boyu - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

boyu



Bedeutungen von dem Begriff "boyu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
boyu through prep.

Bedeutungen, die der Begriff "boyu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yalı boyu seaboard n.
ömür boyu perpetuity n.
ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış kimse lifer n.
yol boyu roadside n.
ömür boyu sürme perpetuity n.
ömür boyu lifetime n.
arpa boyu very short distance n.
ömür boyu süren lifetime n.
bir kitap boyu duodecimo n.
yaşam boyu gelir income for life n.
adam boyu the height of a man n.
ömür boyu hapis cezası life sentence n.
ömür boyu gelir income for life n.
yalı boyu waterfront n.
kıyı boyu coastline n.
ömür boyu hapis cezası life imprisonment n.
sınır boyu borderline n.
ömür boyu hapis life sentence n.
adım boyu step size n.
kol boyu arm's length n.
oğuz boyu oghuz tribe n.
oğuz boyu ghuzz tribe n.
ömür boyu garanti lifetime guarantee n.
tepe boyu yol ridgeway n.
yaşam boyu spor life-long sport n.
bir ömür boyu lifetime n.
bindirme boyu lap length n.
bindirme boyu passings n.
gün boyu bakım all day daycare n.
gürcülerin bir boyu ingilo n.
yaşam boyu başarı ödülü lifetime achievement award n.
sahil boyu coastline n.
yaşam boyu onur ödülü lifetime honorary award n.
boyu kısa ve özel güçleri olan hayali bir yaratık pixie n.
bacak boyu leg size n.
insan boyu human height n.
ömür boyu garanti lifetime warranty n.
1847'de ingiltere'de kurulan, gençleri hayat boyu alkolden uzak durmaya teşvik eden dernek band of hope n.
askı boyu hanger length n.
hayat boyu yapılan iş a job for life n.
yarda boyu ile ölçülen bir mesafe yardage n.
ikameti, işi veya kullanımı yıl boyu değişmeyen kimse veya şey year-rounder n.
ömür boyu hapis life n.
yaşam boyu yapılan meslek lifework n.
yaşam boyu öğrenme life-long learning n.
kuzey iskoçya kültürü ve tarihini kutlamak için dünyanın çeşitli ülkelerinde yıl boyu gerçekleştirilen festivaller highland games n.
(damar-duvar arasında veya fay boyu görülen) yumuşak killi madde pug n.
makama veya mevkiye yaşam boyu sahip olma hakkı freehold n.
kürek boyu derinlik spade n.
fay, damar veya duvar boyu görülebilen yumuşak kil yapılı madde sticking n.
kıyı boyu limanlar arasında ticaret yapmak coast v.
gece boyu beklemek sit up for v.
boyu uzamak grow tall v.
boyu uzamak (one's length) to increase v.
boyu uzamak get tall v.
ömür boyu sürmek last a lifetime v.
boyu uzamak grow height v.
(su) boyu/boyunu aşmak be in over head v.
(su) boyu/boyunu aşmak get in over head v.
yaşam boyu öğrenci olmak be a lifelong learner v.
ömür boyu sakatlamak maim v.
ömür boyu sakatlanmak maim v.
gece boyu uyanık kalmak overwatch [obsolete] v.
kış boyu muhafaza etmek overwinter v.
kış boyu dayanmak overwinter v.
(çiftlik hayvanlarını) yaz boyu beslemek summer v.
ömür boyu görevlendirilmiş commissioned for life adj.
sahil boyu littoral adj.
boyu eninden fazla oblong adj.
ömür boyu lifelong adj.
hayat boyu lifelong adj.
sağlıksız ve boyu fazla uzun (bitki) spindly adj.
gün boyu süren around-the-clock adj.
diz boyu knee-deep adj.
diz boyu derinliğinde knee-deep adj.
aile boyu king-size adj.
boyu bosu yerinde well-built adj.
yıl boyu süren perennial adj.
göğüs boyu breast-high adj.
göğüs boyu up to the breast adj.
çağlar boyu süren agelong adj.
ömür boyu devam eden self-perpetuating adj.
ömür boyu li̇felong adj.
yaşam boyu li̇felong adj.
gün boyu süren around-the-clock adj.
boyu uzun tall adj.
çağlar boyu süren aeonic adj.
çağlar boyu süren age-long adj.
ağır suçlar dışında işten çıkarılma ihtimali olmayan, ömür boyu atanan tenured adj.
gece boyu açık all-night adj.
diz boyu knee-length adj.
