İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | tack on f. | bir şeyi bir çivi veya raptiyeyle bir yere tutuşturmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | tack on f. | eklemek |
Öbek Fiiller | tack on f. | ilave etmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | tack something on f. | bir şeyi çivi veya raptiyeyle bir yere asmak |
Genel | tack something on to f. | bir şeyi sonradan gelişigüzel bir şekilde başka birşeye eklemek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | tack something on f. | bir şeyi bir şeyin üstüne eklemek |
Öbek Fiiller | tack something on f. | bir şeyi bir şeyin üstüne yersiz bir şekilde eklemek |
Öbek Fiiller | tack something on f. | bir şeyi bir şeyin üstüne getirip yapıştırmak/koymak |
Öbek Fiiller | tack something on f. | bir şeyi bir şeyin üstüne fazladan eklemek/ilave etmek |
Öbek Fiiller | tack something on f. | bir şeyi bir şeye eklemek |
Öbek Fiiller | tack something on f. | bir şeyi bir şeyin üstüne eklemek |
Idioms | ||
Deyim | on the right tack expr. | doğru yolda |
Deyim | on the right tack expr. | başarıya giden yolda |
Deyim | on the right tack expr. | doğru izde |
Deyim | on the right tack expr. | tatmin edici bir şekilde ilerleyen |
Deyim | on the wrong tack expr. | yanlış yolda |
Deyim | on the wrong tack expr. | yanlış iz üzerinde |