thrown - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

thrown

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"thrown" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
thrown s. atılmış
General
thrown s. atılan
thrown s. düşmüş
thrown s. düşen
Textile
thrown s. birlikte bükülmüş
Music
thrown s. kemanda gevşek bir yay vuruşu

"thrown" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
General
thrown silk i. ibrişim
thrown game i. şike
a coin thrown from the stands i. tribünlerden sahaya atılan bozuk para
have something thrown away f. döktürmek
be thrown back on one's own resources f. yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak
thrown away f. kaçırmak
be thrown f. tuşa gelmek
have thrown away f. döktürmek
be thrown f. atılmak
thrown out for consideration f. ortaya atılmak
be thrown out of window f. pencereden atılmak
be thrown out of school f. okuldan atılmak
throw or be thrown into convulsions f. havale geçirmek
be thrown to the lions f. aslanlara atılmak
thrown off s. üstünden atılmış
thrown-away s. atılmış
thrown-away s. ıskartaya çıkarılmış
thrown-away s. döküntü
Idioms
be thrown into the scale (of something) [obsolete] f. gücüne güç katmak
be thrown into the scale (of something) [obsolete] f. ölçeğinde değerlendirmek
be thrown into the scale (of something) [obsolete] f. önemine/etkisine göre ağırlık/önem/güç vermek
be thrown on the scrap heap f. bir köşeye atılmak
be thrown on the scrap heap f. kaale alınmamak
be thrown in at the deep end f. zor bir işi başına sarmak
be thrown in at the deep end f. zor bir işin içine hazırlıksız (yaka paça) atılmak
be thrown off balance f. dengesi bozulmak
be thrown off balance f. dengesini kaybetmek
be thrown off balance f. şaşırmak
be thrown off balance f. hazırlıksız yakalanmak
be thrown in the deep end f. karmaşık/bilmediği bir işin içine atılmak
be thrown in the deep end f. kendini karmaşık/bilmediği bir şeyin içinde/ortasında bulmak
be thrown off balance f. afallamak
be thrown off balance f. kafası karışmak
be thrown off balance f. allak bullak olmak
the gauntlet has been thrown expr. ok yaydan çıktı (bir kere)
Technical
thrown tread i. dişi atmış lastik
thrown silk i. has ipek
thrown off yarn i. kesik iplik
Textile
thrown singles i. bükülerek ibrişim haline getirilmiş ipek iplik
thrown silk i. has ipek
thrown thread i. muline iplik
thrown and twisted s. birlikte bükülmüş