ömür boyu lifetime adj.
yaşam boyu lifetime adj.
boyu uzun high adj.
gece boyu süren overnight adj.
çağlar boyu süren multisecular adj.
boyu küçülmüş cutdown adj.
ömür boyu görev süresiyle atanan irremovable adj.
ömür boyu süreyle verilen irremovable adj.
kasaba boyu crosstown adj.
kasaba boyu cross-town [us] [canada] adj.
yaz boyu süren summer-long adj.
ömür boyu for perpetuity adv.
ömür boyu for life adv.
günler boyu day after day adv.
gece boyu nightlong adv.
gün boyu day long adv.
gün boyu all day adv.
gün boyu all day long adv.
kol boyu at arm's length adv.
çağlar boyu down the ages adv.
bir ömür boyu for life adv.
geceler boyu night after night adv.
yıllar boyu year in and year out adv.
geceler boyu night by night adv.
yıllar boyu for years adv.
Phrasals
kış boyu (bir şeyle) beslenmek winter on (something) v.
kış boyu bir hayvana (bir şey) yedirmek winter on (something) v.
(birine/kendine) hayat boyu yetecek parayı/kaynağı sağlamak set (someone or oneself) up for (something) v.
(kıyafet boyu) uzatmak pull down v.
Phrases
günler boyu days on end n.
önemli olan boyu değil işlevi function matters, not size expr.
ömür boyu during good behavior expr.
hayat boyu rahat yüzü yok the first hundred years are the hardest expr.
ömür boyu to the end of (one's) days expr.
hayat boyu to the end of (one's) days expr.
Proverb
bilgi insanı her gittiği yerde/hayat boyu takip eden bir hazinedir learning is a treasure that follows its owner everywhere v.
bilgi insanı her gittiği yerde/hayat boyu takip edecek bir hazinedir learning is a treasure that will follow its owner everywhere
Colloquial
diz altı boyu midi n.
gece boyu süren şey all-nighter n.
aile boyu whole fam damily expr.
aile boyu the whole fam damily expr.
Idioms
boyu çok uzun kimse big drink of water n.
boyu çok uzun kimse a tall drink of water n.
boyu çok uzun olan kimse big drink of water n.
boyu çok uzun olan kimse a tall drink of water n.
gün boyu the livelong day n.
boyu aşmak be over one's head v.
bir arpa boyu yol gidememek go nowhere fast v.
maddi yönden ömür boyu rahat olmak/hiç sorun yaşamamak set for life v.
bir sırrı ömür boyu açık etmemek take a secret to (one's) grave v.
bir sırrı ömür boyu açık etmemek take the secret to (one's) grave v.
bir sırrı ömür boyu açık etmemek take a secret to the grave v.
bir sırrı ömür boyu açık etmemek take the secret to the grave v.
(birini) ömür boyu hapis cezasına çarptırmak lock (someone) up and throw away the key v.
(birini) ömür boyu içeri kapatmak lock (someone) up and throw away the key v.
bir sırrı ölene kadar/ömür boyu saklamak carry a secret to the grave v.
bir sırrı ölene kadar/ömür boyu saklamak carry a secret to one's grave v.
(bir şeyi) ömür boyu açık etmemek take (something) to the grave v.
(bir şeyi) hayat boyu saklamak/açık etmemek take (something) to the grave v.
hayat boyu cradle-to-grave adj.
hayat boyu rahat edecek paraya sahip fixed for life adj.
bir arpa boyu yol gidemedim can't win for losing expr.
boyu bir karış uzamış gibi ten feet tall expr.
ömür/hayat boyu till (one's) dying day expr.
ömür/hayat boyu to (one's) dying day expr.
ömür/hayat boyu until (one's) dying day expr.
hayat boyu bir daha ele geçmeyecek of a lifetime expr.
boyu aşan over head expr.
ömür boyu till/to/until your dying day expr.
hayat boyu till/to/until your dying day expr.
ömür/hayat boyu to your dying day expr.
Speaking
ablamın boyu benden daha kısa my sister is shorter than me expr.
ablamın boyu benimkinden daha kısa my sister is shorter than me expr.
bunun orta boyu var mı? do you have this in medium? expr.
bunun büyük boyu var mı? do you have this in large? expr.
bunun küçük boyu var mı? do you have this in small? expr.
hepinize hayat boyu mutluluklar dilerim I wish you all lifetime happiness expr.
onun boyu benden biraz kısa she is a little shorter than me expr.
onun boyu benimkinden biraz kısa she is a little shorter than me expr.
kız kardeşimin boyu benden daha kısa my sister is shorter than me expr.
kız kardeşimin boyu benimkinden daha kısa my sister is shorter than me expr.
onun boyu benim boyumdan biraz kısa she is a little shorter than me expr.
onun boyu benim boyumdan biraz kısa he is a little shorter than me expr.
onun boyu benden biraz kısa he is a little shorter than me expr.
onun boyu benimkinden biraz kısa he is a little shorter than me expr.
Trade/Economic
geminin tam boyu length overall n.
hayat boyu etki değerlendirmesi life cycle impact assessment n.
hayat boyu değerlendirme life cycle assessment n.
hayat boyu istihdam lifetime employment n.
hayat boyu kiracı tenant for life n.
hemen ödemeli yaşam boyu gelir immediate annuity n.
hayat boyu değerlendirme well-to-wheel analysis n.
hayat boyu değerlendirme life cycle analysis n.
hayat boyu değerlendirme ecobalance n.
hayat boyu değerlendirme cradle-to-grave-analysis n.
hayat boyu sigorta pure endowment assurance n.
müşteri yaşam boyu değeri customer lifetime value n.
ömür boyu başarı ödülü lifetime achievement award n.
ömür boyu gelir perpetuity n.
ömür boyu yenileme garantisi lifelong replacement warranty n.
ömür boyu gelir never-ending annuity n.
ömür boyu yenileme garantili lifelong replacement guarantee n.
ömür boyu para ödenmesi için yapılan anlaşma annuity agreement n.
ömür boyu para ödenmesi için yapılan sözleşme annuity contract n.
ömür boyu istihdam lifetime employment n.
ömür boyu satın alma lifetime buy n.
ömür boyu gelir life annuity n.
ömür boyu yenileme garantisi lifetime replacement warranty n.
ömür boyu yenileme garantisi lifelong replacement guarantee n.
ömür boyu faiz veren tahvil perpetuity n.
ömür boyu gelir sigortası annuity insurance n.
yaşam boyu kazançları döngüsü age-earnings cycle n.
yaşam boyu kazanç grafiği age-earnings profile n.
yaşam boyu gelir life income n.
yaşam boyu sigorta whole life assurance n.
yaşam boyu yıllık ödeme sözleşmesi life annuity n.
yaşam boyu gelir life annuity n.
yararlanacak kişiye hayat boyu veya belirli süre boyunca taksitli olarak belli bir paranın ödenmesini öngören sigorta poliçesi annuity agreement n.
mülkü ömür boyu kullanmak üzere uygun şartlara kiralayan kimse rentaller n.
ömür boyu yenileme garantili lifelong replacement warranty adj.
ömür boyu yenileme garantili lifetime replacement warranty adj.
Law
ağırlaştırılmış ömür boyu hapis aggravated life imprisonment n.
bir mülkün satış ve kiralama yetkilerini ömür boyu koruyan ek madde overreaching clause n.
hayat boyu kiracı life tenant n.
ömür boyu mülkiyet hakkı life interest n.
ömür boyu hapis cezası imprisonment for life n.
ömür boyu intifa hakkı sahibi life tenant n.
ömür boyu hapis cezası life incarceration n.
ömür boyu hapis life imprisonment n.
ömür boyu hapis life imprisonment n.
ömür boyu kiracı tenant for life n.
ömür boyu hapis cezası lifelong incarceration n.
ömrü boyu intifa hakkını belirleyen senet vesting deed n.
ömür boyu hapis life incarceration n.
ömür boyu hapis cezası çeken serving a life sentence n.
ömrü boyu yararlanma hakkı estate of freehold n.
ömür boyu lehdar life beneficiary n.
ömür boyu hapis lifelong incarceration n.
ömür boyu hapis cezası penal servitude for life n.
ömür boyu gelir life annuity n.
şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis cezası life imprisonment without parole n.
şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası life imprisonment without parole n.
yaşam boyu yararlanma hakkı estate of freehold n.
yaşam boyu lifelong n.
kocasından ömür boyu gelir bağlanmış kadın jointress n.
kocasından ömür boyu gelir bağlanmış kadın jointuress n.
ömür boyu kayyumluk living trust n.
ömür boyu yedieminlik living trust n.
ömür boyu kayyumluk inter vivos trust n.
ömür boyu yedieminlik inter vivos trust n.
nazik ve iyi niyetli kiracılara verilen hayat boyu düşük kira ödeme imtiyazı rental [obsolete] [scotland] n.
yaşam boyu kiralanan arazi life land n.
