Geçmiş

way to go

"way to go" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	way to go ünl.	tebrikler
2	Genel	way to go ünl.	bravo
3	Genel	way to go ünl.	aferin
Colloquial
4	Konuşma Dili	way to go expr.	yürü be

"way to go" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrases
1	İfadeler	this is the way to go expr.	böyle olması gerekiyor
Proverb
2	Atasözü	better to ask the way than go astray	sora sora bağdat bulunur
Colloquial
3	Konuşma Dili	go out of (one's) way (to do something) f.	(bir şey yapmak) için yolunu uzatmak
4	Konuşma Dili	go out of (one's) way (to do something) f.	(bir şey yapmak) için yolundan sapmak
5	Konuşma Dili	go out of (one's) way (to do something) f.	(bir şey yapmak) için yolunu değiştirmek
6	Konuşma Dili	go out of (one's) way (to do something) f.	(bir şey yapmak) için zahmete girmek
7	Konuşma Dili	go out of (one's) way (to do something) f.	(bir şey yapmak) için zahmete katlanmak
8	Konuşma Dili	go out of (one's) way (to do something) f.	(bir şey yapmak) için zahmet etmek
9	Konuşma Dili	be the way to go f.	en doğru yol olmak
10	Konuşma Dili	be the way to go f.	gidilecek/takip edilecek en iyi yol olmak
11	Konuşma Dili	be the way to go f.	en uygun karar olmak
12	Konuşma Dili	be the way to go f.	en uygun seçenek olmak
13	Konuşma Dili	be the way to go f.	en uygun yöntem olmak
14	Konuşma Dili	go all the way to (some place) f.	ta (bir yere) kadar gitmek
Idioms
15	Deyim	only way to go i.	yapılacak tek şey
16	Deyim	go out of your way to do something f.	başkalarını rahat ettirmek için fazladan çaba harcamak
17	Deyim	go a long way to something f.	çok yardımcı olmak
18	Deyim	go out of your way to do something f.	zahmete girmek
19	Deyim	go out of the way to (do something) f.	(başkalarını rahat ettirmek) için fazladan çaba harcamak
20	Deyim	go out of the way to (do something) f.	(bir şey yapmak için) zahmete girmek/katlanmak
21	Deyim	have a long way to go f.	kırk fırın ekmek yemesi gerekmek
22	Deyim	have a long way to go f.	daha yiyecek çok fırın ekmeği olmak
23	Deyim	have a long way to go f.	alacak/kat edecek çok yolu olmak
24	Deyim	a long way to go expr.	yapılacak çok şey (var)
25	Deyim	(one's) elevator doesn't go all the way to the top expr.	(birinin) bir tahtası eksik
26	Deyim	(one's) elevator doesn't go all the way to the top expr.	(birinin) kafası tam basmıyor
27	Deyim	(one's) elevator doesn't go all the way to the top expr.	(biri) yeteri kadar zeki değil
28	Deyim	(one's) elevator doesn't go all the way to the top expr.	(birinin) kafası pek çalışmıyor
Speaking
29	Konuşma	you have a long way to go expr.	daha yiyecek çok fırın ekmeğin var
30	Konuşma	we don't have a long way to go expr.	çok az kaldı
31	Konuşma	(that's the) way to go expr.	işte böyle/aferin
32	Konuşma	you have a long way to go expr.	kırk fırın ekmek yemen lazım
Telecom
33	Telekom	wtg (way to go) kısalt.	bravo
Slang
34	Argo	the elevator doesn't go all the way to the top expr.	bir tahtası eksik
35	Argo	the elevator doesn't go all the way to the top expr.	kafası basmayan
36	Argo	the elevator doesn't go all the way to the top expr.	kafası tam basmayan
37	Argo	the elevator doesn't go all the way to the top expr.	aklı kıt
38	Argo	the elevator doesn't go all the way to the top expr.	pek zeki olmayan
39	Argo	the elevator doesn't go all the way to the top expr.	kafası pek/tam çalışmayan
40	Argo	the elevator doesn't go all the way to the top expr.	yarım akıllı
41	Argo	the elevator doesn't go (all the way) to the top floor expr.	bir tahtası eksik
42	Argo	the elevator doesn't go (all the way) to the top floor expr.	kafası basmıyor
43	Argo	the elevator doesn't go (all the way) to the top floor expr.	pek zeki değil
44	Argo	the elevator doesn't go (all the way) to the top floor expr.	kafası pek çalışmıyor
45	Argo	someone's elevator doesn't go all the way to the top expr.	birinin bir tahtası eksik
46	Argo	someone's elevator doesn't go all the way to the top expr.	birinin kafası basmıyor
47	Argo	someone's elevator doesn't go all the way to the top expr.	biri pek zeki değil
48	Argo	someone's elevator doesn't go all the way to the top expr.	birinin kafası pek çalışmıyor