak
be stabbed in six times f. altı yerinden bıçaklanmak
give someone six months to live f. birine altı ay ömür biçmek
increase sales from four million to six million dollars f. satışları dört milyondan altı milyona artırmak
have a six-point lead over his opponents f. rakiplerine karşı altı puan önde olmak
be sentenced to six years f. 6 yıla mahkum olmak
be sentenced to six years f. 6 yıla mahkum edilmek
be sentenced to six years f. altı yıla mahkum edilmek
be sentenced to six years f. altı yıla mahkum olmak
be stabbed in six places f. altı yerinden bıçaklanmak
have six months to live f. altı ay ömrü kalmak
have six months to live f. 6 ay ömrü kalmak
holding six pieces s. altılık
six by nine s. altıya dokuz ebadında
drawn up six deep s. 6 sıra halinde
containing six parts s. altılık
thirty-six s. otuz altı adet
twenty-six s. yirmi altı tane olan
six-fold s. altılı
six-fold s. altı birimli
six-fold s. altı bileşenli
six-pointed s. altı noktalı
six-pointed s. altı uçlu
six-seater s. altı koltuklu
six-seater s. altı kişilik
six-sided s. (şekil) altı kenarlı
six-sided s. (şekil) altı yüzlü
six-storey s. altı katlı
forty-six s. kırk altıya denk gelen
forty-six s. kırk altılık
sixty-six s. altmış altıya denk gelen
sixty-six s. altmış altılık
six-year-old s. altı yıllık
six-year-old s. altı yaşında olan
six-year-old s. altı yıl önce yapılan
six-year-old s. altı yıldır var olan
six at a time zf. altışar
six each zf. altışar
for at least six years zf. en az altı yıllığına
six years ago zf. altı yıl önce
six years ago zf. altı sene önce
six times a week zf. haftada altı defa
six times a week zf. haftada altı kere
six times a week zf. haftada altı kez
six hours a week zf. haftada altı saat
six hours a week zf. haftada 6 saat
at six o'clock zf. saat altıda
six times zf. altı katsayısı ile
thirty-six zm. (bir şeylerin, birilerinin) otuz altısı
twenty-six zm. (bir şeylerin, birilerinin) yirmi altısı
forty-six zm. kırk altı tanesi
forty-six zm. kırk altısı
sixty-six zm. altmış altısı
sixty-six zm. altmış altı tanesi
watch your six ünl. arkanı kolla
Phrases
five or six i. beş altı tane
every six hours s. altı saatte bir
at the six-month mark expr. altıncı ayda
at six o'clock expr. saat 6'da
every six hours expr. 6 saatte bir
Colloquial
six bits [dated] i. 75 sent
six-bits i. 75 sent
six-pack i. altılı karın kası
six-pack i. altı baklava karın kası
six-pack i. altılı paket
double six i. bir yıl
double six i. üst üste iki altı ay
deep six i. denizde ölüm
deep six i. denize gömülme
deep six i. denize defnedilme
deep six i. ölüm
deep six i. mezar
deep six i. ret
deep six i. reddetme
deep six i. geri çevirme
deep six i. ortadan kaldırma
deep six i. eleme
deep six i. bir şeyin reddedilmesi
deep six i. bir şeyin yok edilmesi
deep six i. bir şeyin ortadan kaldırılması
deep six i. mezar
deep six i. kabir
six o'clock swill [australia/new zealand] i. (otel barlarının akşam altıda kapatıldığı yıllarda) ağır içicilik dönemi
six-pack [uk] i. (suçlu eşkali belirlemede) tanığa sunulan altı fotoğraf
six-pointer i. lig sıralamasında benzer durumdaki iki takım arasında gerçekleştirilen futbol maçı
deep six f. reddetmek
deep six f. geri çevirmek
deep six f. ortadan kaldırmak
deep six f. elemek
deep six f. denize atmak
deep six f. yük boşaltmak
deep six f. cesedi denize atmak
deep six f. geminin yükünün bir kısmının denize atılması
deep six f. birini öldürmek
deep six f. birini temizlemek
deep six f. birini yok etmek
deep six f. bir şeyi atmak
