Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ısırarak | bitingly zf. |
Genel | ısırarak | snappingly zf. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | sokarak/ısırarak zehirlemek | envenomate f. |
Genel | ısırarak karşı saldırıda bulunmak | bite back f. |
Genel | ısırarak öç almak | bite back f. |
Genel | ağır ağır ısırarak | nibblingly zf. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyi) küçük küçük ısırarak kemirmek | gnaw (away) at (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyi) küçük küçük ısırarak kemirmek | gnaw on (something) f. |
Zoology | ||
Zooloji | büyükbaş hayvanların topuklarını ısırarak sürüyü kontrol eden bir çoban köpeği | heeler i. |
Zooloji | ısırarak, sallayarak parçalamak | worry f. |
Zooloji | ısırarak, sallayarak öldürmek | worry f. |
Agriculture | ||
Tarım | (sürü köpeği) topuklarını ısırarak sığırları gütmek | heel [new zealand] f. |
Breeding | ||
Hayvancılık | sığırları topuklarından ısırarak güden köpek | heeler [new zealand/australia] i. |
Art | ||
Sanat | huş ağacı kabuğunu ısırarak desen yapılan sanat | birchbark biting i. |