sizinle - Türkçe İngilizce Sözlük

sizinle

"sizinle" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Speaking
sizinle with you expr.
We will look into that and we will communicate with you.
Bu konuyu inceleyeceğiz ve sizinle iletişime geçeceğiz.

More Sentences

"sizinle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
Speaking
sizinle beraber with you expr.
If I hadn't already eaten, I would love to have had lunch with you.
Zaten yemiş olmasaydım, öğlen yemeğini sizinle beraber yemeyi çok isterdim.

More Sentences
sizinle birlikte with you expr.
But each step you take in that direction, we will travel that road with you.
Ama bu yönde attığınız her adımda, biz de sizinle birlikte o yolu kat edeceğiz.

More Sentences
Computer
sizinle sohbet chat with you expr.
It was nice chatting with you.
Sizinle sohbet etmek güzeldi.

More Sentences
General
(ibranice) barış ve huzur sizinle olsun! shalom ünl.
Phrasals
başkalarına bilgilerinin ya da statülerinin daha yüksek olmalarından ötürü (fikirlerine katılmasanız bile) sizinle ilgili karar almalarına ya da size bir şey yaptırmalarına müsaade etmek defer to someone f.
Phrases
şans sonsuza dek sizinle olsun may the odds be ever in your favor (hunger games quote) expr.
Colloquial
(spiker/programcı) sizinle/sizinleyim in the house expr.
sizinle tanışmaktan şeref duydum (I'm) (very) pleased to meet you expr.
seninle/sizinle konuşmak güzeldi (it was) good talking to you expr.
daha önce sizinle tanışma şerefine ermedim don't believe I've had the pleasure expr.
seninle/sizinle biraz konuşabilir miyim? I'd like a word with you expr.
seninle/sizinle görüşmek güzeldi it was nice to see you expr.
Speaking
birazdan birisi sizinle ilgilenecek someone will be with you in a minute expr.
başka seçeneğim olsa sizinle konuşmazdım I wouldn't be speaking to you if I had another choice expr.
biz de sizinle tanıştığımıza sevindik we're happy to meet you too expr.
dualarımız sizinle our prayers are with you expr.
dualarım sizinle my prayers are with you expr.
dualarım sizinle my prayers go with you expr.
dualarım sizinle I pray for you expr.
daha önce sizinle tanışma şerefine ermedim I don't believe I've had the pleasure expr.
herhangi biri sizinle irtibata geçti mi? did anyone contact you? expr.
herhangi biri sizinle temasa geçti mi? did anyone contact you? expr.
sizinle temasa geçmek istiyoruz we want to contact you expr.
sizinle tanışmak bir zevkti it was a pleasure to meet you expr.
sizinle bir saniyeliğine konuşabilir miyim? can I talk to you for a second? expr.
sizinle irtibata geçildi mi? did anyone contact you? expr.
sizinle hemfikir değilim I cant go with you in what you say expr.
sizinle tanışmak bir zevk it's a pleasure to meet you expr.
sizinle daha önce bir yerde görüştük mü/tanıştık mı? haven't I seen you somewhere before? expr.
sizinle orada buluşuruz we'll meet you over there expr.
sizinle ilgileneceğim I'll fix you up expr.
sizinle ilgileneceğim (garson) I'll be with you expr.
sizinle mutlaka görüşmek istiyorum I really want to meet you expr.
sizinle gerçekten tanışmak istiyorum I really want to meet you expr.
sizinle gerçekten görüşmek istiyorum I really want to meet you expr.
sizinle temasa geçildi mi? did anyone contact you? expr.
sizinle tanıştığıma memnun oldum I am glad to meet you expr.
sizinle bir saniye konuşabilir miyim? can I talk to you for a second? expr.
sizinle biraz görüşebilir miyiz? can I talk to you for a second? expr.
sizinle tanışmak bir şerefti it's an honor to meet you expr.
sizinle orada buluşurum I'll meet you there expr.
sizinle tanışmak güzel it's good to meet you expr.
sizinle geliyorum I'm coming with you expr.
sizinle temas kurmak istiyoruz we want to contact you expr.
sizinle bir konuşma şansı yakaladığım için çok mutluyum I'm pleased to have a chance to talk with expr.
sizinle tanışmak güzeldi it was good to meet you expr.
sizinle tanışmak büyük zevk what a pleasure to meet you expr.
sizinle bağlantıya geçmek istiyoruz we want to contact you expr.
sizinle konuşmam gerekiyor I need to talk to you expr.
sizinle tanışmak bir şerefti I'm honored to meet expr.
sizinle konuşmak güzeldi it was nice talking to you expr.
sizinle daha önce tanıştık mı? haven't we met before? expr.
seninle/sizinle biraz konuşabilir miyim? I'd like (to have) a word with you? expr.
seninle/sizinle özel olarak konuşabilir miyiz? I'd like (to have) a word with you? expr.
seninle/sizinle hızlıca bir şey konuşabilir miyiz? I'd like (to have) a word with you? expr.
seninle/sizinle kısaca bir şey konuşabilir miyiz? I'd like (to have) a word with you? expr.
seninle/sizinle biraz konuşabilir miyim? could I have a word with you? expr.
seninle/sizinle özel olarak konuşabilir miyiz? could I have a word with you? expr.
seninle/sizinle hızlıca bir şey konuşabilir miyiz? could I have a word with you? expr.
seninle/sizinle kısaca bir şey konuşabilir miyiz? could I have a word with you? expr.
bugün sizinle uzaylılar hakkında konuşmak istiyorum today I want to talk to you about aliens expr.
bugün sizinle tatlı yapacağız we will make dessert with you expr.