deep six f. elden çıkarmak
deep six f. atmak
deep six f. çöpe atmak
deep six f. bir şeyden kurtulmak
once every six months zf. altı ayda bir
once every six months zf. her altı ayda bir
three times a week for six months expr. altı ay boyunca haftada üç kere
six hours ago expr. altı saat önce
six hours later expr. altı saat sonra
check your six expr. arkanızı kollayın
last six years expr. geçtiğimiz altı yıl
be here tomorrow at six p.m expr. yarın akşam 6'da burada ol
six months ago expr. 6 ay önce
once every six months expr. 6 ayda bir
on (one's) six expr. (birinin) tam arkasında
on your six expr. tam arkanda
on your six expr. tam arkana bak
Idioms
big six i. güçlü adam
joe six-pack (us) i. sade vatandaş
six degrees of separation i. dünyadaki iki insan arasında ortalama altı veya daha az bağlantı olduğu teorisi
handbags at six paces [uk] i. küçük bir anlaşmazlık
handbags at six paces [uk] i. küçük bir münakaşa
be at six and seven f. karman çorman olmak
be at six and seven with f. ayrı fikirlerde olmak
be at six and seven with f. anlaşmazlık halinde olmak
knock somebody for six f. aklını başından almak
claim the lives of six people f. altı can almak
claim the lives of six people f. altı insanın canına mal olmak
claim the lives of six people f. altı kişinin canını almak
juggle six things at the same time f. aynı anda bin türlü takla atmak
knock somebody for six f. birini çok şaşırtmak
knock somebody for six f. birini şok etmek
give someone six of the best f. sopalamak
give someone six of the best f. sopayla vurarak cezalandırmak
six of the best f. sopayla vurarak cezalandırmak
six of the best f. sopalamak
hit on all six f. tam kapasite çalışmak
hit on all six f. harıl harıl çalışmak
hit on all six f. olabildiğince verimli ve rahat çalışmak
be hit for six [uk] f. beyninden vurulmuşa dönmek
check (one's) six f. arkasına bakmak
check (one's) six f. omzunun üstünden geriye bakmak
check (one's) six f. geriye dönüp bakmak
check (one's) six f. arkasını kontrol etmek
give it the deep six f. başından atmak
give it the deep six f. yakayı sıyırmak
give it the deep six f. kurtulmak
get hit for six [uk] f. beyninden vurulmuşa dönmek
get hit for six [uk] f. şok olmak
hit (one) for six [uk] f. (birini) beyninden vurulmuşa döndürmek
hit (one) for six [uk] f. (birini) derinden sarsmak
hit (one) for six [uk] f. (birini) çok üzmek
hit (one) for six [uk] f. (birini) mahvetmek
hit (one) for six [uk] f. (birini) dağıtmak/darmaduman etmek
hit (one) for six [uk] f. (birini) çok etkilemek
hit (one) for six [uk] f. (birine) balyoz/tokat gibi inmek
hit someone for six f. birini/bir şeyi derinden sarsmak/yaralamak
hit someone for six f. birini/bir şeyi çok etkilemek
hit someone for six f. birini mahvetmek
hit someone for six f. birini dağıtmak/darmaduman etmek
hit someone for six f. birini çok etkilemek
hit someone for six f. birine balyoz/tokat gibi inmek
hit someone for six f. birini beyninden vurulmuşa döndürmek
knock someone for six f. birini/bir şeyi derinden sarsmak/yaralamak
knock someone for six f. birini/bir şeyi çok etkilemek
knock someone for six f. birini mahvetmek
knock someone for six f. birini dağıtmak/darmaduman etmek
knock someone for six f. birini çok etkilemek
knock someone for six f. birine balyoz/tokat gibi inmek
knock someone for six f. birini beyninden vurulmuşa döndürmek
knock somebody/something for six [uk] f. birini/bir şeyi fena vurmak
knock somebody/something for six [uk] f. birini/bir şeyi yerle bir etmek
