Geçmiş

çaresiz

"çaresiz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	çaresiz	desperate s.
2	Yaygın Kullanım	çaresiz	helpless s.
General
3	Genel	çaresiz	irreparable s.
4	Genel	çaresiz	irredeemable s.
5	Genel	çaresiz	inevitable s.
6	Genel	çaresiz	incurable s.
7	Genel	çaresiz	necessary s.
8	Genel	çaresiz	cureless s.
9	Genel	çaresiz	irremediable s.
10	Genel	çaresiz	despairing s.
11	Genel	çaresiz	past cure s.
12	Genel	çaresiz	past retrieve s.
13	Genel	çaresiz	beyond retrieve s.
14	Genel	çaresiz	imperious s.
15	Genel	çaresiz	aidless s.
16	Genel	çaresiz	naked s.
17	Genel	çaresiz	remediless s.
18	Genel	çaresiz	powerless s.
19	Genel	çaresiz	impuissant s.
20	Genel	çaresiz	helpless s.
21	Genel	çaresiz	weak s.
22	Genel	çaresiz	unshiftable s.
23	Genel	çaresiz	hard up s.
24	Genel	çaresiz	hardcore s.
25	Genel	çaresiz	hard-core s.
26	Genel	çaresiz	hard-core s.
27	Genel	çaresiz	degraded s.
28	Genel	çaresiz	insanable s.
29	Genel	çaresiz	succorless s.
30	Genel	çaresiz	inevitably zf.
31	Genel	çaresiz	perforce zf.
Phrases
32	İfadeler	çaresiz	without means expr.
Colloquial
33	Konuşma Dili	çaresiz	hard-up zf.
34	Konuşma Dili	çaresiz	high and dry expr.
Idioms
35	Deyim	çaresiz	in desperate straits s.
36	Deyim	çaresiz	flat on one's back s.
37	Deyim	çaresiz	bound hand and foot expr.
38	Deyim	çaresiz	tied hand and foot expr.
39	Deyim	çaresiz	coming and going expr.
Archaic
40	Eski Kullanım	çaresiz	despairful s.
British Slang
41	İngiliz Argosu	çaresiz	gagging s.

