ulaşmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ulaşmak



Bedeutungen von dem Begriff "ulaşmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 72 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ulaşmak arrive v.
ulaşmak reach v.
General
ulaşmak live up to v.
ulaşmak approach v.
ulaşmak arrive v.
ulaşmak get through v.
ulaşmak come at v.
ulaşmak effect v.
ulaşmak win v.
ulaşmak come v.
ulaşmak run into v.
ulaşmak reach v.
ulaşmak go v.
ulaşmak total v.
ulaşmak get v.
ulaşmak find v.
ulaşmak arrive at v.
ulaşmak figure out at v.
ulaşmak gain v.
ulaşmak hit v.
ulaşmak get at v.
ulaşmak arrive in v.
ulaşmak come up with v.
ulaşmak achieve v.
ulaşmak make v.
ulaşmak bottom v.
ulaşmak strike v.
ulaşmak get through to v.
ulaşmak come up to v.
ulaşmak come to v.
ulaşmak recure v.
ulaşmak notch up v.
ulaşmak attain v.
ulaşmak obtain v.
ulaşmak reach into v.
ulaşmak carry v.
ulaşmak reek [scottish] v.
ulaşmak tend v.
ulaşmak areach [obsolete] v.
ulaşmak attain [obsolete] v.
ulaşmak equal v.
ulaşmak make v.
ulaşmak acquire v.
ulaşmak land v.
ulaşmak lead v.
ulaşmak hent [obsolete] v.
ulaşmak oncome [rare] v.
ulaşmak overget [dialect] [uk] v.
ulaşmak overspan v.
ulaşmak run v.
ulaşmak come v.
ulaşmak streek [obsolete] v.
ulaşmak strike v.
ulaşmak stand v.
Phrasals
ulaşmak tap into v.
ulaşmak get into v.
ulaşmak hold out v.
ulaşmak come about v.
ulaşmak come in v.
ulaşmak come to v.
ulaşmak reach over v.
ulaşmak fetch up v.
ulaşmak get in v.
ulaşmak get in v.
ulaşmak get into (someone or something) v.
ulaşmak get to (someone or something) v.
ulaşmak get to v.
ulaşmak go for v.
ulaşmak pitch up v.
Colloquial
ulaşmak pot v.
Marine
ulaşmak fetch v.
Archaic
ulaşmak recover v.

Bedeutungen, die der Begriff "ulaşmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
doruğa ulaşmak peak v.
General
bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken yöntem road n.
bir sonuca ulaşmak için kullanılan şey means n.
belirli bir konuda amaca ulaşmak için yapılması gereken işler bütünü course of action n.
sonuca ulaşmak için yapılan plan, bulunan çare tactic n.
istenen sonuca ulaşmak için kullanılan araç key n.
bir sonuca ulaşmak için araçların akıllıca kullanımı management n.
amacına ulaşmak için dil döken kimse wheedler n.
ulaşmak istenen hedef mecca n.
hedefe ulaşmak için yapılan bir dizi eylem movement n.
kötü veya yasadışı amaca ulaşmak için yapılan gizli plan connivence n.
tepeye ulaşmak peak v.
bir yere ulaşmak arrive in v.
orgazma ulaşmak climax v.
doruğa ulaşmak culminate v.
amacına ulaşmak achieve one's goal v.
adresine ulaşmak reach (one's) address v.
sonuca ulaşmak win through v.
çözüme ulaşmak come to a solution v.
sonuca ulaşmak come through v.
sonuca ulaşmak end v.
çözüme ulaşmak find a solution v.
çözümsüzlüğe ulaşmak reach dead end v.
çözümsüzlüğe ulaşmak reach a deadlock v.
en düşük seviyeye ulaşmak bottom out v.
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) maneuver v.
çözüme ulaşmak come to a conclusion v.