knock somebody/something for six [uk] f. birine/bir şeye darbe vurmak/indirmek
knock somebody/something for six [uk] f. birini/bir şeyi mahvetmek
hit somebody/something for six [uk] f. birini/bir şeyi fena vurmak
hit somebody/something for six [uk] f. birini/bir şeyi yerle bir etmek
hit somebody/something for six [uk] f. birine/bir şeye darbe vurmak/indirmek
hit somebody/something for six [uk] f. birini/bir şeyi mahvetmek
hit/knock somebody for six f. birini beyninden vurulmuşa döndürmek
hit/knock somebody for six f. birini çok şaşırtmak
hit/knock somebody for six f. birini derinden etkilemek
hit/knock something for six f. krikette topu altı koşu kazandıracak kadar uzağa vurmak
hit/knock something for six f. krikette altı koşuluk vuruş yapmak
knock (one) for six [uk/australia] f. (birinin) aklını başından almak
knock (one) for six [uk/australia] f. (birini) şok etmek
knock (one) for six [uk/australia] f. (birini) çok şaşırtmak
knock (one) for six [uk/australia] f. (birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock (one) for six [uk/australia] f. (birini) allak bullak etmek
knock (one) for six [uk/australia] f. (birini) afallatmak
watch (one's) six f. arkasını kollamak
watch (one's) six f. arkasını kontrol etmek
it's six of one and half a dozen of the other expr. al birini vur ötekine
six of one and half a dozen of the other expr. al birini vur ötekine
six of one and half a dozen of the other expr. ha bu ha o
six of one and half a dozen of the other expr. ikisi de aynı
six feet under expr. ölü
six feet under expr. ölmüş ve gömülmüş
six in one, (and) half a dozen in the other expr. al birini vur ötekine
six in one, (and) half a dozen in the other expr. ha bu ha o
six in one, (and) half a dozen in the other expr. ikisi de aynı
six in one, (and) half a dozen in the other expr. bir fark yok
six in one, (and) half a dozen in the other expr. aynısının laciverti
six in one, (and) half a dozen in the other expr. aynı bokun laciverti
six of one (and) half a dozen of the other expr. aynı bokun laciverti
six and two threes expr. aynısının laciverti
six and two threes expr. fark etmez
six and two threes expr. pek fark yok
six degrees of kevin bacon expr. herkes kevin bacon'la oynamıştır
six degrees of kevin bacon expr. tüm oyuncuların kevin bacon'la bir yerden bağı vardır
six degrees of kevin bacon expr. tüm oyuncuların en fazla altı adımda kevin bacon'la bir bağı çıkar
six degrees of kevin bacon expr. kevin bacon'un oynamadığı/bağlantısı olmayan oyuncu kalmamıştır
six to one, half dozen to the other expr. al birini vur ötekine
six to one, half dozen to the other expr. ha bu ha o
six to one, half dozen to the other expr. ikisi de aynı
six to one, half dozen to the other expr. aynı bokun laciverti
six ways to sunday expr. mümkün olan her şekilde
six ways to sunday expr. her açıdan
six ways to sunday expr. tamamen
six of one and half a dozen of the other six and two threes expr. iki ucu boklu değnek
six of one and half a dozen of the other six and two threes expr. tüm seçeneklerin eşit olduğu durum
Speaking
my address changed every six months expr. altı ayda bir adresim değişirdi
it's been six days expr. altı gün oldu
it is twenty past six expr. altıyı yirmi geçiyor
it's twenty past six expr. altıyı yirmi geçiyor
watch your six expr. arkanı kolla
It's six of one half a dozen of another expr. aynı kapıya çıkar
I'll be back in five or six days expr. beş altı gün içinde döneceğim
