|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
başkan (yönetim kurulu) |
chairman n.
|
|
Do you realise what the role of chairman entails?
Başkanlık görevinin ne anlama geldiğinin farkında mısınız?
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
başkan yardımcısı |
vice president n.
|
|
He would leave the job to his vice president.
Bu işi başkan yardımcısına bırakacaktı.
More Sentences
|
3 |
Common Usage |
başkan |
president n.
|
|
I was among those who believed that the election of President Obasanjo some years ago would usher in change.
Birkaç yıl önce Başkan Obasanjo'nun seçilmesinin değişimi başlatacağına inananlar arasındaydım.
More Sentences
|
4 |
Common Usage |
başkan |
chairman n.
|
|
We will also be making sure that there are no assistants helping out committee chairmen.
Ayrıca komite başkanlarına yardımcı olacak asistanların bulunmadığından da emin olacağız.
More Sentences
|
5 |
Common Usage |
başkan |
head n.
|
|
The Heads of State and Government, however, are absent from the World Food Summit in Rome this week.
Ancak Devlet ve Hükümet Başkanları bu hafta Roma'da düzenlenen Dünya Gıda Zirvesi'ne katılmıyor.
More Sentences
|
General |
|
6 |
General |
başkan |
chair n.
|
|
The next chair will have a real mandate.
Bir sonraki başkan gerçek bir yetkiye sahip olacak.
More Sentences
|
7 |
General |
başkan |
chief n.
|
|
We have a chief of army staff, we have a defence minister.
Genelkurmay Başkanımız var, Millî Savunma Bakanımız var.
More Sentences
|
8 |
General |
başkan |
head n.
|
|
These legal proceedings against a former head of government are classical preventive human rights policy.
Eski bir hükûmet başkanına karşı yürütülen bu yasal işlemler klasik önleyici insan hakları politikasıdır.
More Sentences
|
9 |
General |
başkan yardımcıları |
vice-presidents n.
|
|
We now must elect the Vice-Presidents of Parliament.
Şimdi Parlamento Başkan Yardımcılarını seçmeliyiz.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
10 |
Trade/Economic |
başkan yardımcısı |
vice president n.
|
|
The vice president represented his country at the international conference.
Başkan yardımcısı uluslararası konferansta ülkesini temsil etti.
More Sentences
|
11 |
Trade/Economic |
başkan |
chairman n.
|
|
As a former chairman of the Lithuanian JPC, I must raise the issue of Kaliningrad.
Litvanya KPK'sının eski bir başkanı olarak Kaliningrad konusunu gündeme getirmeliyim.
More Sentences
|
12 |
Trade/Economic |
başkan |
president n.
|
|
President Prodi is right to say that the causes of uncontrolled immigration must be eradicated.
Başkan Prodi, kontrolsüz göçün nedenlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini söylemekte haklıdır.
More Sentences
|
Law |
|
13 |
Law |
başkan |
chairman n.
|
|
And allow me to say that, as Chairman, I have been very honoured to carry out this task.
Ve Başkan olarak bu görevi yürütmekten büyük onur duyduğumu belirtmeme izin verin.
More Sentences
|
14 |
Law |
başkan |
president n.
|
|
At the time, the President of the Commission decided to head for a confrontation with Parliament.
O sırada Komisyon Başkanı Parlamento ile karşı karşıya gelmeye karar verdi.
More Sentences
|
Politics |
|
15 |
Politics |
başkan yardımcısı |
vice-president n.
|
|
Vice-President Titley and other colleagues from my group will deal with all aspects of this issue.
Başkan Yardımcısı Titley ve grubumdaki diğer meslektaşlarım bu konunun tüm yönleriyle ilgileneceklerdir.
More Sentences
|
16 |
Politics |
başkan |
chairman n.
|
|
Could this be a sign that the Chairman of the European Convention is attempting to reduce the Union's political power?
Bu, Avrupa Konvansiyonu Başkanı'nın Birliğin siyasi gücünü azaltmaya çalıştığının bir işareti olabilir mi?
More Sentences
|
17 |
Politics |
başkan |
president n.
|
|
On the issue of Taiwan, I also condemn President Jiang Zemin's threats to use military force.
Tayvan konusunda Başkan Jiang Zemin'in askeri güç kullanma tehditlerini de kınıyorum.
More Sentences
|
18 |
Politics |
başkan adayı |
presidential candidate n.
|
|
Every day I check the news, but every day our two presidential candidates are still Hillary Clinton and Donald Trump.
