tom - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tom

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"tom" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

İngilizce Türkçe
General
tom i. erkek kedi
Construction
tom i. aralık oluşturan destek parçası
Marine
tom i. gırgır ağının tabanına bağlı kurşun ağırlık
Mining
tom i. altın içeren toprağı yıkamaya yarayan oluk
Zoology
tom i. erkek hayvan
tom i. baba hindi
tom i. erkek hindi
Slang
tom i. zenci köle
tom f. zenci köle gibi davranmak
British Slang
tom i. fahişe

"tom" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 95 sonuç

İngilizce Türkçe
General
peeping tom i. röntgenci
peeping tom i. dikizci
tom turkey i. erkek hindi
tom thumb i. cüce
tom-tom i. tamtam
tom and jerry i. tom ve jerry
tom pen i. tom kalemi
tom thumb i. parmak çocuk
tom [obsolete] i. aklını yitirmiş avare gezen dilenci
tom-tom i. patırtı çıkaran şey
tom fool knot i. aynı anda çekildiğinde kaybolan iki halkadan oluşan hokkabaz düğümü
tom fool's knot i. aynı anda çekildiğinde kaybolan iki halkadan oluşan hokkabaz düğümü
tom o'bedlam i. deli
tom o'bedlam i. akıl hastası
tom tiddler's ground i. ebenin kendi bölgesine giren diğer oyuncuları yakalamaya çalıştığı bir oyun
tom tram [obsolete] i. soytarı
tom walkers [dialect] i. cambaz ayaklığı
tom-tom s. davula ait veya ilgili
tom-tom s. davul sesi çıkaran
Colloquial
tom-tom f. dedikodu yaymak
tom-tom f. tam tam sesi çıkarmak
tom-tom f. patırtı yapmak
Idioms
tom tiddler's ground i. kişinin büyük kar sağlayabileceği ama tehlike/risk altında olan durum veya alan
tom tiddler's ground i. riski ve kazancı büyük durum
tom tiddler's ground i. kolay para kazanılabilecek yer
tom tiddler's ground i. kolay kar sağlanabilecek yer
a peeping tom i. röntgenci
a peeping tom i. dikizci
a peeping tom i. insanları soyunurken gizlice izleyen sapık
a peeping tom i. voyör
every tom, dick, and harry i. her önüne gelen
every tom, dick, and harry i. herkes
every tom, dick, and harry i. ipini koparan herkes
every tom, dick, or harry i. her önüne gelen
every tom, dick, or harry i. herkes
every tom, dick, or harry i. ipini koparan herkes
any tom, dick, and harry i. her önüne gelen
any tom, dick, and harry i. herkes
any tom, dick, and harry i. ipini koparan herkes
any tom, dick, or harry i. her önüne gelen
any tom, dick, or harry i. herkes
any tom, dick, or harry i. ipini koparan herkes
uncle tom cobley and all [uk] i. ve diğerleri
uncle tom cobley and all [uk] i. daha niceleri
uncle tom cobley and all [uk] i. daha kimler kimler
tom dick and harry expr. herkes
every tom, dick, and harry expr. herkes
and any tom, dick, and harry expr. herkes
tom, dick, and garry expr. herkes
every tom, dick, and harry expr. her önüne gelen
every tom, dick, and harry expr. ipini koparan herkes
tom dick and harry expr. sıradan kişi
uncle tom cobleigh and all expr. ve diğerleri
uncle tom cobley (or cobleigh) and all expr. ve diğerleri
uncle tom cobleigh and all expr. daha niceleri
uncle tom cobley (or cobleigh) and all expr. daha niceleri
uncle tom cobleigh and all expr. daha kimler kimler
uncle tom cobley (or cobleigh) and all expr. daha kimler kimler
tom, dick, or harry expr. herkes
tom, dick, or harry expr. her önüne gelen
tom, dick, or harry expr. ipini koparan herkes
Institutes
coordination office of the festivals, competitions and tom organization i. festivaller, yarışmalar ve tüme organizasyonu koordinatörlüğü
Technical
tom [aus/nz] i. geçici destek direği
Mining
long tom i. altın içeren toprağı yıkamaya yarayan oluk
Gastronomy
tom and jerry i. çırpılmış yumurta, süt veya su, rom, şeker ve baharatlardan oluşan sıcak bir içki
tom collins i. buzlu cin, limon veya limon suyu, şeker ve sodadan yapılan bir içki
tom, dick and jerry [us] i. rom, brendi, yumurta, muskat ve bazen süt içeren sıcak bir içki
Marine Biology
long tom i. avustralya zarganası
Zoology
tom cat i. erkek kedi
Literature
tom o'bedlam i. aklını yitirmiş avare gezen dilenci
Geography
tom' i. rusya'da bir nehir
tom bean i. teksas eyaletinde şehir
Military
tom tiddler's ground i. karşılıklı iki düşman kuvvetin cephe hatları arasında kalan arazi şeridi
long tom i. büyük namlulu bir tür savaş topu
long tom i. uzun menzilli kara silahı
long tom i. savaş topu
long tom i. karada kullanılan uzun menzilli büyük bir silah
long tom i. II. dünya savaşı esnasında kullanılan 155 milimetre yivli bir abd silahı
Music
tom-tom i. monoton davul sesi
tom-tom i. tenor davul
tom [rare] i. tamtam
Theatre
tom show i. tom amca'nın kulübesi kitabını canlandıran gezici tiyatro gösterisi
Ornithology
whip-tom-kelly (vireo altiloquus) i. batı hint adaları ve florida'ya özgü bir vireo kuşu
long tom [uk] i. bayağı uzunkuyruk
long tom [uk] i. uzun kuyruklu bir kuş
Slang
tom walker i. cambaz ayaklığı takmış adam
an uncle tom i. beyaz yalakası zenci
uncle tom i. itaatkar zenci
peeping tom i. röntgenci
uncle tom i. zenci köle
uncle tom i. zenci hizmetçi
uncle tom f. zenci köle gibi davranmak
tom cat f. cinsel ilişkiye girmek için kadın kovalamak
British Slang
tom and dick i. hasta
uncle tom (derogatory) i. zenci