yakınsak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yakınsak



"yakınsak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yakınsak convex s.
yakınsak convergent s.
Technical
yakınsak convergent s.
yakınsak converging s.
Math
yakınsak convergent s.

"yakınsak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yakınsak süreçler convergent processes i.
yakınsak düşünce convergent thinking i.
yakınsak olmayan nonconvergent s.
Technical
düz paralellerin ve düz yakınsak meridyenlerin alanı yamuk cisimlere böldüğü iz düşüm trapezoidal projection i.
doğrusal yakınsak tranzisyon straight splayed transition i.
mutlak yakınsak absolutely convergent i.
salt yakınsak absolutely convergent i.
yakınsak ayna converging mirror i.
yakınsak mercek converging lens i.
yakınsak süzgeç convergent filter i.
yakınsak doğrular convergent lines i.
yakınsak mercek positive lens i.
yakınsak ışın demetli elektron kırınımı convergent-beam electron diffraction i.
yakınsak mercek lens, converging i.
yakınsak mercek convergent lens i.
yakınsak ışınlı elektron kırınımı convergent beam electron diffraction i.
Computer
yakınsak dizi convergent sequence i.
yakınsak mercek convex lens i.
Informatics
yakınsak/yaklaşık dizgi eşleştirme approximate string matching i.
Telecom
yakınsak şebeke convergent network i.
Automotive
yakınsak lüle converging nozzle i.
Aeronautic
ıraksak-yakınsak lüle bullet nozzle i.
yakınsak ıraksak nozul condi nozzle i.
yakınsak ıraksak nozul convergent-divergent nozzle i.
yakınsak lüle convergent nozzle i.
yakınsak nozul convergent nozzle i.
Psychology
yakınsak gelişim alanı zone of proximal development i.
Optics
her iki yüzeyi de yakınsak olan optik cam omphalopter i.
Math
mutlak yakınsak seri absolutely convergent séries i.
yakınsak olmayan dizi divergent sequence i.
yakınsak seri convergent séries i.
yakınsak dizi convergent séquence i.
yakınsak integral convergent integral i.
yakınsak tümlev convergent integral i.
yakınsak seri converging series i.
(dizi) yakınsak olmak converge f.
(sonsuz serinin) kısmi toplamlar dizisi yakınsak olmak converge f.
Geometry
karşılıklı olarak paralel eşit sayıda çizgiden oluşan, şekillerden birindeki yakınsak kenarların diğerinde kapalı çokgen oluşturduğu ikili reciprocal figures i.
Physics
yakınsak mercek convex lens i.
yakınsak mercek convergent lens i.
Biology
yakınsak evrim sonucunda iki fosil türünün benzer görünüşe sahip olup akraba olmaması homeomorphy i.
yakınsak evrim convergence i.
yakınsak evrim convergent evolution i.
yakınsak evrime ait convergent s.
yakınsak evrimle ilgili convergent s.
Marine Biology
deniz kestanesinin ağzında yakınsak diş taşıyan kemikçik alveole i.
deniz kestanesinin ağzında yakınsak diş taşıyan kemikçik alveolus i.
Education
yakınsak düşünme yöntemini benimseyen kimse convergent thinker i.
yakınsak düşünme convergent thinking i.
Linguistics
yakınsak-uzaksak dağılım ölçüleri measures of dispersion i.
Military
yakınsak taarruz converging attack i.
Anthropology
kültürlerin yakınsak evrimi convergence i.