Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yasa yapmak | legislate for something f. |
Genel | yasa yapmak | legislate against something f. |
Genel | yasa yapmak | legislate f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | yasa yapmak | legislate against f. |
Öbek Fiiller | yasa yapmak | legislate for f. |
Law | ||
Hukuk | yasa yapmak | make law f. |
Hukuk | yasa yapmak | legislate f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yasa dışı amaçlar uğruna hile yapmak | jigger f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeye karşı) yasa/kanun yapmak | legislate against something f. |
Öbek Fiiller | '-e karşı yasa/kanun yapmak | legislate against f. |
Öbek Fiiller | için yasa/kanun yapmak | legislate for f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yasa dışı/ev yapımı/kaçak içki ticareti yapmak | moonlight i. |
Konuşma Dili | yasa dışı versiyonunu yapmak | phony up f. |
Law | ||
Hukuk | değişiklik yapmak (yasa tasarısı vb) | amend f. |
Telecom | ||
Telekom | eskiden ücretsiz ve yasa dışı telefon araması yapmak için kullanılan bir elektronik cihaz | blue box i. |
Slang | ||
Argo | ilk kez tehlikeli/zor/yasa dışı bir şey yapmak | burst (one's) cherry f. |