Her gün haberleri kontrol ediyorum ama iki başkan adayımız hâlâ Hillary Clinton ve Donald Trump.
More Sentences
|
|
19 |
Politics |
başkan yardımcısı |
deputy president n.
|
|
He attended the meeting as deputy president.
Toplantıya başkan yardımcısı olarak katıldı.
More Sentences
|
20 |
Politics |
eski başkan |
former president n.
|
|
He was a very unpopular former president until his death.
Ölümüne kadar pek sevilmeyen bir eski başkandı.
More Sentences
|
21 |
Politics |
eş başkan |
co-president n.
|
|
All this has changed my role as co-president in the last year.
Tüm bunlar geçen yıl eş başkan olarak benim rolümü değiştirdi.
More Sentences
|
Computer |
|
22 |
Computer |
başkan |
chairperson n.
|
|
Now, all the chairpersons have the same opportunity to present their arguments.
Şimdi tüm başkanlar argümanlarını sunmak için aynı fırsata sahipler.
More Sentences
|
General |
|
23 |
General |
başkan |
chieftain n.
|
|
24 |
General |
başkan |
ethnarch n.
|
|
25 |
General |
başkan |
front n.
|
|
26 |
General |
başkan yardımcısı |
assistant foreman n.
|
|
27 |
General |
başkan |
foreman n.
|
|
28 |
General |
başkan |
prefect n.
|
|
29 |
General |
başkan |
taskmaster n.
|
|
30 |
General |
başkan vekili |
deputy chairman n.
|
|
31 |
General |
başkan |
dean n.
|
|
32 |
General |
fahri başkan |
the honorary president n.
|
|
33 |
General |
başkan yardımcısı |
vice chairman n.
|
|
34 |
General |
başkan (erkekler manastırında) |
abbot n.
|
|
35 |
General |
başkan |
sirdar n.
|
|
36 |
General |
başkan vekili |
acting president n.
|
|
37 |
General |
kadın başkan |
chairwoman n.
|
|
38 |
General |
başkan |
moderator n.
|
|
|
39 |
General |
daimi başkan |
permanent chairman n.
|
|
40 |
General |
kıdemli başkan yardımcısı |
senior vice president n.
|
|
41 |
General |
eski venedikte başkan |
doge n.
|
|
42 |
General |
başkan |
warden n.
|
|
43 |
General |
başkan yardımcısı |
veep n.
|
|
44 |
General |
başkan |
chief executive n.
|
|
45 |
General |
kurmay başkan |
chief of staff n.
|
|
46 |
General |
onursal başkan |
honorary president n.
|
|
47 |
General |
yönetim kurulu başkan vekili |
vice president of the executive board n.
|
|
48 |
General |
kurucu başkan |
founding chairman n.
|
|
49 |
General |
kurucu başkan |
founding president n.
|
|
50 |
General |
başkan |
leader n.
|
|
51 |
General |
genel başkan yardımcısı |
vice president n.
|
|
52 |
General |
genel başkan yardımcısı |
vice chairman n.
|
|
53 |
General |
kukla başkan |
figurehead n.
|
|
54 |
General |
bölüm başkan yardımcısı |
co-head of department n.
|
|
55 |
General |
... bölümü başkan yardımcılığı |
co-head the department of n.
|
|
56 |
General |
başkan |
principal n.
|
|
57 |
General |
başkan yardımcısı |
deputy chair n.
|
|
58 |
General |
başkan yardımcısı |
vp (vice president) n.
|
|
59 |
General |
başkan |
chair person n.
|
|
60 |
General |
genel başkan |
chairman n.
|
|
61 |
General |
başkan yardımcısı |
vice-chairperson n.
|
|
62 |
General |
sayın başkan |
dear mr. president n.
|
|
63 |
General |
başkan yardımcısı |
executive vice president (evp) n.
|
|
64 |
General |
başkan yardımcısı sekreteri |
vice-president's secretary n.
|
|
65 |
General |
eş başkan |
co-head n.
|
|
66 |
General |
eski başkan |
former head n.
|
|
67 |
General |
başkan karısı/eşi |
first lady n.
|
|
68 |
General |
başkan |
chief executive n.
|
|
69 |
General |
gölge başkan |
éminence grise n.
|
|
70 |
General |
başkan yardımcılığı |
vice-chairmanship n.
|
|
71 |
General |
kadın başkan |
high priestess n.
|
|
72 |
General |
ölü başkan |
dead president n.