ömür boyu hapis cezasına çarptırılmak be sentenced to life imprisonment v.
ömür boyu hapse mahkum edilmek be sentenced to life imprisonment v.
ömür boyu hapis cezasına mahkum edilmek be sentenced to life imprisonment v.
ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış serving a life sentence adj.
ömür boyu lifelong adj.
Politics
güney doğu sibirya'da yaşayan bir türk boyu khakasiya n.
güney doğu sibirya'da yaşayan bir türk boyu khakassia n.
hayat boyu öğrenme alanında entegre eylem programı komitesi committee of the integrated action programme in the field of lifelong learning n.
iran'da yaşayan bir türk boyu khalaj n.
rusya ve doğu avrupa'da yaşamış göçebe türk boyu kuman n.
rusya ve doğu avrupa'da yaşamış göçebe türk boyu cumans n.
rusya ve doğu avrupa'da yaşamış göçebe türk boyu kuns n.
Institutes
hayat boyu öğrenme genel müdürlüğü directorate general for life long learning n.
hayat boyu öğrenme genel müdürlüğü directorate general for lifelong learning n.
Insurance
yaşam boyu hayat sigortası whole life assurance n.
yaşam boyu hayat sigortası whole life insurance n.
Tourism
yıl boyu turizm yearlong tourism n.
Advertising
aile boyu family-size adj.
Technical
ağlantı yapılmamış tek-modlu dalga boyu seçmeli olmayan dallara ayırma cihazı non-connectorized single mode non-wavelength-selective branching device n.
aderans boyu transmission length n.
aderans boyu bond length n.
agrega boyu aggregate size n.
akma boyu creep length n.
aktarma boyu transfer length n.
alarm dalga boyu distress wavelength n.
ankraj boyu anchorage length n.
ark boyu arc length n.
bağdaşım boyu coherence length n.
bağ boyu bond length n.
basamak boyu tread length n.
burkulma boyu buckling length n.
brillouin dalga boyu brillouin wavelength n.
bindirme boyu overlap length n.
bulon boyu bolt length n.
compton dalga boyu compton wavelength n.
çoklu dalga boyu multiple wavelength n.
çökelti boyu precipitate length n.
çatlak boyu crack length n.
deney parçası boyu gauge length n.
dalga boyu wave length n.
dar dalga boyu aralıklı süzgeç (ışık) notch filter n.
dalga boyu taramalı x-ışını spektrometrik yöntemi wavelength dispersive x-ray spectrometry method n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları florışınımı wavelength-dispersive x-ray fluorescence n.
dalga boyu birimi x-unit n.
dalga boyu dağılımlı x-ışını floresans spektrometri yöntemi wavelength-dispersive x-ray fluorescence spectrometry method n.
dalga boyu dağınımlı görünge gözlemi wavelength-dispersive spectroscopy n.
dalga boyu on santimetre olan elektromanyetik dalgalar decimetric waves n.
dalga boyu wavelength n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge ölçümü wavelength-dispersive x-ray spectrometry n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngesi wavelength-dispersive x-ray spectrum n.
dalga boyu dağınımlı görünge ölçer wavelength-dispersive spectrometer n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge gözlemi wavelength-dispersive x-ray spectroscopy n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngeölçeri wavelength-dispersive x-ray spectrometer n.
dalga boyu seçen iletim yıldızı wavelength selective transmissive star n.
dalga boyu wave number n.
dalga boyu seçen iletim yıldızı wavelength selective transmission star n.
de broglie dalga boyu de broglie wavelength n.
dalga kılavuzu dalga boyu waveguide wavelength n.
daldırma boyu immersion length n.
dalga boyu seçmeli olmayan dallara ayırma cihazı non-wavelength-selective branching device n.
diş boyu thread length n.
diş boyu threaded length n.
doğal dalga boyu natural wavelength n.
dikiş boyu size of weld n.
eşdeğer dalga boyu equivalent wavelength n.
elektron dalga boyu electron wavelength n.
eşik dalga boyu threshold wave length n.
ekran boyu screen size n.
eşdeğer tane boyu equivalent grain size n.
flambaj boyu buckling length n.
geçiş boyu transition length n.
görünür ışığın dalga boyu visible-light wavelength n.
göbek boyu delgisi radial drill n.
hakım dalga boyu dominant wavelength n.
ince tane boyutu/boyu fine grain size n.
kabarma boyu backwater length n.
karışık tane boyu mixed grain size n.
kanat boyu wingspan n.