"çaresiz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çaresiz durumdaki hastayı öldürme	mercy killing i.
2	Genel	çaresiz tutku	desperate passion i.
3	Genel	çaresiz kimse	hard case i.
4	Genel	çaresiz kimseler	hard core i.
5	Genel	çaresiz kimseler	hardcore i.
6	Genel	çaresiz kimseler	hard-core i.
7	Genel	insanı çaresiz bırakan durum	despair i.
8	Genel	çaresiz durumdaki kimse	desperate [obsolete] i.
9	Genel	çaresiz kalmak	be at the end of one's rope f.
10	Genel	çaresiz kalmak	find no way out f.
11	Genel	çaresiz bırakmak	render helpless f.
12	Genel	çaresiz olmak	(a person) be in desperate straits f.
13	Genel	çaresiz olmak	be incurable (disease) f.
14	Genel	çaresiz olmak	(someone) be desperate f.
15	Genel	çaresiz olmak	(a problem/a situation) have no solution f.
16	Genel	çaresiz kalmak	become helpless f.
17	Genel	çaresiz bırakılmak	be left helpless f.
18	Genel	çaresiz kalmak	be in desperate straits f.
19	Genel	birini çaresiz bırakmak	leave someone weak at the knees f.
20	Genel	çaresiz kalmak	hold the sack f.
21	Genel	ölüm karşısında çaresiz olmak	be helpless in the face of death f.
22	Genel	ölüm karşısında çaresiz olmak	be helpless against death f.
23	Genel	çaresiz kalmak	be helpless f.
24	Genel	çaresiz bırakmak	empale f.
25	Genel	çaresiz kılmak	empale f.
26	Genel	çaresiz bırakmak	impale f.
27	Genel	çaresiz kılmak	impale f.
28	Genel	çaresiz bırakmak	empale f.
29	Genel	çaresiz kılmak	empale f.
30	Genel	çaresiz kalmak	wither f.
31	Genel	çaresiz hissetmek	wither f.
32	Genel	arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan)	hogtie f.
33	Genel	çaresiz bırakmak (birini)	hogtie f.
34	Genel	arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan)	hog-tie f.
35	Genel	çaresiz bırakmak (birini)	hog-tie f.
36	Genel	çaresiz bırakmak	desperate f.
37	Genel	çaresiz bırakmak	palsy f.
38	Genel	çaresiz bırakmak	fetter f.
39	Genel	karada kimsesiz ve çaresiz kalmış	high and dry s.
40	Genel	kimsesiz ve çaresiz kalmış	high and dry s.
41	Genel	yüzüstü/çaresiz bırakılmış/kalmış	left stranded s.
42	Genel	çaresiz olmayan	undespairing s.
43	Genel	çaresiz bir şekilde	remedilessly zf.
44	Genel	çaresiz olmayan bir şekilde	undespairingly zf.
Proverb
45	Atasözü	çaresiz kalan her yolu dener	a drowning man will grab at a straw
46	Atasözü	çaresiz kalan her yolu dener	a drowning man will grasp at a straw
Colloquial
47	Konuşma Dili	zavallı çaresiz insanlar	poor helpless people i.
48	Konuşma Dili	sağlam/özgüvenli görünmeye çalışmasına rağmen çaresiz kimse	hog on ice i.
49	Konuşma Dili	birini çaresiz bırakmak	leave someone without a solution\way out f.
50	Konuşma Dili	çok çaresiz görünmek	seem so helpless f.
51	Konuşma Dili	(birinin/bir şeyin) yokluğunda çaresiz kalmak	be lost without (someone or something) f.
52	Konuşma Dili	çaresiz kalmış	boxed in s.
53	Konuşma Dili	çaresiz kalmış	in a box s.
54	Konuşma Dili	çaresiz insanlar çaresizce şeyler yaparlar	desperate men do desperate deeds expr.
Idioms
55	Deyim	çaresiz olmak	be on one's back f.
56	Deyim	çaresiz olmak	be up against the wall f.
57	Deyim	çaresiz kalmak	be up against the wall f.
58	Deyim	çaresiz ve savunmasız bir durumda kalmak	be on the ropes f.
59	Deyim	(biri/bir şey) olmadan kendini çaresiz hissetmek	feel lost without (someone or something) f.
60	Deyim	çaresiz hissetmek	fall into despair f.
61	Deyim	çaresiz kalmak	be at a loss f.
62	Deyim	çaresiz durumda olmak	be at a loss f.
63	Deyim	birinin/bir şeyin yokluğunda çaresiz kalmak	be lost without somebody/something f.
64	Deyim	birinin/bir şeyin yokluğunda çaresiz hissetmek	feel lost without somebody/something f.
65	Deyim	çaresiz olmak	not have a shot in (one's) locker [obsolete] f.
66	Deyim	çaresiz kalmak	not know where to turn f.
67	Deyim	'-in yokluğunda çaresiz kalan	lost without s.
68	Deyim	(birinin/bir şeyin) yokluğunda çaresiz kalan	lost without (someone or something) s.
69	Deyim	çaresiz hisseden	doom and gloom s.
70	Deyim	çaresiz durumda	at a loss expr.
71	Deyim	çaresiz durumda	on the beam-ends expr.
72	Deyim	çaresiz ve savunmasız bir durumda	on the ropes expr.
73	Deyim	çaresiz durumda	on your beam ends expr.
Speaking
74	Konuşma	çaresiz durumdayım	I am desperate expr.
75	Konuşma	işte bu kadar çaresiz durumdayım	that's how desperate i am expr.
76	Konuşma	kendimi çok çaresiz hissettim	I felt so helpless expr.
Slang
77	Argo	aciz/çaresiz bir uyuşturucu bağımlısının kendine uyuşturucu enjekte etmesi için tuttuğu adam	hit man i.