|
|
73 |
General |
masonlar büyük locası gibi tarikat localarında başkan |
great master n.
|
|
74 |
General |
başkan |
praefect n.
|
|
75 |
General |
başkan |
prelate [obsolete] n.
|
|
76 |
General |
sorumlu teknik başkan |
technical officer n.
|
|
77 |
General |
başkan seçmek |
put into the chair v.
|
|
78 |
General |
başkan olarak seçilmek |
be elected as president v.
|
|
|
79 |
General |
başkan olarak seçmek |
elect as president v.
|
|
80 |
General |
başkan olarak görev yapmak |
chairman v.
|
|
81 |
General |
başkan |
in-chief adj.
|
|
82 |
General |
başkan seçimine ait veya ilişkin |
presidential adj.
|
|
83 |
General |
başkan tarafından yetkilendirilmiş |
presidential adj.
|
|
84 |
General |
başkan anlamı veren kombinasyon |
in-chief adv.
|
|
85 |
General |
sayın başkan (belediye başkanı) |
his honor interj.
|
|
86 |
General |
başkan |
chmn. (chairman) abrev.
|
|
87 |
General |
başkan |
chn (chairman) abrev.
|
|
Phrases |
|
88 |
Phrases |
başkan adına |
in the name of the president expr.
|
|
Colloquial |
|
89 |
Colloquial |
başkan |
big kahuna [us] n.
|
|
90 |
Colloquial |
başkan |
a big kahuna [us] n.
|
|
91 |
Colloquial |
başkan |
a grand kahuna [us] n.
|
|
92 |
Colloquial |
ulusal siyasi kongrede kendi eyalet delegelerinin başkan adayı gösterdiği kadın |
favorite daughter n.
|
|
93 |
Colloquial |
ulusal siyasi kongrede kendi eyalet delegelerinin başkan adayı gösterdiği erkek |
favorite son n.
|
|
94 |
Colloquial |
başkan |
prez n.
|
|
Idioms |
|
95 |
Idioms |
başkan |
top banana n.
|
|
96 |
Idioms |
başkan seçilmek |
be put into the chair v.
|
|
Speaking |
|
97 |
Speaking |
başkan ve ailesi nerede yaşıyor? |
where do the president and his family live? expr.
|
|
98 |
Speaking |
sayın başkan |
your honor expr.
|
|
Trade/Economic |
|
99 |
Trade/Economic |
abd'de federal rezerv sistemini yönetmekle görevli üyeleri başkan tarafından atanan sekiz kişilik kurul |
board of governors of the federal reserve system n.
|
|
100 |
Trade/Economic |
başkan vekili |
acting chair n.
|
|
101 |
Trade/Economic |
başkan |
chief operating officer n.
|
|
102 |
Trade/Economic |
başkan |
principal n.
|
|
103 |
Trade/Economic |
başkan vekili |
vice president n.
|
|
104 |
Trade/Economic |
başkan |
chief executive officer n.
|
|
105 |
Trade/Economic |
başkan vekili |
deputy chairman n.
|
|
106 |
Trade/Economic |
başkan yardımcısı |
executive vice president n.
|
|
107 |
Trade/Economic |
başkan yardımcısı |
vice chairman n.
|
|
108 |
Trade/Economic |
başkan vekili |
executive vice president n.
|
|
109 |
Trade/Economic |
başkan danışmanı |
chairman advisor n.
|
|
110 |
Trade/Economic |
bilgi teknolojilerinden sorumlu başkan |
chief information officer (cio) n.
|
|
111 |
Trade/Economic |
görevdeki/iş başındaki başkan |
president-in-office n.
|
|
112 |
Trade/Economic |
görevdeki/iş başındaki başkan |
chairman-in-office n.
|
|
113 |
Trade/Economic |
ikinci başkan |
vice president n.
|
|
114 |
Trade/Economic |
ikinci başkan yardımcısı |
assistant vice president n.
|
|
115 |
Trade/Economic |
icra kurulu başkan vekili |
deputy chief executive officer n.
|
|
116 |
Trade/Economic |
kurumsal ilişkiler başkan yardımcısı |
vice president corporate affairs n.
|
|
117 |
Trade/Economic |
kurumsal ilişkiler başkan yardımcısı |
vice president of corporate affairs n.
|
|
118 |
Trade/Economic |
mevcut dönemde görevli başkan |
chairman-in-office n.
|
|
119 |
Trade/Economic |
mevcut dönemde görevli başkan |
president-in-office n.
