Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
time (out)!
"time (out)!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
time (out)!
exclam.
bir dakika sus/susun!
"time (out)!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
time-out
i.
zaman aşımı
General
2
Genel
time out of mind
i.
eskiden beri
3
Genel
time out of mind
i.
öteden beri
4
Genel
time out
i.
zaman dışı
5
Genel
time out
i.
zaman aşımı
6
Genel
time-out
i.
mola
7
Genel
time-out
i.
ara
8
Genel
out of school time
i.
okul dışı zaman
9
Genel
time out
i.
mola
10
Genel
run out of time
f.
birinin vakti kalmamak
11
Genel
(time) run out
f.
süre dolmak
12
Genel
take time out of one's busy schedule
f.
yoğun programından belirli bir süre ayırmak
13
Genel
take a time-out
f.
mola vermek
14
Genel
out of time
s.
temposuz
15
Genel
out of time
s.
tempoya aykırı
Phrasals
16
Öbek Fiiller
time out
f.
birinin çıkış/gidiş/ayrılış saatini kaydetmek
17
Öbek Fiiller
time someone out
f.
birinin çıkış/gidiş/ayrılış saatini kaydetmek
Phrases
18
İfadeler
the time is out of joint
expr.
dünyanın çivisi çıkmış
Colloquial
19
Konuşma Dili
time is running out
expr.
zaman tükeniyor
Idioms
20
Deyim
take time out
f.
ara vermek
21
Deyim
run out of time
f.
zamanı kalmamak
22
Deyim
run out of time
f.
zamanı bitmek
23
Deyim
run out of time
f.
zamanı tükenmek
24
Deyim
dance out of time
f.
ayak uyduramamak
25
Deyim
dance out of time
f.
dansa ayak uyduramamak
26
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamamak
27
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamamak
28
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
ritme uyum sağlayamamak
29
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
tempoya uyum sağlayamamak
30
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
31
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
tempoyu/ritmi tutturamamak
32
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
temponun/ritmin dışına çıkmak
33
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronu kaybetmek
34
Deyim
get out of time (with someone or something)
f.
ritme/tempoya ayak uyduramamak
35
Deyim
get out of time
f.
ayak uyduramamak
36
Deyim
get out of time
f.
(birine/bir şeye) ayak uyduramamak
37
Deyim
get out of time
f.
uyum sağlayamamak
38
Deyim
get out of time
f.
(birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
39
Deyim
get out of time
f.
uyumu/senkronu kaybetmek
40
Deyim
get out of time
f.
senkronun dışına çıkmak
41
Deyim
get out of time
f.
zamanlamayı tutturamamak
42
Deyim
get out of time
f.
zamanlamanın dışına çıkmak
43
Deyim
get out of time
f.
zamanlamaya ayak uyduramamak
44
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini yakalayamamak
45
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini tutturamamak
46
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) adımlarını kaçırmak
47
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) zamanlamasını kaçırmak
48
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturamamak
49
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronize olamamak
50
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) senkronu kaçırmak
51
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritminin dışına çıkmak
52
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) ritmini kaçırmak
53
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uyduramamak
54
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uymamak
55
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uymayı reddetmek
56
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumsuz olmak
57
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göre hareket etmemek
58
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göre hareket etmeyi reddetmek
59
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmamak
60
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmayı reddetmek
61
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) aykırı hareket etmek
62
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) dışında hareket etmek
63
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) farklı davranmak
64
Deyim
march out of time (with someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak uydurmayı reddetmek
65
Deyim
march out of time
f.
ritmini yakalayamamak
66
Deyim
march out of time
f.
ritmini tutturamamak
67
Deyim
march out of time
f.
adımlarını kaçırmak
68
Deyim
march out of time
f.
zamanlamasını kaçırmak
69
Deyim
march out of time
f.
zamanlamasını tutturamamak
70
Deyim
march out of time
f.
senkronize olamamak
71
Deyim
march out of time
f.
senkronu kaçırmak
72
Deyim
march out of time
f.
ritminin dışına çıkmak
73
Deyim
march out of time
f.
ritmini kaçırmak
74
Deyim
march out of time
f.
ayak uyduramamak
75
Deyim
the sands (of time) are running out
expr.
vakit azalıyor
76
Deyim
the sands (of time) are running out
expr.
zaman daralıyor
77
Deyim
the sands (of time) are running out
expr.
az kaldı
78
Deyim
the sands (of time) are running out
expr.
süre bitmek üzere
79
Deyim
since time out of mind
expr.