kanat boyu span n.
kaynak boyu size of weld n.
kesim boyu cut-to-length n.
kazığın gömülü boyu embedded length of the pile n.
kısa dalga boyu kısıtı short-wavelength limit n.
kesim dalga boyu critical wavelength n.
kısa dalga boyu short-wavelength n.
kesim dalga boyu cut-off wavelength n.
kazığın gömülü boyu penetration depth of the pile n.
kritik dalga boyu critical wavelength n.
kolon etkin boyu column effective length n.
kritik elyaf boyu critical fibre length n.
kritik çatlak boyu critical crack length n.
kolon boyu column length n.
kurs boyu stroke length n.
masura boyu tube length n.
lif boyu fiber length n.
lif boyu etkisi fiber length effect n.
kütük boyu billet length n.
mesnet boyu support length n.
merkez dalga boyu central wavelength n.
merdane kullanım boyu roll barrel n.
mesafe boyu span length n.
minimum dalga boyu minimum wavelength n.
nicemleyici basamak boyu quantizer step size n.
odak mesafesi farklı üç dalga boyu için aynı olacak şekilde yapılmış bir bileşik mercek apochromat lens n.
ölçüm boyu noktaları gage marks n.
öğe boyu granularity n.
ömür boyu garanti life time guarantee n.
öğenin orijinal boyu original length of the member n.
ölçüm boyu gage length n.
ölçüm boyu noktaları datum points n.
ölçek boyu scale length n.
ömür boyu yağlamalı sealed-for-life n.
satır boyu eşlik denetimi row parity check n.
resim boyu picture size n.
sarmal eksen boyu lead n.
sadece bir dalga boyu kapsayan ışık monochromatic light n.
son kademe kanat boyu last-stage blade length n.
standart ışık dalga boyu ile bilinmeyen dalga boylarını kıyaslamak için kullanılan bir cihaz optical interferometer n.
tane boyu analizi particle size analysis n.
tane boyu ölçümü grain-size measurement n.
tanjant boyu tangent distance n.
tane boyu dağılım grain-size distribution n.
tekne boyu hull length n.
tam boyu length overall n.
tane boyu sınıflandırması grain-size classification n.
tranzisyon boyu transition length n.
tam boyu length of overall n.
yayın serbest boyu free spring length n.
yassı kütük boyu slab length n.
zayıflamaya bağlı dalga boyu wavelength dependence of attenuation n.
yoğun dalga boyu bölümlü çoklamalı sistemler için optik işaret/gürültü oranının ölçülmesi optical signal-to-noise ratio measurement for dense wavelength-division multiplexed systems n.
zincir boyu chain length n.
yoğun dalga boyu bölmeli çoklama bileşenleri dense wavelength division multiplexing components n.
yoğun dalga boyu bölümlü çoklamalı sistem dense wavelength-division multiplexed system n.
yüksek fırın boyu blast furnace height n.
standart mastar boyu standard gauge length n.
lazer ışığı atışlarıyla dalga boyu, maruziyet seviyesi ve darbe süresi gibi verileri kaydedip analiz eden bir cihaz laser event recorder n.
rengin baskın olan dalga boyu hue n.
radyoda frekans, dalga boyu veya istasyonun kumandayla gösterildiği panel dial n.
boyu eninden fazla oblong adj.
boyu eninden uzun oblong adj.
ömür boyu life time adj.
ömür boyu yağlanmış permanently greased adj.
çoklu dalga boyu multiwavelength adj.
gemi boyu veya omurgasına dik açıda abeam adv.
yol boyu etüdü location survey
yol boyu gelişim strip-development
Computer
arabellek boyu buffer size n.
bloklama boyu blocking factor n.
cüzdan boyu wallet size n.
düz osilasyon boyu straight oscillation length n.
kağıt boyu paper height n.
kaynak dikiş boyu weld seam length n.
ortalama öğe boyu granularity n.
nicemleyici basamak boyu quantizer stepsize n.
öbekleme boyu blocking factor n.
öğe boyu granularity n.
referans boyu reference length n.
punto boyu point size n.
yazıtipi boyu point size n.
pencere boyu sarmak scroll by the windowful v.
Informatics
adım boyu step size n.
alan boyu field length n.
bellek boyu memory size n.
dalga boyu wavelength n.
karakter boyu type size n.
kütük boyu file size n.
tırnak boyu thumbnail n.