|
|
120 |
Trade/Economic |
sorumlu teknik başkan |
chief technical officer (cto) n.
|
|
121 |
Trade/Economic |
sorumlu teknik başkan |
chief technical officer n.
|
|
122 |
Trade/Economic |
sorumlu teknik başkan |
chief technology officer n.
|
|
123 |
Trade/Economic |
teknolojiden sorumlu başkan |
chief technology officer (cto) n.
|
|
124 |
Trade/Economic |
teknolojiden sorumlu başkan |
chief technology officer n.
|
|
125 |
Trade/Economic |
teknolojiden sorumlu başkan |
chief technical officer n.
|
|
126 |
Trade/Economic |
vekil başkan |
acting chairman n.
|
|
127 |
Trade/Economic |
yaratıcı başkan |
creative chairman n.
|
|
128 |
Trade/Economic |
yönetici başkan |
managing president n.
|
|
129 |
Trade/Economic |
yönetim kurulu başkan asistanı |
assistant chairman n.
|
|
130 |
Trade/Economic |
yönetim kurulu başkan yardımcısı |
vice chairman n.
|
|
131 |
Trade/Economic |
yönetim kurulu başkan yardımcısı |
vice chairman of the management board n.
|
|
132 |
Trade/Economic |
bölge başkan yardımcısı |
regional vice president n.
|
|
133 |
Trade/Economic |
bölge başkan vekili |
regional vice president n.
|
|
134 |
Trade/Economic |
abd'de adını bir başkan yardımcısının koyduğu bir ekmek markası |
wonder bread n.
|
|
135 |
Trade/Economic |
başkan olmak |
take the chair v.
|
|
Law |
|
136 |
Law |
başkan vekili |
vice president n.
|
|
137 |
Law |
genel başkan |
general president n.
|
|
138 |
Law |
genel başkan |
chairperson n.
|
|
139 |
Law |
yargıtay birinci başkan vekili |
first vice president of the court of cassation n.
|
|
140 |
Law |
(hapis cezası için) başkan/cumhurbaşkanı özel affı |
presidential pardon n.
|
|
Politics |
|
141 |
Politics |
abd'de başkan adayını seçmek için siyasi partilerin dört yılda bir düzenlediği toplantı |
national convention n.
|
|
142 |
Politics |
abd başkanı, başkan yardımcısı veya başkanın olmadığı anlarda o görevi üstlenen üst düzeylinin aynı yerde toplandığında, başkanın başına bir aksilik gelmesi durumunda, birleşik devletler başkanı olsun diye gizli bir yere saklanıp korunan kabine üyesi |
designated successor n.
|
|
143 |
Politics |
başkan yardımcısı |
vice chair n.
|
|
144 |
Politics |
başkan temsilcisi |
presidential agent n.
|
|
145 |
Politics |
başkan yardımcıları |
deputy managing directors n.
|
|
146 |
Politics |
başkanlık seçimlerini kazanmış olan ama henüz başkan olmamış aday |
president-elect n.
|
|
147 |
Politics |
başkan adayı |
presidential bid n.
|
|
148 |
Politics |
belediye başkan vekili |
deputy mayor n.
|
|
149 |
Politics |
başkan yardımcısı |
vice chairman n.
|
|
150 |
Politics |
başkan vekili |
deputy president n.
|
|
151 |
Politics |
başkan yardımcısı adayı |
vice presidential candidate n.
|
|
152 |
Politics |
belediye başkan yardımcılığı |
deputy mayorship n.
|
|
153 |
Politics |
başkan vekili |
deputy speaker n.
|
|
154 |
Politics |
başkan vekili |
vice chairman n.
|
|
155 |
Politics |
başkan adaylığı |
presidential nomination n.
|
|
156 |
Politics |
belediye başkan yardımcısı |
deputy mayor n.
|
|
157 |
Politics |
başkan aleyhine yapılan meclis soruşturması |
impeachment n.
|
|
158 |
Politics |
başkan yardımcılığı |
vice presidency n.
|
|
159 |
Politics |
birinci başkan yardımcısı |
first deputy managing director n.
|
|
160 |
Politics |
cumhuriyetçi parti başkan adayı |
republican presidential candidate n.
|
|
161 |
Politics |
daire başkan vekili |
acting head of department n.
|
|
162 |
Politics |
eş başkan |
co-chair n.
|
|
163 |
Politics |
eski başkan |
ex-president n.
|
|
164 |
Politics |
geçici başkan |
interim chairman n.
|
|
165 |
Politics |
geçici başkan |
interim president n.