çözüme ulaşmak come up with a solution v.
uzaya ulaşmak poke out v.
amaca ulaşmak achieve one's goal v.
amaca ulaşmak crown with success v.
istediği hayat standardına ulaşmak live up to v.
amaca ulaşmak gain one's end v.
amaca ulaşmak get there v.
amacına ulaşmak carry one's point v.
çözümsüzlüğe ulaşmak reach deadlock v.
orgazma ulaşmak achieve an orgasm v.
çözümsüzlüğe ulaşmak reach a stalemate v.
doruğa ulaşmak culminate in v.
doyuma ulaşmak achieve satisfaction v.
amaca ulaşmak gain one's ends v.
seviyesine ulaşmak keep up v.
toplama ulaşmak amount v.
amacına ulaşmak attain one's aim v.
doruğa ulaşmak come to a head v.
zirveye ulaşmak crest v.
sonuca ulaşmak extrapolate v.
sonucuna ulaşmak reach the end of v.
amaca ulaşmak be successful v.
seviyesine ulaşmak catch up v.
başarıya ulaşmak succeed v.
doyuma ulaşmak be satisfied v.
zirveye ulaşmak climax v.
amaca ulaşmak achieve a goal v.
sonucuna ulaşmak precipitate v.
başarıya ulaşmak accomplish v.
amacına ulaşmak obtain one's goal v.
doruğa ulaşmak climax v.
doyuma ulaşmak have an orgasm v.
amacına ulaşmak reach one's goal v.
adrese ulaşmak reach the address v.
başarıya ulaşmak pan out v.
kötü sonuca ulaşmak come off badly v.
ulaşmak (toplamı) aggregate v.
amaca ulaşmak succeed v.
günümüze ulaşmak reach today v.
mutabakata ulaşmak reach a mutual understanding v.
mutabakata ulaşmak come to a mutual agreement v.
mutabakata ulaşmak come to an agreement v.
mutabakata ulaşmak reach an agreement v.
adresine ulaşmak be delivered to (one's) address v.
çözüme ulaşmak reach a solution v.
çözüme ulaşmak achieve a solution v.
ergenliğe ulaşmak reach puberty v.
doruk noktasına ulaşmak reach to top v.
doruk noktasına ulaşmak reach to peak v.
düzeye ulaşmak reach to a condition of v.
düzeye ulaşmak come to a condition of v.
düzeye ulaşmak reach to a level of v.
asıl amacına ulaşmak achieve one's primary purpose v.
cevabına ulaşmak come up with the answer v.
cevabına ulaşmak arrive at answer v.
daha fazla bilgiye ulaşmak dig up further information v.
cevaba ulaşmak come up with the answer v.
anlaşmaya ulaşmak arrive at an agreement v.
cevaba ulaşmak arrive at answer v.
anlaşmaya ulaşmak come to an agreement v.
istenen kaliteye ulaşmak reach the desirable quality v.
kritik seviyeye ulaşmak reach a critical threshold v.
hıza ulaşmak reach a speed of v.
daha fazla bilgiye ulaşmak receive further information v.
anlaşmaya ulaşmak reach an agreement v.
birisine ulaşmak contact someone v.
birisine ulaşmak reach someone v.
refaha ulaşmak reach prosperity v.
yerine ulaşmak arrive at v.
eline ulaşmak (something) to arrive v.
eline ulaşmak have v.
eline ulaşmak receive v.
karara ulaşmak reach a decision v.
sınırına ulaşmak reach the limit of v.
hedefe ulaşmak achieve the aim v.
hedefe ulaşmak accomplish the objective v.
hedefe ulaşmak attain the objective v.
hedefe ulaşmak achieve the objective v.
hedefe ulaşmak reach the objective v.
mükemmelliğe ulaşmak reach perfection v.
hedeflere ulaşmak achieve the objectives v.
hedeflere ulaşmak attain the goals v.
hedeflere ulaşmak reach the objectives v.
hedeflere ulaşmak achieve the targets v.
hedeflere ulaşmak succeed in the objectives v.
hedeflere ulaşmak achieve the aims v.
hedeflere ulaşmak reach the targets v.
hedeflere ulaşmak attain the objectives v.
hedeflere ulaşmak reach the goals v.
hedeflere ulaşmak accomplish the objectives v.
hedeflere ulaşmak achieve the goals v.
amacına ulaşmak achieve one's objective v.
hedefine ulaşmak achieve one's objective v.
maksimuma ulaşmak rise to maximum v.
maksimuma ulaşmak reach maximum v.
dibe ulaşmak bottom v.
en yüksek hıza ulaşmak hit one's stride v.
karaya ulaşmak reach the land v.
doruk noktasına ulaşmak come to a head v.
rekor seviyeye ulaşmak reach a record high v.
rekor düzeye ulaşmak reach a record high v.
kitlelere ulaşmak reach the masses v.
rekora ulaşmak reach a record (level) v.
belirtilen hedefe ulaşmak reach the stated/specified aim/target/goal v.
sona ulaşmak meet one's end v.
(olumlu) bir sonuca ulaşmak come to fruition v.
zirveye ulaşmak reach a peak v.
(olumlu) bir sonuca ulaşmak reach to fruition v.
zirvesine ulaşmak reach its peak v.
-e ulaşmak get through to v.
tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmak reach an all-time high v.
konakladığı yere ulaşmak get home v.
doğru sonuca ulaşmak get out v.
(belirli bir düzeye) ulaşmak get up to v.
mükemmele ulaşmak get down to a fine art v.
hedefe ulaşmak get home v.
evine ulaşmak get home v.
şahikaya ulaşmak get to the top v.
hedefine ulaşmak get home v.
(birinin yardımı sayesinde) belirli bir düzeye ulaşmak get somewhere v.
doruğa ulaşmak get down to a fine art v.
belirli bir yere ulaşmak get there v.
(gizli bilgilere vb) ulaşmak get access v.
belirli bir mevkiye ulaşmak get there v.
ustalığın şahikasına ulaşmak get down to a fine art v.
bitişe ulaşmak get home v.
dayanılmayacak düzeye ulaşmak get past endurance v.
amacına ulaşmak achieve one's purpose v.
amaca ulaşmak reach one's goal v.
aynı düzeye ulaşmak come up to someone's shoulder v.
sonuca ulaşmak land up v.
kulağına ulaşmak reach one's ears v.
kulağına ulaşmak come to one's ears v.
(bir yere) ulaşmak arrive at v.
başarıya ulaşmak come off v.
ile doyuma ulaşmak content oneself with v.
amaçlarına ulaşmak achieve one's aims v.
tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmak reach all-time high v.
geniş kitlelere ulaşmak reach the large masses v.
telefonla ulaşmak reach by phone v.
telefonla ulaşmak reach by telephone v.
zor bela başarıya ulaşmak muddle through v.
ölümsüzlüğe ulaşmak reach immortality v.
bilgisine ulaşmak reach the information v.
bilgiye ulaşmak reach the information v.
gayeye ulaşmak attain an aim v.
bilince ulaşmak achieve an awareness v.
birisine ulaşmak reach out v.
hedefine ulaşmak achieve one's goal v.
birine ulaşmak reach someone v.
-den sonucuna ulaşmak infer from v.
(şirket vb.) belli bir büyüklüğe ulaşmak reach a certain size v.
(şirket vb.) belli bir büyüklüğe ulaşmak reach a certain scale v.
(şirket vb.) belirli bir büyüklüğe ulaşmak reach a certain size v.
(şirket vb.) belirli bir büyüklüğe ulaşmak reach a certain scale v.
orgazma ulaşmak have orgasm v.
orgazma ulaşmak reach orgasm v.
orgazma ulaşmak achieve orgasm v.
boyuta ulaşmak reach dimension v.
-e (kadar) ulaşmak reach up to v.
oda sıcaklığına ulaşmak reach to room temperature v.
(söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak get there ahead of time v.
(söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak show up ahead of time v.
(söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak arrive ahead of time v.
hayale ulaşmak achieve a dream v.
çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak get to the top of one's field in a very short time v.
zamanında ulaşmak arrive in time v.
günümüze ulaşmak reach the present day v.
rekor seviyeye ulaşmak reach record level v.
erken varmak/ulaşmak arrive early v.
-e kadar ulaşmak extend all the way to v.
doruk noktasına gelmek/ulaşmak reah a head v.
mutluluğa ulaşmak achieve/find happiness v.
doruk noktasına ulaşmak reach its apogee v.
hedefe ulaşmak attain the goal v.
hedefe ulaşmak achieve the goal v.
hedefe ulaşmak reach the goal v.
anlaşılan/kararlaştırılan zamanda ulaşmak/varmak arrive by the agreed time v.
uzaya ulaşmak reach the space v.
(kasırga vb) ana karaya ulaşmak/varmak make landfall v.
salgın boyutuna ulaşmak reach epidemic proportions v.
(fiyat vb.) rekor seviyeye çıkmak/ulaşmak hit record high v.
geniş yelpazede müşteriye ulaşmak reach broad spectrum of costumers v.
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) manoeuvre v.
kulağına ulaşmak fall upon ear v.
mükemmelliğe ulaşmak achieve perfection v.
iş hedeflerine ulaşmak reach business objectives v.
bir hedefe ulaşmak reach a goal v.
birisine ulaşmak find access to someone v.
iyi su durumuna ulaşmak achieve good water status v.
düşük seviyeye ulaşmak reach a low point v.
amacına ulaşmak meet the objective v.
hedefine ulaşmak meet the objective v.
tutarına ulaşmak reach v.
yeniden (sonuca) ulaşmak rediscover v.
tekrar ulaşmak regain v.
zirveye ulaşmak noon v.
doruğa ulaşmak noon v.
(toplama) ulaşmak number v.
amacına ulaşmak make one's mark v.
zirveye ulaşmak top v.
güzellikte zirveye ulaşmak toss v.
toplama ulaşmak tot v.
tarihçesine ulaşmak trace v.
(mesaj) ulaşmak receive v.
bilgisine ulaşmak attain [obsolete] v.
olay yerine/mahalline ulaşmak arrive upon the scene v.
olay yerine/mahalline ulaşmak arrive on the scene v.
bir taraftan öteki tarafa geçerek ulaşmak make v.
aynı seviyeye ulaşmak emulate v.
aynı seviyeye ulaşmak emulate v.
üzerinde durmadan ulaşmak underplay v.
(bir sayıya) ulaşmak make v.
(zamanında) ulaşmak make v.
yukarıya ulaşmak upreach v.
birtakım hedeflere ulaşmak için durumu manipüle etmek manoeuvre v.
gölet hokeyinde hedefe ulaşmak hail [scotland] v.
limitine ulaşmak max v.
daha fazla ilerlemenin mümkün olmadığı noktaya ulaşmak max v.
kurnazca bir amaca ulaşmak wriggle v.
zirveye ulaşmak build v.
asıl amacından farklı bir amaca ulaşmak için süreç veya kaynakların kontrolünü ele geçirmek highjack v.
asıl amacından farklı bir amaca ulaşmak için süreç veya kaynakların kontrolünü ele geçirmek hijack v.
daha yükseğe ulaşmak mount v.
apar topar ulaşmak bump v.
bir yere ulaşmak lob [australia] v.
eksiksiz hale ulaşmak ripen v.
mükemmeliyete ulaşmak ripen v.
en sonunda ulaşmak get round (to) v.
soyut veya sonuçsuz tartışmalardan sonra somut bir sonuca ulaşmak ground v.
(bir seviyeye) ulaşmak hit v.
(bir seviyeye) ulaşmak hit v.
(belirli bir seviyeye) ulaşmak hit v.
hedeflenen şeye ulaşmak connect v.
tırmanarak zirvesine ulaşmak conquer v.
(akılla veya duygularla) ulaşmak come v.
zirve noktasına ulaşmak culminate v.
zirveye ulaşmak peak v.
gelişimin en üst noktasına ulaşmak peak v.
popülaritenin zirvesine ulaşmak peak v.
maksimuma ulaşmak peak v.
yoğun çaba sonucu ulaşmak penetrate v.
istenen sonuca ulaşmak için söylemek plant v.
normal sınırlarının ötesine ulaşmak disbound v.
kariyerde zirveye ulaşmak floruit v.
(bir şeyin) en alt noktasına ulaşmak plumb v.
en yüksek noktaya ulaşmak scale v.
ulaşmak için hareket etmek seek v.
daha önce ulaşmak beat v.
iskandil salvosu ile ulaşmak strike v.
planlayarak ulaşmak strike v.
stratejik olarak ulaşmak strike v.
zirveye ulaşmak surmount v.
doruğa ulaşmak surmount v.
(telefondan) ulaşmak get v.
telefonla ulaşmak reach v.
kolay ulaşmak romp v.
azamiye ulaşmak mount v.
geniş bir alana ulaşmak için broadcast adv.
Phrasals
en yükseğe ulaşmak top out v.
zirveye ulaşmak top out v.
amacına ulaşmak için yalvarmak pander to v.
kaynağına ulaşmak run down v.
en tepeye ulaşmak head up v.
belirli kart kombinasyonlarına ulaşmak için (desteyi) karıştırmak run up v.
sonuca ulaşmak fetch up v.
bir şeye ulaşmak için bomba kullanmak bomb through (something) v.
bir şeye ulaşmak için bomba kullanmak bomb through v.
belli bir hıza ulaşmak clock in v.
bir sonuca ulaşmak için savaşmak battle it out v.
başarıya ulaşmak make a go of v.
beklenen düzeye ulaşmak measure up v.
(en yüksek) (seviyesine) ulaşmak top out at v.
zirveye ulaşmak peak up v.
belli bir tutara ulaşmak count up to something v.
(email/telefon yoluyla) ulaşmak go through v.
büyük çabalar sonucu bir şeye ulaşmak/bir şeyi elde etmek dredge up v.
bazı bilgilerden bir sonuca ulaşmak extrapolate something from something v.
birinin/bir şeyin seviyesine ulaşmak fare up v.
seviyesine, durumuna ulaşmak fetch up v.
(bilgi, kaynak, iletişim) (üst düzey çalışanlara) yavaş ulaşmak filter up v.
bir yere araçla ulaşmak drive up v.
bir yere araçla ulaşmak drive up v.
bir bilgiye ulaşmak için derinlemesine araştırma yapmak dig into (something) v.
bir bilgiye ulaşmak için derinlemesine araştırma yapmak dig in (something) v.
içine ulaşmak dip in v.
derinliklerine ulaşmak dip in v.
(birinden/bir şeyden) bilgiye ulaşmak discern (someone or something) from (someone or something) v.
bir yerden bir yere ulaşmak get around v.
(bir yere) ulaşmak get into (someone or something) v.
(bir şeye) ulaşmak get into (someone or something) v.
(bir şeye/birine) ulaşmak get to (someone or something) v.
bir şeye ulaşmak get to something v.
bir yere ulaşmak get to v.
(bir yere) ulaşmak fetch up at (some place) v.
başarıyla ulaşmak (telefon ile, e-posta ile) go through v.
yerine ulaşmak (telefon, e-posta) go through v.
(biri) aracılığıyla ulaşmak go through (one) v.
sıçrayarak/sekerek (birine veya bir şeye) ulaşmak hop up to (someone or something) v.
bir miktara gelmek/ulaşmak come out to v.
belli bir tutara/meblağa ulaşmak come out to v.
kayıkla (bir şeye/yere) ulaşmak row out to (something or some place) v.
