İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | trickle down f. | sızmak |
Öbek Fiiller | trickle down f. | damlamak |
Öbek Fiiller | trickle down f. | akmak |
Öbek Fiiller | trickle down f. | alt tabakadaki kişilere yayılmak/geçmek |
Öbek Fiiller | trickle down f. | alt tabakadaki kişilere dağılmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | trickle down (to something) f. | bir şeye damlamak |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | trickle-down theory i. | zenginlere vergi indirimi gibi tavizler vermenin ekonomiyi canlandırarak toplumun her seviyesine fayda sağlayacağına ilişkin teori |
Ticaret/Ekonomi | trickle-down effect i. | aşağıya sızma etkisi |
Ticaret/Ekonomi | trickle-down effect i. | insibağ etkisi |
Ticaret/Ekonomi | trickle down theory of development i. | kalkınmanın damlama teorisi |
Ticaret/Ekonomi | trickle-down s. | zenginlere vergi indirimi gibi tavizler vermenin ekonomiyi canlandırarak toplumun her seviyesine fayda sağlayacağı teorisiyle ilgili/ait |