slit - English Turkish Sentences
English Turkish
slit kesmek v.
  • Tom slit Mary's throat.
  • Tom Mary'nin boğazını kesti.
  • Tom slit open the envelope.
  • Tom zarfı keserek açtı.
  • Tom slit his own throat.
  • Tom kendi boğazını kesti.
Show More (3)
slit yırtmaçlı n., adj.
  • Annan is wearing a daring French cut with a plunging eye slit.
  • Annan, derin yırtmaçlı, cesur bir Fransız kesimi giyiyor.
Show More (-2)