İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | sympathize with f. | halini anlamak | ||
Tom sympathized with Mary. Tom Mary'nin halinden anladı. More Sentences |
||||
Genel | sympathize with f. | duyguları paylaşmak | ||
We sympathize with you. Sizinle aynı duyguları paylaşıyoruz. More Sentences |
||||
Genel | sympathize with f. | desteklemek (görüşü/fikri) | ||
Genel | sympathize with f. | anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) | ||
Genel | sympathize with f. | duygularını anlayıp paylaşmak | ||
Genel | sympathize with someone f. | üzüntüsünü paylaşmak | ||
Genel | sympathize with someone f. | üzüntüsüne katılmak | ||
Genel | sympathize with someone f. | üzüntüsüne ortak olmak | ||
Genel | sympathize with someone f. | duygusunu paylaşmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | sympathize with (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) duygularını, düşüncelerini anlamak/paylaşmak |