I have worked here for six years expr. ben burada altı yıldır çalışıyorum
it all started six weeks ago expr. her şey altı hafta önce başladı
six hours after his arrest expr. tutuklanmasından altı saat sonra
volleyball is played with six players expr. voleybol 6 kişi ile oynanır
volleyball is played with six players expr. voleybol 6 oyuncu ile oynanır
volleyball is played with six players expr. voleybol altı kişi ile oynanır
volleyball is played with six players expr. voleybol altı oyuncu ile oynanır
Trade/Economic
six-figure income i. altı haneli kazanç
six sigma i. altı sigma
lean six sigma i. yalın altı sigma
Politics
six points association of the blind i. altınokta körler derneği
the six i. altılar
six party talks i. altılı görüşmeler
six nations i. irokua birliği
six nations i. irokua konfederasyonu
table of six i. altılı masa
Technical
six separate cylinder heads i. altı ayrı silindir kapağı
six-strand casting machine i. altı yollu döküm makinesi
six-strand billet caster i. altı yollu kütük döküm makinesi
six point socket screw i. altı noktalı soket vidası
six-way union i. altı yönlü bağlantı parçası
six point sems screw i. altı noktalı sems vidası
six point socket sems screw i. altı noktalı soket sems vidası
six-phase rectifier i. altı fazlı redresör
six point screw i. altı noktalı vida
six shooter i. altıpatlar
six-way union i. rakor
six-point socket i. torx cıvata
six-lobe s. altı loblu
Computer
six staples i. altı zımba
digit six i. basamak altı
Textile
thirty-six i. otuz altı beden giysi
twenty-six i. yirmi yedi beden giysi
Architecture
six-pack [australia] s. altılı
six-pack [australia] s. altı bölümlü
Automotive
six-light sedan i. altı camlı sedan
six-point seat belt i. altı noktalı emniyet kemeri
six-cylinder engine i. altı silindirli motor
six-speed transmission i. altı vitesli şanzıman
six-pack i. altılı paket
straight six i. düz altı
v six engine i. v altı motor
flat six i. yatık altı
v-six i. v6 motor
v-six i. altı silindirden oluşan v tipi bir motor
straight-six engine (L6) i. sıralı altı silindir motor
inline-six engine (L6) i. sıralı altı silindir motor
six-cylinder s. (içten yanmalı motor) altı silindirli
Aeronautic
watch my six expr. arkamı kolla
watch my six expr. beni koru
Marine
deep-six f. denize atmak (gemiden)
Medical
six-minute walking test i. altı dakika yürüme testi
the first six months of life i. yaşamın ilk altı ayı
Geometry
six points circle i. dokuz nokta çemberi
Statistics
six point assay i. altı nokta denemesi
Chemistry
six-membered s. (halkalı bileşik) altı üyeli
Biology
six-membered ring i. altı üyeli halka
six feet of dna i. dna'nın altı adımı
Marine Biology
six-gilled shark (hexanchus griseus) i. altı solungaçlı köpekbalığı
Zoology
six-lined racerunner i. meksika'nın kuzeyinde ve amerika birleşik devletleri'nin doğusunda ve ortasında yaşayan hızlı bir kertenkele
six-banded armadillo (euphractus sexcinctus) i. altı bantlı armadillo
six-banded armadillo (euphractus sexcinctus) i. sarı armadillo
six-toed s. altı parmaklı
Education
six hats i. altı şapkalı düşünce
six thinking hats i. altı şapkalı düşünce
History
district six i. cape town'da farklı etnik kökenleri barındıran eski bir yerleşim birimi
les six i. fransız altıları
les six i. fransız altılıları
six counties i. tarihi kuzey irlanda kontlukları
six day war i. altı gün savaşı
six day war i. arap-i̇srail savaşı
six-day war i. altı gün savaşı
six-day war i. arap-i̇srail savaşı
Religious
