Geçmiş

to stay

"to stay" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	somewhere to stay i.	kalacak bir yer
2	Genel	be here to stay f.	kalıcı olmak
3	Genel	come to stay f.	bir yere devamlı yaşamak amacıyla gelmek
4	Genel	not to stay f.	kalmamak
5	Genel	be here to stay f.	vazgeçilmez olmak
6	Genel	be able to stay in power f.	iktidarda ayakta kalmak
7	Genel	have no place to stay f.	kalacak yeri olmamak
8	Genel	stay loyal to f.	-e sadık kalmak
9	Genel	stay loyal to f.	-e bağlı kalmak
10	Genel	stay up to date f.	güncel kalmak
11	Genel	try to stay calm f.	sükunetini korumaya çalışmak
12	Genel	try to stay calm f.	sakin kalmaya çalışmak
13	Genel	stay faithful to her husband f.	kocasına sadık kalmak
14	Genel	stay faithful to his wife f.	karısına sadık kalmak
15	Genel	stay faithful to her husband f.	kocasına bağlı kalmak
16	Genel	stay faithful to his wife f.	karısına bağlı kalmak
17	Genel	stay to the end f.	sonuna kadar kalmak
18	Genel	stay to dinner f.	akşam yemeğine kalmak
Phrasals
19	Öbek Fiiller	stay to (something) f.	(bir şeye) kalmak
20	Öbek Fiiller	stay to (something) f.	(yemeğe kalmak
Phrases
21	İfadeler	where to stay expr.	nerede kalınır
22	İfadeler	more to come stay tuned expr.	devamı az sonra bizden ayrılmayın
Colloquial
23	Konuşma Dili	a place to stay i.	kalacak yer
24	Konuşma Dili	give a place to stay f.	kalacak yer vermek
25	Konuşma Dili	find yourself a place to stay expr.	kendine kalacak bir yer bul
Idioms
26	Deyim	struggle to stay alive f.	ölüm kalım savaşı vermek
27	Deyim	come to stay f.	kalıcı olmak
28	Deyim	come to stay f.	kalıcı hale gelmek
29	Deyim	stay to the straight and narrow f.	doğru yoldan ayrılmamak
30	Deyim	stay to the straight and narrow f.	doğru yoldan sapmamak
31	Deyim	stay to the straight and narrow f.	doğru yoldan şaşmamak
32	Deyim	stay to the straight and narrow f.	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
33	Deyim	stay to the straight and narrow f.	cennete giden yoldan şaşmamak
34	Deyim	here to stay s.	kalıcı
Speaking
35	Konuşma	I have to stay ünl.	kalmak zorundayım
36	Konuşma	better for you to stay out of it expr.	buna karışmasan iyi edersin
37	Konuşma	she convinced me to stay here expr.	beni burada kalmaya ikna etti
38	Konuşma	I want you to stay here expr.	burada kalmanı istiyorum
39	Konuşma	do you have any place to stay tonight? expr.	bu gece kalacak yerin var mı?
40	Konuşma	give me a reason to stay here expr.	burada kalmam için bana bir sebep ver
41	Konuşma	give them a reason to stay here expr.	burada kalmaları için onlara bir sebep ver
42	Konuşma	do you want to stay the night? expr.	geceyi burada geçirmek ister misin?
43	Konuşma	if you don't mind i wish to stay expr.	izin verirseniz ben kalmak istiyorum
44	Konuşma	do you want me to stay? expr.	kalmamı ister misin?
45	Konuşma	I need a place to stay expr.	kalacak bir yere ihtiyacım var
46	Konuşma	she told him to stay out of her life expr.	ona hayatından uzak durmasını söyledi
47	Konuşma	do you need somewhere to stay? expr.	kalacak bir yere ihtiyacın var mı?
48	Konuşma	you didn't have to stay expr.	kalmak zorunda değildin
49	Konuşma	have you got a place to stay? expr.	kalacak yerin var mı?
50	Konuşma	how come I have to stay here? expr.	neden burada kalmak zorunda kalıyorum?
51	Konuşma	better to stay that way expr.	öyle kalması daha iyi
52	Konuşma	I'm looking for a place to stay expr.	kalacak yer arıyorum
53	Konuşma	I want to stay expr.	kalmak istiyorum
54	Konuşma	you have to stay positive expr.	pozitif olmalısın
55	Konuşma	we were only going to stay a year expr.	sadece bir yıl kalacaktık
56	Konuşma	we told you to stay out of the way expr.	sana yolumuzdan çekil dedik
57	Konuşma	stay close to me expr.	yanımdan ayrılma
Law
58	Hukuk	appeal to the court for the stay of execution f.	yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmak
59	Hukuk	apply to the court for the stay of execution f.	yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmak
Slang
60	Argo	be here to stay f.	vazgeçilmez olmak
61	Argo	be here to stay f.	kalıcı olmak
62	Argo	have come to stay f.	vazgeçilmez olmak
63	Argo	have come to stay f.	kalıcı olmak