|
|
166 |
Politics |
geçici başkan |
temporary president n.
|
|
167 |
Politics |
geçici başkan |
temporary chairman n.
|
|
168 |
Politics |
genel başkan yardımcısı |
general vice president n.
|
|
169 |
Politics |
grup başkan vekili |
group deputy chairman n.
|
|
170 |
Politics |
genel başkan vekili |
general vice president n.
|
|
171 |
Politics |
meclis başkan yardımcısı |
vice president of the assembly n.
|
|
172 |
Politics |
meclis başkan vekili |
parliamentary deputy speaker n.
|
|
173 |
Politics |
sembolik başkan |
figurehead n.
|
|
174 |
Politics |
seçilmiş başkan |
the president elect n.
|
|
175 |
Politics |
sözde başkan |
figurehead n.
|
|
176 |
Politics |
(eski roma'da) eş başkan |
duumviri n.
|
|
177 |
Politics |
(eski roma'da) eş başkan |
duoviri n.
|
|
178 |
Politics |
başkan adayını seçmek için düzenlenen toplantıda istediği adaya oy verebilen vekil |
unpledged delegate [us] n.
|
|
179 |
Politics |
başkan ve başkan yardımcısı adaylarının portresinin bulunduğu kampanya arması |
jugate n.
|
|
180 |
Politics |
başkan vekili |
v.p. (vice president) n.
|
|
181 |
Politics |
amerika birleşik devletleri başkan yardımcısı |
vice president of the united states n.
|
|
182 |
Politics |
başkan yardımcısının görev süresi |
vice-presidential term n.
|
|
183 |
Politics |
federal bütçe hususunda başkan'a tavsiyede bulunan yürütme ajansı |
omb n.
|
|
184 |
Politics |
ortak başkan |
cochairperson n.
|
|
185 |
Politics |
belirli iskoç konseylerinde başkan ve sivil temsilci |
convener n.
|
|
186 |
Politics |
başkanlık seçimlerini kazanmış olup henüz başkan olmamış aday |
president elect n.
|
|
187 |
Politics |
seçilmiş başkan |
president elect n.
|
|
188 |
Politics |
kadın başkan |
presidentess [dated] n.
|
|
189 |
Politics |
(sovyetler birliği'nde) en yüksek yasama organının başkan liderliğindeki yürütme kurulu |
presidium n.
|
|
190 |
Politics |
başkan tarafından yapılan atamaya eyaletteki senatörlerin veya kıdemli senatörün karşı çıkması sonucu abd senatosu'nun onaylamayı reddetme geleneği |
senatorial courtesy n.
|
|
191 |
Politics |
başkan nixon'un politikalarını sessizce destekleyen abd vatandaşları |
silent majority n.
|
|
192 |
Politics |
(genellikle mart ayında) partilerin başkan adaylarını belirlediği salı günü |
super tuesday [us] n.
|
|
193 |
Politics |
başkan |
president-in-office n.
|
|
194 |
Politics |
başkan yardımcısı ile ilgili |
vice-presidential adj.
|
|
195 |
Politics |
başkan yardımcılığı ile ilgili |
vice-presidential adj.
|
|
Institutes |
|
196 |
Institutes |
başkan başmüşavirleri |
senior counsellors to the speaker n.
|
|
197 |
Institutes |
başkan müşavirleri |
counsellors to the speaker n.
|
|
Religious |
|
198 |
Religious |
mormon kilisesindeki herhangi bir birimde başkan yardımcısı |
counsellor n.
|
|
199 |
Religious |
mormon kilisesindeki herhangi bir birimde başkan yardımcısı |
counselor n.
|
|
Military |
|
200 |
Military |
kurmay başkan vekili |
vice chief of staff n.
|
|
Sport |
|
201 |
Sport |
onursal başkan |
honorary president n.
|
|
Latin |
|
202 |
Latin |
başkan |
princeps n.
|
|
Slang |
|
203 |
Slang |
başkan yardımcısı |
veepee n.
|
|
204 |
Slang |
genel başkan yardımcısı |
veepee n.
|
|
205 |
Slang |
başkan vekili |
veepee n.
|
|
206 |
Slang |
başkan seçmek |
put into the chair v.
|
|
Star Wars |
|
207 |
Star Wars |
genel başkan |
chairman n.
|
|
208 |
Star Wars |
başkan yardımcısı |
vice chair n.
|
|
209 |
Star Wars |
genel başkan vekili |
vice chairman n.
|
|