bir şeyler yapmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir şeyler yapmak



Bedeutungen von dem Begriff "bir şeyler yapmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
bir şeyler yapmak do stuff v.

Bedeutungen, die der Begriff "bir şeyler yapmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kendisi için bir şeyler yapmak istemek want to make something for oneself v.
korkunç bir şeyler yapmak do something terrible v.
korkunç bir şeyler yapmak do something horrible v.
kötü bir şeyler yapmak do something bad v.
hemen/çabuk olup bir şeyler yapmak hurry up and do something v.
akşam yemeği için bir şeyler yapmak make something for dinner v.
dışarı çıkıp bir şeyler yapmak get out and do something v.
yaratıcı bir şeyler yapmak do something creative v.
Phrasals
bir şeyler ekleyerek düzeltme/düzenleme yapmak edit in v.
(bir şeyler) uydurup yapmak make up (something) from (something) v.
birileri/bir şeyler arasından seçim yapmak choose among someone or something v.
birileri/bir şeyler arasında işini yapmak work among someone or something v.
(insanlar/bir şeyler) arasında dönüşümlü/değişimli olarak yapmak alternate between (people or things) v.
(insanlar/bir şeyler) arasında sırayla yapmak/değiştirmek alternate between (people or things) v.
(insanlar/bir şeyler) arasında dönüşümlü/değişimli olarak yapmak alternate between (people or things) v.
(insanlar/bir şeyler) arasında sırayla yapmak/değiştirmek alternate between (people or things) v.
nasıl çalıştığı anlaşılamayan aletle bir şeyler yapmak muck about v.
Colloquial
hayatta işe yarar bir şeyler yapmak get a life v.
Idioms
işe yarayıp yaramadığını bilmeden bir şeyler yapmak fly in the dark v.
deli deli bir şeyler yapmak act the giddy goat v.
yemek için bir şeyler yapmak/ayarlamak fix something for a meal v.
kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği için (bir şeyler) yapmak/ayarlamak fix (something) for breakfast, lunch, dinner v.
birine/bir şeye zarar verecek şeyler söylemek/yapmak drag someone or something through the dirt v.
birinin/bir şeyin itibarını zedeleyecek şeyler söylemek veya yapmak drag someone or something through the dirt v.
birine/bir şeye zarar verecek şeyler söylemek/yapmak drag someone or something through the mud v.
birinin/bir şeyin itibarını zedeleyecek şeyler söylemek veya yapmak drag someone or something through the mud v.
deli deli bir şeyler yapmak play the (giddy) goat v.
deli deli bir şeyler yapmak act the (giddy) goat v.
son anda bir şeyler yapmak knock something together v.
son anda bir şeyler yapmak throw something together v.
(birileri/bir şeyler) arasından seçimini yapmak take (one's) pick of (someone or something) v.
yürürken/ayakta (bir şeyler yemek/yapmak) on the hoof (brit/au) expr.
Speaking
bir şeyler yapmak zorundayız we have to do something expr.
bir şeyler yapmak için erkenden hazırlanmalısın you gotta get up pretty early in the morning to do something expr.
bir şeyler yapmak zorundasınız you have to do something expr.
bu gece bir şeyler yapmak ister misin? do you want to do something tonight? expr.