çok eskiden beri
80
Deyim
since time out of mind
expr.
öteden beri
81
Deyim
since time out of mind
expr.
eskiden beri
82
Deyim
since time out of mind
expr.
çok eski zamanlardan beri
83
Deyim
since time out of mind
expr.
fi tarihinden beri
84
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamayan
85
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamayan
86
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) ritmine uyum sağlayamayan
87
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) temposuna uyum sağlayamayan
88
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) ritmine/temposuna ayak uyduramayan
89
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) ritmini/temposunu kaçıran
90
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) ritmini/temposunu takip edemeyen
91
Deyim
out of time (with someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı tempoda/ritimde ilerleyemeyen
Speaking
92
Konuşma
did one’s time and get out
f.
cezasını çekip çıkmak
93
Konuşma
thank you for taking time out of your busy schedule
expr.
bu kadar yoğunluğunuz arasında vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz
94
Konuşma
thank you for taking time out of your busy schedule
expr.
bu kadar işinizin arasında/sıkışık zamanınızda bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
95
Konuşma
we are running out of time
expr.
fazla zamanımız kalmadı
96
Konuşma
we're running out of time
expr.
vaktimiz azalıyor
97
Konuşma
we're running out of time
expr.
zamanımız tükeniyor
98
Konuşma
we are running out of time
expr.
zaman azalıyor
99
Konuşma
we're running out of time
expr.
vaktimiz tükeniyor
100
Konuşma
time is running out
expr.
zaman daralıyor
101
Konuşma
I'm running out of time
expr.
zamanım tükeniyor
102
Konuşma
we are running out of time
expr.
zamanımız azalıyor
103
Konuşma
we are running out of time
expr.
zamanımız daralıyor
104
Konuşma
we are running out of time
expr.
zaman daralıyor
105
Konuşma
time is running out
expr.
zaman azalıyor
106
Konuşma
we're running out of time
expr.
zamanımız azalıyor
Trade/Economic
107
Ticaret/Ekonomi
out of time
s.
vadesi geçmiş
Technical
108
Teknik
out of service time
i.
hizmet dışı zaman
109
Teknik
time out
i.
zaman aşımı
Computer
110
Bilgisayar
out of service time
i.
hizmet dışı zaman
111
Bilgisayar
cache time-out
i.
önbellek zaman aşımı
112
Bilgisayar
scsi time out
i.
scsi süre aşımı
113
Bilgisayar
bus time-out
i.
veri yolu zaman aşımı
Informatics
114
Bilişim
receive time-out
i.
alışta zaman aşımı
115
Bilişim
time out
i.
zaman aşımı
Telecom
116
Telekom
out-of-frame-alignment time
i.
çerçeve dışı hizalama zamanı
117
Telekom
time out
i.
zaman aşımı
Electric
118
Elektrik
time lag cut-out
i.
etkisi geciktirilmiş röle
Medical
119
Medikal
lock-out time
i.
kilitli kalma süresi
Psychology
120
Psikoloji
time out from reinforcement
i.
pekiştirmeye ara verme
Education
121
Eğitim
time out
i.
yaramaz çocuğa ceza olarak verilen sessizlik molası
Sport
122
Spor
time out
i.
oyun dışı zaman
123
Spor
time-out
i.
oyun sırasında özel bir nedenle verilen mola
124
Spor
request time out
f.
mola istemek
Volleyball
125
Voleybol
time out
i.
mola
126
Voleybol
tactical time-out
i.
taktik mola
127
Voleybol
technical time-out
i.
teknik mola
128
Voleybol
time out
expr.
taym aut
British Slang
129
İngiliz Argosu
chucking out time
i.
barın kapattığı ve müşterileri dışarı çıkardığı saat
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of time (out)!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy