Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
the young
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"the young"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
the young
i.
gençler
2
Genel
the young
i.
gençlik
"the young"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
the most gifted young surgeon
i.
en yetenekli genç cerrah
2
Genel
the young ones
i.
gençler
3
Genel
the young ones
i.
genç olanlar
Phrases
4
İfadeler
the day is young yet
expr.
daha günün başındayız
5
İfadeler
the night's still young
expr.
gece yeni başladı
6
İfadeler
the company has four members, all of whom are young
expr.
şirketin, hepsi genç olan dört üyesi var
Proverb
7
Atasözü
whom the gods love die young
tanrının sevdikleri erken ölür
8
Atasözü
the good die young
iyiler erken ölür
9
Atasözü
whom the gods love die young
allah sevdiği kulunu yanına erken alırmış
10
Atasözü
(those) whom the gods love die young
tanrının sevdikleri erken ölür
11
Atasözü
(those) whom the gods love die young
allah sevdiği kulunu yanına erken alırmış
12
Atasözü
only the good die young
yalnızca iyiler erken ölür
13
Atasözü
the young may die, but the old must die
gençler ölebilir ancak yaşlılar ölümden kaçamazlar
14
Atasözü
youth is wasted on the young
gençler gençliğin kıymetini bilmiyor
15
Atasözü
youth is wasted on the young
gençlik gençlerin elinde heba oluyor
Idioms
16
Deyim
the night is young
expr.
gece yeni başlıyor
Speaking
17
Konuşma
the night is still young
expr.
gece daha yeni başlıyor
Politics
18
Siyasal
european agreement on travel by young persons on collective passports between the member countries of the council of europe
i.
avrupa konseyine üye devletler arasında genç kişilerin müşterek pasaportla seyahatlerine dair avrupa sözleşmesi
Institutes
19
Kurum/Kuruluş
community programme for the vocational training of young people and their preparation for the adult and working life
i.
gençlerin mesleki eğitimi ve iş hayatına hazırlanmasına ilişkin eylem programı
Medical
20
Medikal
maturity-onset diabetes of the young
i.
gençlerin erişkin tipi diyabeti
21
Medikal
maturity-onset diabetes of the young
i.
mody diyabet
Ottoman Turkish
22
Osmanlıca
a statesman who was assigned as the tutor of the young prince
i.
lala
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of the young
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy