Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Spanish - English
Hide
Details
Clear
History :
in favor
in favor
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"in favor"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
Phrases
1
Phrases
in favor
expr.
gözde
Meanings of
"in favor"
with other terms in English Turkish Dictionary : 192 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
in favor of
prep.
lehine
The address was
in favor of
their social movement.
Konuşma sosyal hareketlerinin
lehineydi.
More Sentences
Phrases
2
Phrases
in favor of
prep.
adına
Some students neglect their studies
in favor of
sports.
Bazı öğrenciler spor
adına
derslerini ihmal ederler.
More Sentences
3
Phrases
in favor of
expr.
lehine
The address was
in favor of
their social movement.
Konuşma onların sosyal hareketinin
lehineydi.
More Sentences
4
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(birinden/bir şeyden) yana
The governor came out
in favor of
tax breaks.
Vali vergi indiriminden
yana
olduğunu açıkladı.
More Sentences
5
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) taraftarı
To tell the truth, I'm not
in favor of
it at all.
Gerçeği söylemek gerekirse, ben hiç
taraftar
değilim.
More Sentences
6
Phrases
in favor of (something)
expr.
(bir şey) uğruna
Some students neglect their studies
in favor of
sports.
Bazı öğrenciler spor
uğruna
derslerini ihmal ediyor.
More Sentences
7
Phrases
in favor of (something)
expr.
(bir şey) için
Almost everyone in the class voted
in favor of
having a thank-you party for the teachers.
Sınıftaki hemen hemen herkes öğretmenler
için
bir teşekkür partisi düzenlenmesi yönünde oy kullandı.
More Sentences
Colloquial
8
Colloquial
in your favor
expr.
sizin lehinize
The statistics are
in your favor.
İstatistikler
sizin lehinize.
More Sentences
Idioms
9
Idioms
be in (one's) favor
v.
(birinin) lehine olmak
I'd
be in favor
of that.
Onun
lehinde olacağım.
More Sentences
Trade/Economic
10
Trade/Economic
in favor of
expr.
lehine
Tom is
in favor of
gun control.
Tom silah kontrolünün
lehinde.
More Sentences
General
11
General
prejudice someone in favor of
v.
lehine çevirmek (birini)
12
General
tip the scales in someone's favor
v.
durumu birinin lehine çevirmek
13
General
tell in someone's favor
v.
bir şey birinin lehinde olmak
14
General
decide in favor of something
v.
bir şeyin lehinde karar vermek
15
General
prejudice someone in favor of
v.
birine (bir konu hakkında) olumlu fikirler aşılamak
16
General
militate in favor of
v.
lehine olmak
17
General
vote in favor
v.
evet oyu kullanmak
18
General
result in one's favor
v.
lehine sonuçlanmak
19
General
militate in favor of
v.
-e yararlı olmak
20
General
decide in favor of
v.
lehine karar vermek
21
General
discriminate in favor of
v.
ayrımcılık yapmak
22
General
call in a favor
v.
(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek
23
General
be for; be in favor
v.
lehte olmak
24
General
find favor in the eyes of
v.
(birinin) şifalı ellerinde iyileşmek
25
General
find favor in the eyes of
v.
merhametle tedavi edilmek
26
General
in favor of
prep.
beraat etmesi için
27
General
in favor of
prep.
yararına
28
General
in favor of
prep.
faydasına
29
General
in favor of
prep.
(çek) bir kimsenin emrine
30
General
in favor of
prep.
seçmek için
31
General
in favor of
prep.
bir şeyi tercih ederek
Phrasals
32
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) desteğini açıklamak
33
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak
34
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
35
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) arkasında olduğunu dile getirmek
36
Phrasals
decide in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
37
Phrasals
decide in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
Phrases
38
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
39
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
40
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
41
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
42
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafında olmak
43
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
44
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
45
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
46
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
taraflı yazı yazmak
47
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
taraflı bir şey sunmak
48
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
49
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
50
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
51
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
52
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
53
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
54
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
55
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
56
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
57
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
58
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
59
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
60
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
61
Phrases
in favor of
expr.
emrine
62
Phrases
in favor of
expr.
lehinde
63
Phrases
in someone's favor
expr.
lehine
64
Phrases
may the odds be ever in your favor (hunger games quote)
expr.
şans sonsuza dek sizinle olsun
65
Phrases
the tides are turning in our favor
expr.
rüzgar arkamızdan esiyor
66
Phrases
in favor of
expr.
-in taraftarı
67
Phrases
in favor of
expr.
-den yana
68
Phrases
in favor of
expr.
-in lehinde
69
Phrases
in someone's favor
expr.
yararına
70
Phrases
in favor of
expr.
-in lehine
71
Phrases
in return of the favor
expr.
yapılan iyiliğin karşılığında
72
Phrases
in favor (with someone)
expr.