-e kadar ulaşmak run into v.
belli bir miktara/seviyeye ulaşmak run into v.
herkese yayılmak/ulaşmak send round v.
geniş bir kitleye ulaşmak send round v.
hızlıca bir şeye ulaşmak vault into v.
kademe kademe bir seviyeye ulaşmak work to v.
-e ulaşmak pull in v.
büyük sayılara ulaştırmak/ulaşmak number in v.
belli bir sayıya ulaşmak number in something v.
(bir yere) ulaşmak roll in (to some place) v.
hızla ulaşmak surge in v.
hızla (bir konuma) ulaşmak sweep into (something) v.
-e hızla ulaşmak sweep into v.
'-e ulaşmak pitch on v.
'-e ulaşmak pitch upon v.
toplamda (belli bir miktara) ulaşmak/gelmek run to v.
toplamda belli bir miktara ulaşmak/gelmek run to something v.
belli bir miktara ulaşmak/gelmek run to v.
bir bilgi (bir şeyin/yerin) her tarafına ulaşmak/yayılmak spread all over (something or some place) v.
her yere ulaşmak spread all over v.
bir amaca ulaşmak için uğraşmak work toward v.
hedefine/isteğine ulaşmak live out v.
sonuca ulaşmak nail down v.
amacına ulaşmak için gayret etmek lay about v.
amacına ulaşmak için sıkı çalışmak lay about v.
(birini/bir şeyi/kendini) başarıya ulaşmak için gerekli şeylerle donatmak arm (someone, something, or oneself) with (something) v.
dalgayla sahile ulaşmak için sörf tahtasının üzerine yüz üstü uzanmak prone out v.
belirli bir sonuca ulaşmak work out v.
ortalamasına ulaşmak average out (to) v.
bir sonuca ulaşmak için savaşmak/kavga vermek battle something out v.
zirveye ulaşmak head up v.
engeli aşıp (birine/bir şeye) ulaşmak break through (to someone or something) v.
yarıp geçerek (birine/bir şeye) ulaşmak break through (to someone or something) v.
bir şeyi kırıp (birine/bir şeye) ulaşmak break through (to someone or something) v.
hattı kırıp geçerek (birine/bir şeye) ulaşmak break through (to someone or something) v.
delip geçip (birine/bir şeye) ulaşmak break through (to someone or something) v.
-e yavaş yavaş ulaşmak build up to v.
(bir şeye) yavaş yavaş ulaşmak build up to (something) v.
dibine ulaşmak bottom (on) v.
bir hedefe ulaşmak clock something up v.
(bir şeye) ulaşmak come at (something) v.
(bir olgunluğa/özgürlüğe/başarıya) ulaşmak come into (something or some place) v.
belli bir seviyeye ulaşmak/gelmek come to something v.
(belli bir meblağa) ulaşmak count up to v.
toplamda (belli bir meblağa) ulaşmak count up to (some number) v.
(belli bir tutara) ulaşmak count up to (some number) v.
-den bir sonuca ulaşmak extrapolate from v.
-e ulaşmak fetch up at v.
bilgi, kaynak, iletişim süzüle süzüle alt tabakaya ulaşmak filter down v.
bilgi, kaynak, iletişim azalarak daha alt kademedeki birine, gruba, kuruma ulaşmak filter down v.
kart oyununda gerekli toplam puana ulaşmak go out v.
(birine/bir şeye) ulaşmak get at (someone or something) v.
(birine) telefonla ulaşmak get on to (someone) [uk/ireland] v.
(birine) ulaşmak get through to (someone) v.
(bir sonraki aşamaya) geçmek/ulaşmak/yükselmek get through to (something) v.
(bir şeye) ulaşmak get up to (something) v.
(bir şeyi) geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across (something) to (someone or something) v.