Telecom
adım boyu step size n.
dalga boyu bölmeli çoklama wavelenght division multiplex-wdm n.
dalga boyu wavelength n.
dalga boyu ayırıcı wavelenght demultiplexer n.
dalga boyu bölmeli çoklamalı erişim wavelength division multiplexing access n.
dalga boyu bölmeli anahtarlama wavelength division switching n.
dalga boyu bölmeli çoğullama wavelength division multiplexing n.
dalga boyu  ölçer wavemeter n.
etiket boyu label height n.
kısa dalga boyu short wavelength n.
ömür boyu tüketici değeri consumer lifetime value n.
sanal dalga boyu yolu dosyası virtual wavelenght path file n.
sıfır dağılımlı dalga boyu zero-dispersion wavelength n.
tepe şiddeti değerindeki dalga boyu peak intensity wavelength n.
yoğunlaştırılmış dalga boyu bölmeli çoklama  dense wavelenght division multiplex n.
yoğunlaştırılmış dalga boyu bölmeli çoğullama dense wavelength division multiplexing n.
yoğun dalga boyu bölünmeli çoğullama dense wavelength division multiplexing n.
dalga boyu bölmeli çoklama wdm (wavelength division multiplex) abrev.
Electric
alarm dalga boyu distress wavelength n.
dalga kılavuzu dalga boyu waveguide wavelength n.
hakim dalga boyu dominant wavelength n.
kılavuz dalga boyu guide wavelength n.
Mechanic
kırma boyu chamfer length n.
pah boyu chamfer length n.
Television
ekran boyu screen size n.
Textile
diz boyu etek knee-length skirt n.
dikiş boyu stitch length n.
diz boyu etek knee-high skirt n.
dikiş adım boyu stitch length n.
etek boyu hemline n.
etek boyu ölçer skirt marker n.
hafif, genellikle diz boyu anorak cag (cagoule) n.
hafif, genellikle diz boyu anorak cagoule n.
hafif, genellikle diz boyu anorak kagoul n.
hafif, genellikle diz boyu anorak kagoule n.
ilmek ucu hav boyu tuft leg length n.
paça boyu genişletme kısaltma makinesi trouser leg retaining device n.
paça boyu kısaltma shortening of trouser leg n.
gizli dikiş boyu inseam n.
iç dikiş boyu inseam n.
gizli dikiş boyu inseam measurement n.
iç dikiş boyu inseam measurement n.
paça boyu kısaltmak shorten trouser leg v.
(boyu kısaltılacak kumaşı) dönüşümlü olarak kısa ve uzun dikişlerle toplamak gage v.
birden fazla boyu veya bedeni bulunan multisize adj.
Architecture
boyu eninden kısa olan kemer skene arch n.
Construction
bindirme boyu overlapping length n.
çıkma boyu overhanging length n.
ölçü boyu gage length n.
yapının ömür boyu maliyeti life cycle cost n.
Lighting
baskın dalga boyu dominant wavelength n.
tümler dalga boyu complementary wavelength n.
Automotive
araç boyu vehicle length n.
ark boyu arc length n.
buji boyu spark plug length n.
buji ucu boyu spark plug tip length n.
buji vida boyu spark plug thread reach n.
dalga boyu wavelength n.
dalga boyu bölünmeli çoklama wavelength-division multiplexing n.
kavrama boyu length of action n.
kaynak dikiş boyu weld length n.
piston etek boyu piston skirt length n.
piston genişleme boyu crown underside to pin hole n.
piston pim boyu piston pin length n.
tampondan tampona araç boyu bumper-to-bumper n.
vida boyu reach n.
Traffic
kazık boyu pile length n.
köprü boyu bridge length n.
yol boyu tesisleri roadside ser- vice facilities
Railway
araç boyu length of vehicle n.
dezeksman süpürme boyu length of stagger sweep n.
etap boyu tension length n.
peron boyu platform length n.
peron boyu length of platform n.
standart ray boyu standard length of rail n.
y-halat boyu stitch wire length n.
yol boyu sinyali wayside signal
Aeronautic
çekme boyu breaking length n.
kritik çatlak boyu critical crack length n.
tam kanat boyu full span n.
yedek yol boyu havaalanı en route alternate n.
Marine
dolgu malzemesinin tane boyu grain size of fill material n.
gomina boyu cable's length n.
gövde boyu hull length n.
kıyı boyu akıntısı longshore current n.
kazığın gömülü boyu embedded length n.
kıyı boyu taşınım ana yönünün değiştiği alan nodal zone n.
kıyı boyu kargo elleçlemesi longshore cargo handling n.
medyan dane boyu median grain size n.