(birinin) gözdesi
73
Phrases
in favor (with someone)
expr.
(birinin) en sevdiği
74
Phrases
in favor (with someone)
expr.
(birinin) çok hoşlandığı
75
Phrases
in favor (with someone)
expr.
(birinin) onayladığı
76
Phrases
in favor (with someone)
expr.
(birinin) kabul ettiği
77
Phrases
in favor (with someone)
expr.
(birinin) saygı duyduğu
78
Phrases
in favor with
expr.
gözdesi
79
Phrases
in favor with
expr.
en sevdiği
80
Phrases
in favor with
expr.
çok hoşlandığı
81
Phrases
in favor with
expr.
onayladığı
82
Phrases
in favor with
expr.
saygı duyduğu
83
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(birinden/bir şeyden) taraf
84
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) lehinde
85
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) lehine
86
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) adına
87
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
çekin alıcısı (biri/bir şey) olarak
88
Phrases
in favor of (something)
expr.
(bir şeyi) seçerek/tercih ederek
Idioms
89
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(başkasına karşı birine) haksız kazanç veya avantaj sağlamak
90
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
düzen veya avantaj (başkasına göre birinden) yana olmak
91
Idioms
come out in favor of someone
v.
birine desteğini açıklamak
92
Idioms
opt in favor of someone or something
v.
belli birini ya da bir şeyi seçmek/tercih etmek
93
Idioms
go in someone's favor
v.
lehine dönmek
94
Idioms
go in someone's favor
v.
lehine değişmek
95
Idioms
go in someone's favor
v.
lehine dönüşmek
96
Idioms
rule in favor of someone
v.
lehine karar vermek
97
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
98
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
99
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
100
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
101
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
102
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
103
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
104
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
105
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
106
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
107
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
108
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
109
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
110
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
111
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
112
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
113
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
114
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
115
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
116
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
117
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
118
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
119
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
120
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
121
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
122
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
123
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
124
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
125
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
126
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
127
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
128
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
129
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
130
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
131
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
132
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
133
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
134
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
135
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
136
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
137
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
138
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
139
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
140
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
141
Idioms
be in favor of (something)
v.
(bir şeyi) desteklemek
142
Idioms
be in favor of (something)
v.
(bir şeyin) destekçisi/taraftarı olmak
143
Idioms
be in favor of (something)
v.
(bir şeyden) yana olmak
144
Idioms
be in (one's) favor
v.
(birinin) yararına olmak
145
Idioms
be in (one's) favor
v.
(birinin) gözüne girmek
146
Idioms
be in (one's) favor
v.
(birinin) takdirini kazanmak
147
Idioms
be in (one's) favor
v.
(birinin) gözünde değer kazanmak
148
Idioms
be in (one's) favor
v.
(biri) tarafından sevilmek/beğenilmek/kabul görmek
149
Idioms
go in (one's) favor
v.
(birinin) lehine olmak/karar verilmek
150
Idioms
go in (one's) favor
v.
(birinden) yana olmak/karar verilmek
151
Idioms
go in (one's) favor
v.
(birinin) yararına olmak
152
Idioms
go in favor
v.
lehine dönüşmek
153
Idioms
go in favor
v.
lehine dönmek
154
Idioms
go in favor
v.
lehine değişmek
155
Idioms
opt in favor of
v.
-i seçmek/tercih etmek
156
Idioms
rule in favor of
v.
-in lehine karar vermek
157
Idioms
rule in favor of
v.
-den yana karar vermek
158
Idioms
rule in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) lehine karar vermek
159
Idioms
rule in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
160
Idioms
the odds are in favor of something
expr.
gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel
161
Idioms
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
162
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
163
Idioms
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
şansı yaver gidiyor
164
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
şansı yaver gidiyor
165
Idioms
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
166
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
167
Idioms
all in favor
expr.
(oy verme sırasında) evet diyenler
168
Idioms
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
her şey (birinin/bir şeyin) lehine
169
Idioms
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
170
Idioms
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
171
Idioms
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
172
Idioms
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
173
Idioms
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
174
Idioms
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
175
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
her şey (birinin/bir şeyin) lehine
176
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
177
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
178
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
179
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
180
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
181
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
182
Idioms
in (one's) favor
expr.
(birinin) lehine
183
Idioms
in (one's) favor
expr.
(birinin) yararına
184
Idioms
in (one's) favor
expr.
(birinin) gözüne girmiş
185
Idioms
in (one's) favor
expr.
(birinin) gözdesi
186
Idioms
in (one's) favor
expr.
(birinin) takdirini kazanmış
187
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) şansı yüksek
188
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması mümkün
189
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması olası
190
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) lehine
191
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
durum/şartlar (birinden/bir şeyden) yana
Trade/Economic
192
Trade/Economic
in favor of
expr.
emrine
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in favor
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy