1 |
rip |
yırtmak |
v. |
|
- The medic ripped open Tom's shirt and took a look at the wound.
- Sağlık görevlisi Tom'un gömleğini yırtıp açtı ve yaraya baktı.
- He ripped the envelope open.
- Zarfı yırtıp açtı.
- I ripped my pants.
- Pantolonumu yırttım.
- It looks like someone has ripped a page out of this book.
- Birisi bu kitaptan bir sayfa yırtmış gibi görünüyor.
- I ripped up the note and threw it away.
- Notu yırtıp attım.
- Tom ripped out the page.
- Tom sayfayı yırttı.
- He ripped his shirt open.
- O, gömleğini yırtarak açtı.
- Tom ripped up the piece of paper.
- Tom kağıt parçasını yırtıp attı.
- She ripped her dress on a branch.
- Onun elbisesini bir dal yırttı.
- I'm going to rip up this piece of paper.
- Bu kağıt parçasını yırtıp atacağım.
- He ripped open the envelope.
- Zarfı yırtıp açtı.
- Tom ripped open his presents.
- Tom hediyelerini yırtıp açtı.
- Someone has ripped out the first three pages of this book.
- Birisi bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.
- He ripped open the envelope.
- Zarfı yırtarak açtı.
- He ripped up the piece of paper.
- Kâğıt parçasını yırtıp attı.
- Tom ripped open his shirt.
- Tom gömleğini yırttı.
- Tom ripped his new socks getting them out of the packaging.
- Tom yeni çoraplarını ambalajından çıkarırken yırttı.
- Tom ripped up the note.
- Tom notu yırtıp attı.
- I ripped open the envelope.
- Zarfı yırtarak açtım.
- The medic ripped open Tom's shirt and took a look at the wound.
- Doktor, Tom'un gömleğini yırtarak açtı ve yaraya göz attı.
- Tom ripped open the envelope.
- Tom zarfı yırtıp açtı.
- Tom ripped the page out.
- Tom sayfayı yırttı.
- The paramedic ripped open Tom's shirt and took a look at the wound.
- Sağlık görevlisi Tom'un gömleğini yırtıp açtı ve yaraya baktı.
- He ripped the envelope open.
- O, zarfı yırtarak açtı.
- It looks like someone has ripped a page out of this book.
- Biri bu kitaptan bir sayfa yırtmış gibi görünüyor.
- Tom ripped open his shirt.
- Tom gömleğini yırtarak açtı.
- Tom ripped up the letter.
- Tom mektubu yırtıp atmış.
- It looks like somebody has ripped a page out of this book.
- Birisi bu kitaptan bir sayfa yırtmış gibi görünüyor.
- I ripped open the envelope.
- Zarfı yırtıp açtım.
- He ripped his shirt open.
- Gömleğini yırtıp açtı.
- It looks like somebody has ripped a page out of this book.
- Biri bu kitaptan bir sayfa yırtmış gibi görünüyor.
- She ripped her dress on a branch.
- Elbisesini bir dal yırttı.
Show More (29)
|
2 |
rip |
kazıklamak |
v. |
|
- The taxi guy wanted to rip me off.
- Taksici adam beni kazıklamak istedi.
- Tom ripped you off.
- Tom seni kazıkladı.
- Why did Tom rip us off?
- Tom bizi niye kazıkladı?
- Tom ripped me off.
- Tom beni kazıkladı.
- The mechanic ripped us off.
- Tamirci bizi kazıklamış.
- The mechanic ripped us off.
- Tamirci bizi kazıkladı.
- I didn't rip you off.
- Seni kazıklamadım.
- You ripped me off!
- Beni kazıkladın!
- Don't rip me off!
- Beni kazıklama!
- Why did Tom rip us off?
- Tom neden bizi kazıkladı?
Show More (7)
|
3 |
rip |
koparmak |
v. |
|
- He'll rip my head off.
- Kafamı koparacak.
- I'll rip your head off!
- Kafanı koparacağım!
- She'll rip my head off.
- O, kafamı koparacak.
- She'll rip my head off.
- Kafamı koparacak.
- He'll rip my head off.
- O, kafamı koparacak.
- The lion ripped the flesh from the dead giraffe.
- Aslan ölü zürafanın etini kopardı.
- I'll rip your head off!
- Ben senin kafanı koparacağım!
Show More (4)
|
4 |
rip |
yırtılmak |
v. |
|
- My jeans ripped at the seams.
- Pantolonum dikiş yerlerinden yırtıldı.
- She ripped her dress on a branch.
- Elbisesi bir dalda yırtıldı.
- My jeans ripped at the seams.
- Kot pantolonumun dikişleri yırtıldı.
- Cardboard boxes rip easily.
- Karton kutular kolayca yırtılır.
- Cardboard boxes rip easily.
- Karton kutular kolayca yırtılırlar.
Show More (2)
|
5 |
rip |
parçalamak |
v. |
|
- I can rip you apart with my bare hands.
- Seni çıplak ellerimle parçalayabilirim.
- The lion ripped the flesh from the dead giraffe.
- Aslan ölü zürafanın etini parçaladı.
Show More (-1)
|
6 |
rip |
paramparça etmek |
v. |
|
- She ripped the letter to shreds.
- Mektubu paramparça etti.
Show More (-2)
|