(bir şeyi) boydan boya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across (something) to (someone or something) v.
(bir şeyden) karşıya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across (something) to (someone or something) v.
(bir şeyin) karşısına geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across (something) to (someone or something) v.
(bir şeyi) baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across (something) to (someone or something) v.
geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across to v.
boydan boya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across to v.
(karşıya geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across to v.
karşısına geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across to v.
baştan başa geçip (birine/bir şeye) ulaşmak/varmak go across to v.
(daha iyi bir şeye/seviyeye) ulaşmak go on to (something) v.
telefonla ulaşmak phone up v.
(bir şeye) ulaşmak progress to (something) v.
başarıya ulaşmak prove out v.
yardım almak için (birine) ulaşmak reach out for (someone) v.
(bir şeyden bir şeye) ulaşmak reap (something) from (something) v.
-den (bir şeye) ulaşmak reap from v.
-de daha iyi bir pozisyona gelmek/ulaşmak rise in v.
(bir şeyde) daha iyi bir pozisyona gelmek/ulaşmak rise in (something) v.
(tekerlekli bir araçla) ulaşmak roll up on (someone or something) v.
kayıkla (bir şeye/yere) ulaşmak row out to v.
hızla (birine/bir şeye) kadar gelmek/ulaşmak rush up (to someone or something) v.
(bir şeye) ulaşmak için komplo kurmak/gizli plan yapmak scheme for (something) v.
yavaş yavaş (bir şeye) ulaşmak work up to (something) v.
çalışarak bir noktaya gelmek/ulaşmak work up to (something) v.
hedefe ulaşmak pull up v.
Phrases
amacımıza ulaşmak için in order to achieve our goal expr.
amacımıza ulaşmak için in order to achieve our target expr.
amacımıza ulaşmak için in order to achieve our objective expr.
hedefimize ulaşmak için in order to achieve our target expr.
hedefimize ulaşmak için in order to achieve our objective expr.
hedefimize ulaşmak için in order to achieve our goal expr.
kolay ulaşmak/bulmak için kategorilere göre ayrılmış sorted by category for easy reference expr.
Proverb
bir şeye ulaşmak için istemek gerekir a dumb priest never got a parish
bir amaca ulaşmak için çalışmak/çaba sarf etmek gerekir he that would eat the fruit must climb the tree
istediğine ulaşmak için risk almaktan korkmamalısın the cat would eat fish, but would not wet her feet
istediğine ulaşmak için sıkıntılara/zorluklara katlanmalısın the cat would eat fish, but would not wet her feet
istediğine ulaşmak için elini taşın altına sokmalısın the cat would eat fish, but would not wet her feet
zorlamak yerine ikna yöntemiyle başarıya ulaşmak daha olasıdır persuasion is better than force
Colloquial
gizli dinleme yapmak veya kişisel bilgilere ulaşmak/kişisel bilgileri değiştirmek için kişinin internete bağlandığı cihaz ile interneti yayan modem arasında oluşturulan gizli bir erişim noktası evil twin n.
gizli dinleme yapmak veya kişisel bilgilere ulaşmak/kişisel bilgileri değiştirmek için kişinin bağlı olduğu güvenli ağdan atılarak tekrar bağlanmak zorunda bırakıldığı ve şifresini çalmaya yarayan gizli/sahte erişim noktası evil twin n.
başarıya ulaşmak go far v.
daha iyi mevkilere ulaşmak work one's way up v.
tam zamanında ulaşmak arrive somewhere on the dot v.
tam zamanında ulaşmak get somewhere on the dot v.
tam zamanında ulaşmak be somewhere on the dot v.
tam zamanında ulaşmak show up on the dot v.
sonuca ulaşmak have it v.
başarının zirvesine ulaşmak have its day v.
refaha ulaşmak have its day v.
başarının zirvesine ulaşmak have one's day v.
refaha ulaşmak have one's day v.
kestirmeden sonuca ulaşmak end-run v.
belli bir hıza ulaşmak make v.