six pillars of faith i. imanın şartları
Geography
twenty-six counties i. irlanda cumhuriyeti'nin ilçeleri
ninety six i. güney carolina eyaletinde yerleşim yeri
six mile i. güney carolina eyaletinde yerleşim yeri
Military
mi6 (military intelligence, section six) kısalt. britanya hükümeti'nin karşı istihbarat ve casusluk dairesinin eski resmi adı
mi6 (military intelligence, section six) kısalt. ingiltere dış istihbarat servisi
Sport
pick six i. amerikan futbolunda savunma oyuncusunun önünü kestiği bir pası altı puan değerinde gole çevirmesi
number six iron i. vuruş açısı, 5 numaralı demir golf sopasınınki ile vuruş yüzü en çok açılı olan demir golf sopasınınki arasında olan demir uçlu golf sopası
six nations championship i. altı ulus şampiyonası
six nations championship i. ingiltere, fransa, irlanda, italya, iskoçya ve galler'in katılımı ile gerçekleşen bir şampiyona
six-yard line i. gol çizgisi
six-yard line i. altıpas çizgisi
Football
six-yard area i. (futbolda) gol bölgesi
in six-yard box expr. altıpas içinde
Volleyball
six-two i. altı-iki
first six i. ilk altı
second six i. ikinci altı
Card
sixty-six i. 66 oyunu
sixty-six i. bir tür iskambil oyunu
Wagering
twenty-six i. 10 tane zarı 13 defa atarak belirli bir sayıyı en az 26 kez denk getirme üzerine bir kumar oyunu
pick six i. altılı ganyan
Music
six-eight time i. 6/8'lik ölçü
Slang
six up i. polis
joe six-pack i. sıradan kimse
joe six-pack i. sıradan adam
six-finger country [australia] i. izole alan
six-finger country [australia] i. izbe alan
six-finger country [australia] i. ıssız yer
six-finger country [australia] i. kuytu yer
eighty-six something f. bir şeyi atmak/defetmek
deep-six someone f. birisinden kurtulmak
deep-six someone f. birini ekmek
deep-six someone f. başından defetmek
deep-six someone f. birisini defetmek
eighty-six f. dükkandaki müşteriye hizmet etmemek
deep-six someone or something f. birinden/bir şeyden kurtulmak
deep-six someone or something f. birini/bir şeyi yok etmek
deep-six someone or something f. birini/bir şeyi elden çıkarmak
eighty-six [us] f. gözden çıkarmak
eighty-six [us] f. reddetmek
eighty-six [us] f. siktir etmek
knock someone for six [uk] f. birini çok üzmek
knock someone for six [uk] f. birini mahvetmek
knock someone for six [uk] f. birini dağıtmak/darmaduman etmek
knock someone for six [uk] f. birini yere sermek
knock someone for six [uk] f. birini yatağa düşürmek
knock someone for six [uk] f. birini zayıf düşürmek
knock someone for six [uk] f. birini çok etkilemek
be six feet under f. ölmek
be six feet under f. ölmüş olmak
be six feet under f. toprağın altında olmak
be six feet under f. gömülmüş olmak
eighty-six [us] f. defetmek
a couple beers short of a six-pack expr. aptal
a couple beers short of a six-pack expr. bir tahtası eksik
keep six for me expr. benim için etrafı kolaçan et
six ways from sunday expr. mümkün olan her şekilde
six up expr. polisler geliyor
Star Wars
all terrain megacaliber six (at-m6) i. arazisel megakaliber altı (am-a6)
allanteen six shipyards i. allanteen altı tersaneleri
camp six i. kamp altı
colony six i. koloni altı
conical six i. konik altı
hangar six i. hangar altı
kalakar six settlement i. kalakar altı yerleşkesi
level six i. altıncı seviye
megacaliber six turbolaser cannon i. megakaliber altı turbolazer topu
sector six i. sektör altı
six claws i. altı pençeler
six of sabres i. kılıç altılısı (oyun kartı)
six sisters i. altı kız kardeş
six-card gizka limit i. altı kartlı gizka limiti