(bir aşamaya/mertebeye) ulaşmak make it (to something or some place) v.
amacına ulaşmak make it v.
istenene ulaşmak için her şeyi yapmak beg, borrow, and steal v.
gizli bilgilere ulaşmak get in on v.
yüksek bir mevkideki (birine) ulaşmak get an in with (someone) v.
yetkili bir pozisyondaki (birine) ulaşmak get an in with (someone) v.
yetkili bir pozisyondaki birine ulaşmak get an in with v.
telefonla arayarak ulaşmak get onto the phone v.
telefonla arayarak ulaşmak get onto the extension v.
telefonla arayarak ulaşmak get onto the telephone extension v.
telefonla arayarak ulaşmak get onto the telephone v.
telefonla arayarak ulaşmak get on the extension v.
telefonla arayarak ulaşmak get on the telephone extension v.
telefonla arayarak ulaşmak get onto the telephone v.
telefonla arayarak ulaşmak get on the telephone v.
bir yerlere ulaşmak get somewhere/anywhere v.
başarının zirvesine ulaşmak have its day v.
refaha ulaşmak have its day v.
başarının zirvesine ulaşmak have one's day v.
refaha ulaşmak have one's day v.
(bir şeye) ulaşmak/erişmek için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz? what do you do for (something)? expr.
Idioms
belirli bir amaca ulaşmak için yapılan plan a game plan n.
istediği şeye/amaca ulaşmak için atılan ilk adım a toe in the door n.
zirveye ulaşmak draw to a head v.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek arrive (some place) in a body v.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek reach (some place) in a body v.
hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek travel in a body v.
elini sallasa/uzatsa ulaşmak/edinmek be there for the taking v.
ha deyince/dese ulaşmak/edinmek be there for the taking v.
gizli/hassas bilgiye ulaşmak/erişimi olmak be on the in v.
içerideki/içeriden bilgiye ulaşmak be on the in v.
en kestirmeden (bir yere) gitmek/ulaşmak beeline it for (some place) v.
(belli bir sonuca ulaşmak için) çalışmak work it so (that) (something is the case) v.
(belli bir sonuca ulaşmak için) çalışmak work it/things (so that...) v.
akıntıyla sürüklenerek karaya ulaşmak cast away v.
amaca ulaşmak için bütün yolları denemek play the angles v.
amacına ulaşmak için çalışmak work an angle v.
aynı düzeye ulaşmak come up to someone's shoulder v.
bir sonuca ulaşmak strike a bargain v.
başarılı sonuca ulaşmak bear fruit v.
başarıya ulaşmak make it v.
bir sonuca ulaşmak hammer out v.
bir yere ulaşmak make it some place v.
bir yerlere ulaşmak get somewhere v.
dönüm noktasına ulaşmak reach a watershed v.
dönüm noktasına ulaşmak reach a turning point v.
doruğa ulaşmak come to a head v.
dönüm noktasına gelmek/ulaşmak reach the turning point v.
deniz kazasından kurtulup karaya ulaşmak cast away v.
daha yüksek bir yaşam seviyesine ulaşmak come up in the world v.
dönüm noktasına gelmek/ulaşmak come to the turning point v.
eline ulaşmak be in receipt of something v.
gerekli bilgiye ulaşmak get a line on v.
gerekli bilgilere ulaşmak have a line on v.
en üst noktaya ulaşmak come to a head v.
gerekli bilgiye ulaşmak have a line on v.
gerekli bilgilere ulaşmak get a line on v.
hedefe dolambaçlı yoldan ulaşmak go all around robin hood's barn v.
kamuya açık bir yerde insanlara ulaşmak amacıyla görüşlerini açıklamak speak from a soapbox v.
olumlu bir sonuca ulaşmak come out in the wash v.
sona ulaşmak grind to a halt v.